-23-( D Ü Z E N L E N İ Y O R)

3K 114 5
                                    

Bileğime yapışan ele bakmak için arkamı döndüğümde arkamdaki kişinin diğer eliylede ağzımı kapattığını hissettim.Çığlıklarım ağzıma tıkanan bez parçasına hapis olmuştu.Arkamdaki güç beni biryere doğru sürüklemeye başladı.Saat muhtamelen gece yarısını gösterdiği için etrafta ses yoktu.Arkamdaki güç birazdaha hızlanıp beni araba diye hayal ettiğim birşeyin içine soktu.
Ağzımdaki elini çekti bana parmağını sallayarak bağırırsam neler olacağını anlatan bir iki el hareketi yaptı.Bir ip yardımıyla kollarımı ve ayaklarımı bağladı.Kımıldayamayan bir duruma geldiğimde kapımı kapatıp,şoför koltuğuna geçti.Haraket ettiğinde beni içen koyduğu şeyin araba olduğuna kanaat getirmiştim.
Hayal meyal birşeyler duyuyordum şoför koltuğundaki adam başka biriyle konuşuyordu "Patronu arayıp işin hallolduğunu bildirelim" dedi yanındaki diğer kişiye.Kişi lafını ikiletmeyip patron denilen kişiyi aradı "Kızı hallettik patron -......... peki patron geliyoruz " telefon konuşması bittikten sonra yanındaki adama "Eski fabrikaya sür" dedi.Hızımız biraz daha artmıştı.
Birsüre daha aralarında konuştuktan sonra gideceğimiz yere varmıştık.Kapım hızla açıldığında anlamıştım.Adam beni kucaklayıp sırtına koydu ben çırpınarak kurtulmaya çalıştım ama nafile.
Biraz ilerledikten sonra ağır bir demir kapının açıldığını duydum.Beni bir sandalyeye oturtular bu sefer tüm bedenimi halat gibi bir iple sandalyeye sabitlediler.Gözlerim ağlamaktan şişmiş olacak ki bulanık görüyordum.Kafamı ayak seslerinin geldiği yöne doğru çevirdim.
1.90 boylarında kumral biri bize yaklaşıyordu.Patron bu olsa gerek, ne için kaçırdıklarını bile bilmiyordum.Patron diğer çalışanlarının dışarı çıkmasını söyledi.Daha sonra yanıma gelip hizama indi.Hizama inince onu daha iyi görme fırsatı yakalamıştım.
Gözleri yeşildi kirli sakallı olması ise ona ayrı bi hava katmıştı doğrusu.Yüzümü bir süre süzdükten sonra ayağa kalkıp yavaşça ağızıma tıkalı olan bez parçasının düğümünü açtı. Karşıma dikilip " Demek adın Alya" dedi gözlerime bakarak,"NE İSTİYORSUNUZ BENDEN " diye bağırdım."Şişş sakin ol miniğim sana zarar vermiycem" dedi sakinleştirmeye çalışıyormuş gibi."Neden getirdiniz beni buraya?" sinirlenince ağlamaktan nefret ediyorum.Göz yaşlarıma hakim olamıyordum,adam yaklaşarak gözümden akan yaşları sildi.Kafamı oynatıp göz yaşlarımı silen eline engel olmaya çalıştım.
"Yiğit beni kaçırdığınızı öğrenirse sonunuz kötü olur" dedim sesimin titrememesini umarak.Adam erkeksi bir kahkaha attı."Bunu arayıp ona soralım mı?"dedi cebinden telefonunu çıkarırken.Telefonunu alıp bikaç bişey yaptı ve sesi hopörlere verdi.
Y(Yiğit)
U(Uras)
Y - Yine ne istiyorsun Uras?
diyerek telefonu açtı.
U-Yanımda bi bayan var tutturdu Yiğit sizi öldürür diye.Öldürür müsün beni Yiğitcim?
dedi alaycı bi ses tonuyla.
Y-SAKIN ONA DOKUNMA!
Diye kükredi Yiğit biranda.
U-Ben sana demiştim onu bana ver yada onu senden zorla alırım diye ama dinlemedin benim suçum mu?
Hala alay ediyordu ama neden beni istedi ki bu adam? Ve Yiğit onu nerden tanıyordu?
Y-Uras dediğini yaptım ondan ayrıldım bugün sırf sen istiyorsun diye!
Dedi Uras denilen adam yaklaşarak saçlarıma elini doladı ani bi hareketle saçımı çekti.Çığlıklarıma engel olamadım.
U-O ARTIK BENİM ANLASAN İYİ EDERSİN!
Diyerek telefonu hırsla duvara fırlattı.Artık göz yaşlarıma engel olamıyordum.Yanıma gelerek gözlerimden akan yaşları silmeye çalıştı."Özür dilerim miniğim canın çok yandı mı?"dedi bu seferde elinle saçımı okşıyarak sesi az önceki sesine kıyasla daha sakin ve yumuşaktı ."DOKUNMA BANA"diye bağırdım."Peki"diyerek geri çekildi.
