🌏 0.8 home

4.4K 367 85
                                    

Geleli yarım saatten fazla olmasına rağmen üzerimdeki elbise kurumak bilmiyordu ama masadaki herkes o kadar sıcakkanlıydı ki gerginliğimden eser kalmamıştı,dolayısıyla üşümüyordum.Grubun en öküzüyle ilk önce tanıştığım için kendimi şanssız hissetsem de beni buraya getirdiği için ona minnettardım.İdol olmalarına rağmen böyle fazla sıcakkanlı oluşlarına şaşırmadan edemiyordum.Benimle sanki yıllardır tanışıyormuşçasına şakalaşıp gülüşüyorlardı,böyle ortamlara ışık hızında ayak uydururdum.Masadaki dişilerin aksine,beylerle çok daha iyi anlaşmıştık ve bayanların bana garip garip bakmasını çok da umursamıyordum.İçlerinde tek sevimli gözüken,belki de hamile olduğu için olsa gerek,Ariendi.

Min Yoongi tam yanımda oturuyordu ve neredeyse hiç konuşmuyordu,bense onun tam aksine neredeyse hiç susmuyordum,onun yanımda oturması bile bana bilmediğim bir şekilde güç veriyordu.Hayatımda ilk kez bütün ruhumdan dağılıp bedenimi ele geçiren bu his bana coşku veriyordu.Beni sahiplenmemesi kalbimi kırsa da bunu şu an düşünmek istemiyordum.Yalnızca yanımdaydı ve beni hayatına sokmuştu.Beni neden getirdiğini bilmesem de burada olmamı istemesi yeterdi,ve ben burada duruyordum.Islanmama sebep olsa da,kibrinden önünü göremese de,büyükbaba gibi homurdansa ve esprilerime gülmese bile,içten içe yanında olduğum için memnun olduğunu biliyordum.

Jin'in esprilerine kahkaha atıyordum ve bu onun çok hoşuna gidiyordu.Diğerleri dalga geçseler de bence söyledikleri epey komikti ve espri yaparken büyük bir ciddiyetle yapıp ardından eğlenmesi asıl hoşuma giden şeydi.Yine onun söylediği bir şeye ben kendimi alamayarak gülüyorken,yoongi'nin mırıldanarak söylendiğini duydum ama ne dediğini kendi kahkaham kulaklarıma dolduğundan anlayamadım.Seok Jin gülerken elini koluma koyup elbisemin hala ıslak olduğunu fark ettiğinde hayretle Yoongi'ye çıkıştı.

"Ya! Ne tür bir erkek yanındaki kadının sırılsıklam olmasına izin verir?"

Yoongi önündeki pastayı didiklerken ağzındaki lokmayı sakince yutup bana dalga geçer gibi baktı.Kendini hiç bozmayıp önüne dönerken ağzının arasından laf sokar gibi konuştu.

"Kikir kikir gülebildiğine göre kendini iyi hissediyor olmalı.Ona bu havada yürü diyen ben değildim"

"Sendin."

Yoongi'ye şaşkınlıkla bakan üyelerin hepsi bir ağızdan bir şeyler gevelemeye başladığında amacıma ulaşmıştım,fırsatını bulduğumda şefkat açlığım yüzünden kendimi bir güzel acındırmakta üstüme yoktur.

"Böyle şirin bir kıza yürüyerek gelmesini sen mi söyledin???"

"Aah inanamıyorum Yoongi hyung! Arven,ısıtıcıyı açmalarını söyleyeyim mi?"

"Hasta olursan sana bakacak kimse yoksa ne yapacağız?"

Seok Jin hayretle gözlerini açıp üzerindeki ceketi çıkartmaya hazırlanırken Yoongi'yi azarlamaya devam etti,ondan yüz bulduğum için ellerimi kollarımda gezdirip üşüyormuş gibi yapıyordum.Tabii ki her kadın gibi ilginin köpeğiydim,ve bu yakışıklılar çok tatlıydılar.Daha da gıcıklaşmak için duyulabilecek şekilde mırıldandım.Yoongi'ye söylermişim gibi davransam herkesin duymasına özen göstermiştim.

"Beni ne kadar özlediysen artık     , koşup gelmemi söyleyen sendin...."

Cümlemi kurduğum an lokması boğazına kaçtığı gibi öksürmeye başladığında beni duyan diğer herkes gülmeye başlamıştı,verdiği tepkiye ben de gülerken Jin çıkardığı ceketi omzuma bırakıyordu ve ben ona itiraz etmeye çalışıyordum ki Arien gülümseyerek öksüren Suga'ya su uzatırken onun öksürüğünün ikiye katlanmasına sebep oldu.

Blue Morn ☁ mygWhere stories live. Discover now