Küçük bir çocuğun ölü ruhu vardı parmaklarımın arasında , daha teni tenime değmeyen küçük bebeğin acısı büyüktü içimde . Vazgeçemiyordum ondan , daha sesini duymamış ve kokusunu bile içime çekmemiş olsam da vazgeçemiyordum . Varlığını hissetmiş olmam benim için her şeye bedeldi.
Ben asla unutamazdım onu .
Gözlerimden aşağıya damlayan yaş içimdeki kanı akıtmaya devam ederken , sessizce burnumu çektim . Ayaklarımı daha da bedenime çekerken kollarımı sıkıca bacaklarıma sardım . Soğuk suyun tenime etkisini artık hissetmezken karşımdaki beyaz duvara bakmaya devam ettim .
Hissizlik beni rahatlatıyordu .
O günün üzerinden koskoca iki gün geçmişti , Alaz söz verdiği gibi dakikalar içinde arabaya dönmüştü . Beni ağlarken gördüğünde ne yapacağın bilememiş saatlerce arabanın içinde bana sarılmıştı . Fakat içimdeki acıya yetmemişti , yada içimden akan kanı durduramamıştı. Bir süre sonra farkında olmadan onun kollarında uyumuş , gözlerimi açtığımda ise kendimi Alaz'ın odasında bulmuştum .
Defalarca eve gitmek istediğimi söylemiş olsam da asla beni evden dışarı bırakmamıştı , kendisi de izin kullanmış ve beni kendiyle beraber evine hapsetmişti . Günlerimiz sessiz geçmiş , konuşmak adına asla bir işlev göstermemiştim . Gözünün önünde sessizliğe boğulmam onun zoruna gitmişti , farkındaydım fakat onu düşünecek halde değildim .
Sonra daha fazla dayanamayan Alaz beni bu sabah evime getirmiş , kapımın önüne de iki tane polis memuru bırakarak gitmişti . Kaçırılmış olmam benim gibi ona da fazla gelmişti , bu kadar işin içine karışacağımı hesaba katmamışlardı . Tekrar karşıma çıktığı için pişman bakan gözlerini görebiliyordum , bana zarar gelmesinden deli gibi korkuyordu .
Oysaki zararı en çok ben veriyordum kendime .
Bulanık görünen gözlerimi yavaşça kapattım ve çenemi göğsüme kadar çektiğim bacaklarımın üzerine koydum . Yanağımdan akıp giden yaş parmaklarımın arasında tuttuğum resmin üzerine oradan kayarak avuç içime düşmüştü . Aldığım derin nefes ciğerlerime yetmezken dudaklarımın arasından acısın notaları boşluğa düştü .
Günlerdir ağlamamak için sıktığım gözlerimden aşağıya ardı ardına düşen göz yaşlarım yanaklarımdan aşağıya düşmeye devam etti . Dudaklarımın arasında zorla tuttuğum hıçkırıklar banyonun beyaz duvarları arasında yankılandı . Acı yine bütün bedenime sarılırken artık daha fazla kendime hakim olamıyordum .
Göğsümde bir acı vardı , adını asla bilmediğim , tarifini dahi yapamayacağım bir acıydı . Beni her hatırasında kızgın ateşe atıyor fakat daha sonra o kızgın ateşin içinden çıkmam için yalvarıyordu . Sonra hiç duymadığım bebeğimin sesi sürekli kulaklarımda yankılanıyor , benim için ağlıyordu .
Avuç içimde resmi tuttuğum sağ elimi sol yanıma bastırırken birisinin adımı seslendiğini duydum , fakat kimseyi umursayacak halim yoktu . Kimseyi de yanımda istemiyordum , bebeğimi kaybettiğimde tek olduğum gibi acımda da tek olmak istiyordum . Beni yalnızlığım ve bebeğimin hissizliğiyle yalnız bıraksınlar , hatta beni bebeğimin yanına göndersinler istiyordum .
![](https://img.wattpad.com/cover/76785375-288-k735450.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LEYAL
RomanceAdam gitti, kadın iki kişilik bir yalnızlıkla kaldı. Adam geri döndü, kadın acılarıyla dolu suda boğuldu. Cinsel içerik içerir! +15 yaş üstü... İçeriği ile ilgili bir şey paylaşılırsa veya çalınırsa yasal işlem başlatmaktan çekinilmeyecektir...