"Seni ne kadar sıkı bağlamışlar buraya canın acıyor mu?" sesi hala az önceki narinliğini koruyordu."SANANE" diye karşılık verdim,saçımı çekerek "Bana bak küçük hanım ben Yiğit'e benzemem sen, burda diri diri yakarım" dedi dişlerinin arasından.
Korkmaya başlamıştım,susma kararı alarak kafamı yana doğru yaslayıp uyumayı bekledim gözlerimi kapattım...
Uras'tan......
O uyuyunca bende dışardaki adamalarımdan ona yiyecek birşeyler almasını söyledim.Bende bu sırada içeriye geçip kızın yanına gittim o uyurken onu daha iyi süzme fırsatı buldum.Yüzündeki günahsız ifadesi,masumiyeti,hırçınlığı,sinirlenince ağlaması ve daha bir çok şeyi.Yiğit'ten onu bana vermesini istedim ama o daha ileri giderek ona aşık oldu.
Kız yavaş yavaş gözlerini aralıyordu,o sırada demir kapı aralandı elamanlardan birisi elinde yemek poşetiyle geldi.Kafasıyla beni selamlıyarak dışarıya çıktı."Acıktın mı?"
diye sordum kafasını kaldırarak uykulu gözlerle bana baktı"Birazcık" dedi uykulu narin sesiyle.Poşeti bir yana koyarak yanına gittim "Şimdi ipleri çözücem ama gitmeye kalkışırsan.." kulağına yaklaşıp fısltı gibi çıkan bi sesle" Olacaklardan ben sorumlu olmam" dedim kafasıyla beni onayladı.
İpileri nazik olmaya çalışarak çözdüm.İki sandığı üst üste koyarak masa haline getirdim,yemeği sandığın üzerine açtım.Kendi sandalyesini yaklaştırınca bende yakınlardaki sandalyeyi çekip karşısına oturdum.Yemeğimizi yerken tek kelime bile konuşmadık.Daha sonra yemek bitince onu kolundan çekip ayağa kaldırdım tam anlamıyla sürüyerek arabya bindirdim.Bana 'ne oluyo?' bakışı atıyordu.Bende onu umursamadan benim evime sürdüm.
Evin önüne arbayı park ederek arabadan çıktım.Onunda kapısını açarak çıkarttım.Cebimden anahtarı çıkartarak kapıyı açtım.Evime şaşkınlıkla bakıyordu.Bana döndü"Beni kaçırdın ve beni buraya getiriyorsun ne içtin sen?" diye sordu.Aslında bi yönden haklıydı.Yanına gittim"Benimle gelsene" dedim bana bakarak" Tövbe tövbe saçmalama"dedi.
Bende gülümsiyerek"Saç malanmaz taranır"dedim yanıma yaklaşıp gülerek göğsümü yumrukladı.Bende önden giderek merdivenleri çıktım,oda arkamadan geliyordu.Senelerdir görmesini istedeğim odaya getirmiştim onu.
Alya'nın ağzından...
Evet merakıma yenik düşüp onu takip ettim.Siyah ve beyaz ağırlıklı bi odaya girdik denizi görüyordu.Bir sürü resimle dolu bir yer vardı anaaa ne güzel resime merakı var-
laflar ağzıma tıkandı,çünkü bu resimdekiler bendim ilk okul,orta okul ve en iğrenci sivilceli lise yıllarımdan bir sürü anımın fotoğrafları.
Yanına koşarak sinirle"Sen kimsin?Piskopat?Sapık?Deli?Yada katil" dedim gözlerimden ateş püskürüyordu.Bana yaklaşıp önüme düşen bir tutam saçı arkaya doğru ittirdi elini hızlıca ittim.
Bana masum gözlerle bakarak "Sadece aşık " gözlerim ona soran gözlerle baktı"S-sen ne diyosun?Kimsin lan sen?"Diyerek onu ittirdim bana karşılık vermeden sadece öylece bakmala yetindi."Beni hiç sevmedin,biliyorum,beni hep sivilceli gözlüklü şişko bir çocuk olarak gördünüz tüm okul olarak ama ben seni sevdim bunca senedir sana olan pilotonik aşkımla yaşadım"dedi.
"Ne yapmalıyım boynuna atlayıp sarılmalı mı? yoksa özür mü dilemeliyim?" dedim sinirle.Yutkundu ve hızlıca kafasını hayır anlamında salladı."Hiç bişey yapma,depoda seni öldürebilecek kadar kızgındım ama sonra geçti sana olan aşkım aklıma geldi yapamadım,yapmadım sadece bir suçum var seni sevmek"dedi ve tekrar yutkundu.
