2.1 = M

676 78 19
                                    

Bölüm başlığındaki harf, çok fazla BTS fanfic'i okuduktan sonra bilinç altıma işlemiş, çok ayıplı bir harf ancak görmezden geleceğim.

      Lucy derin nefes aldı ve yarım saat önce uyanmasına rağmen hala kalkmadığı yatağından kalktı ve banyosuna yöneldi. Ayaklarını yere sürterek gidiyordu ancak hızlıydı. Banyo kapısını ittirdi ve içeri girdi. Yüzünü yıkadıktan sonra kurulama gereği duymadan çıktı. Çatı katındaki odasından aşağı yönelen mervidenlere indi. Beyaz ve kahverengi renklerle bezelenmiş oturma odasını es geçerek mutfağa yöneldi. Bir şey yapmaya -yine- üşendiği için bundan önceki üç gün boyunca yaptığı gibi dondurma yemeye karar verdi. Kahvaltıda dondurma yemeği sıkıntı olarak görmüyordu. Annesi ölmeden önce her ne kadar babası kızsa da kız kardeşi ile dondurma yerdi. Sanıyordu ki annesi öldükten sonra ne baba ne demek kardeş kavramı kalmıştı.

    Lucy yarım saat sonra dondurma yemeyi bırakıp odasına çıkmaya karar vermişti. Ancak hala okula bir saat vardı. Gerçi Lucy her zaman bir saat önce yola çıkardı çünkü gezmeyi sevdiği yerlere uğrardı. Bugün de öyle yapacaktı. Okul kıyafetlerini giydi ve çantasını sırtına geçirdi. Aşağı inip dondurmasından bir kaşık daha aldı ve buzdolabına koydu. Kapısını açtığı anda durdu.

      "Senin burda ne işin var?" Karşısında duran pembe saçlı çocuğa kaşlarını çatarak baktı. "Gray haber verdi. Birisi mi ne seni tehtid ediyormuş." Lucy Natsu'ya bön bön bakarken içinden Gray'e sövüyordu. "Elimi geçirirsem onu..."

     Natsu kahkaha attı ve Lucy'e baktı. Nedenini bilmediğim bir şekilde Lucy şuan çok tatlı gözüküyordu ve şuan kendisine sarılmak istiyordu. Sarılmak değil de üzerine atlamak istediği de bir gerçekti.

| Death | Texting •NaLu•Where stories live. Discover now