"Ne diyosun sen ya ne istiyosun benden?"dedim sesim gittikçe alçalarak.Bana yaklaştı yanağımı okşayıp"Korkma miniğim sana zarar vermiycem sakin ol sadece 1 kere benim ol istiyorum" dedi ve daha da yaklaşıp beni öpmeye yeltendi bende erkekliğine sert bir tekme geçirdim" S-sen piskopatsın sen delirmişsin" dedim ve koşarak kendimi banyoya kilitledim.
Klozetin üstüne oturarak ağlamaya başladım aynı zamanda kurtulmak içinde bişeyler düşünüyordum.Dizlerimi kendime çekmemle yere düşen telefonumu gördüm.Hemen alıp rehberi açtım Yiğiti aradım.
Yiğit aranıyor....
aranıyor....
aranıyor..
açtı.
"Y-yiğit ne olur yardım et"diyebildim"Hemen konum at sakin ol hemen gelip kurtarıcam seni bitanem" hızla kapıya vurulan yumruk sesiyle ağlamam şiddetlendi "T-tamam hemen atıyorum nolur beni kurtar"diyerek hemen mesajları açtım ve konumumu yolladım.
yarım saat sonra.......
Dışardan acı bir fren sesi duyuldu.Kapımdaki yumruklar dahada artmıştı.Zaten hiç durmamıştı hem yumrukluyor hemde tekme atıyordu.Korkudan buz kesilmişti bedenim.Dışardaki yumruklamalar ve tekmeler kesilince Yiğitin buraya ulaştığını anladım."Alya sakin ol bebeğim geldim sen kapının arkadından çık " dedi.Sadece duyuyordum,konuşma yeteneğimi kaybetmiştim sanki.1den3 e kadar mırıldanışlarınıda duymuştum.Ardıdan büyük bir gürültüye kapı yerle bir oldu.
Yiğit yanıma geldi ve bana sarıldı."Alya geldim kalk gidelim hadi bitanem" dedi yavaşça kollarımı çözdüm ve bacaklarımı yavaşça yere koydum.Yiğit koluma girdi ve kalktım klozetin üstüne koyduğum (hani sifona bastığımız yer varya heh orası)telefonumuda alıp hızımı Yiğite uydurmaya çalıştım.
Yürümemizi daha da hızlandırıp arka bahçeye doğru koştuk,yiğitin arabasına bindik.Rahatlamıştım,hıçkırıklarımı serbest bıraktım bir süre sesiz giden yolculuğu yiğitin yumuşak tondaki sesi bozdu"Ağlama bitanem bitti bak evimize geldik"dedi.Kapısını açıp kendi çıktı dolanarak benim kapımı açtı.Eğilip emliyet kemerimi çözdüğü sırada eşsiz kokusu burnumu feth etmişti bile.Beni kucağına aldı,arabanın kapısını ayağıyla kapattı.Kapıdaki korumalardan birine kafasıyla arabayı kapatmasını işaret etti.
Daha sonra arka bahaçeye yürüdü.Yavaşça üçlü koltuğa bıraktı,kendiside yanıma oturdu.Hıçkırıklarım şiddetlendi "N'olursun ağlama"dedi bana dönerek bende ona dönerek "K-korktum beni terk etmeden korktum" gözümden ardı ardına süzülen yaşlara bakıyordu.Eliyle gözlerimden süzülen yaşları sildi,kendine çekip sarıldı."Ağlama artık bir daha asla seni bırakmıycam sende beni bırakma olur mu?" diyince sadece kafamı sallamakla yetindim.
"Tamam o zaman hadi evimize girelim" diyip ayaklandı.Gün yavaş yavaş aydınlanıyordu .Kapının önünde durunca cebinden anahtarı çıkartıp kapıyı açtı.Elimden tuttu merdivenleri beraber çıktık.Odaya geldiğimizde dolabımdan pijamalarımı alıp banyoda giyindim.Oda o sırada üstünü giyinmişti,yatağa girip örtüyü iyice çektim.Sabah saatleri olduğu için oda soğuktu.
Oda yatağa girip bana döndü"Üşüdüysen seni ısıtabilirim" dedi kafamı ona çevirdim yüzündeki gülüşü iyi tanıyordum."Sarılacaksan neden olmasın" dedim iyice yönümü ona çevirdim ve başımı göğsüne yasladım."Şimdilik sarılalım o zaman" dedi.Gülümsemekle yetindim yaşadıklarımdan dolayı vücudum yorgun düşmüştü.Kendimi uykunun kollarına bıraktım.

Bölüm geç geldi biliyorum.Ahh durun la.. vurmayın... tamam kısa sürede yazıcaktım ama kısmet olmadı kitap kapağını temsili olarak düşünün😜
yorumları merak ediyorum yoruma ağırlık verelim lütfen please☺️

-HÖDÜKLE ZORAKİ EVLİLİK-(DÜZENLENİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin