Bir Susam Deniz (Düzenleniyor)

1

Bölüm şarkısı: Hüsnü Arkan- Aşk Ayazı

Küçücük bir alanda mükemmel elbiseleri diken terziye 'Harika olmuş. Ellerinize sağlık.' diyerek gülümsedim. Gözlerimi tavandaki askıda asılı siyah elbisemden ayıramıyordum. En yakın arkadaşım Lale'nin iki gün sonra olacak düğününde bu elbiseyi giyeceğim için sabırsızdım.

Terzi Gülsüm abla 'Denemeyecek misin?' diye sorup elbiseyi askıdan indirdi. Elbiseyi son haliyle üstümde görmek beni heyecanlandırdığı için derin bir nefes alıp 'Deneyeyim,' dedim. Elbiseyi sanki kırılacak bir parçaymış gibi dikkatle tutup dükkanın arka kısmına doğru ilerledim. Bordo kadife perdenin ayırdığı kabine elbiseyi astım. Perdeyi kapatıp üzerimdeki salaş beyaz tişörtü hemen çıkardım. Siyah İspanyol paça pantolonumu da çıkarıp taburenin üzerine attığımda iç çamaşırlarımla kaldım.

Elbiseyi askılarından çıkarmadan önce kol altımdan kalçamın altına kadar inen gizli fermuarı açtım. Askılarından çıkarıp dikkatli bir şekilde üzerime geçirdiğimde heyecandan kalbim hızlanmıştı. Fermuarı yavaşça yukarı çekip elbiseyi düzelttikten sonra kabinden çıktım. Kabinin hemen yanındaki boy aynasına bakmadan önce bir kez daha derin bir nefes aldım ve başımı kaldırıp kendime baktım.

Gülsüm abla yanıma gelip bana ışıldayan gözlerle bakarken 'Çok güzel oldun hayatım,' dedi. Geniş sırıtışımla ona dönüp kollarımı boynuna doladım. 'Sen mükemmelsin,' deyip tekrar aynaya döndüm. Balık model siyah elbisem dümdüzdü. Uzun kollu ve yakası kapalıydı. Yavaşça sağıma döndüğümde kuyruk sokumuma kadar inen sırt dekoltesine baktım. Sade ama tam olarak istediğim gibi olmuştu. Şuan ayağımda topuklu ayakkabılarım yerine spor ayakkabılarım olduğu için etekleri yeri süpürse de harika duruyordum. Kıvırcık sarı saçlarımı elimle toplayıp düğündeki halimin önizlemesine baktım.

Bir süre kendimi izledikten sonra üzerimi değiştirmeden önce fotoğrafımı çekip Lale'ye attım. Her ne kadar düğünü için aşırı taşlı ve parlak bir şeyler giymemi istese de onun da bayılacağını biliyordum. Üzerimi değiştirdikten sonra Gülsüm ablaya ödemeyi yapıp terziden çıktım. Elbiseyi arabanın arka koltuğuna dikkatli bir şekilde koyduktan sonra arka kapıyı sertçe kapattım. Kendimi şoför koltuğuna atıp arabayı çalıştırdım.

Radyoyu açıp hareketli şarkılarla keyfime keyif eklerken akşam trafiğine sinirlenmiyordum. Yolda yavaşça ilerlerken yan koltukta duran çantamdaki telefonum çalmaya başladı. Çantayı kucağıma alıp içinden telefonu güçlükle buldum. Ayşen'in aramasını gördüğümde işle ilgili beklediğim haberin gelmesini dileyerek açtım.

Ayşen 'Deniz!' diye şakıyıp kahkaha atmaya başlayınca bende gülmeye başladım. Muhtemelen beklediğimiz haber gelmişti. 'Diziye onay çıktı. Mekan bakılmaya başlanmış bile!'

Kurgu yapım şirketine geldiğinde beni heyecanlandırmıştı. Bu yüzden bu dizinin bütün dekorunu yapmak için sabırsızdım. Yeni karakterler, yeni hayatlar ve yeni mekanları düşlemek bile sırıtmama neden oluyordu. Bir karakteri tümüyle çözümleyip o karaktere ve o ana yönelik seti düzenlemek benim işimdi.

'Ayşen günümü nasıl güzelleştirdin, anlatamam!' dedim. 'Çok çok sevindim kızım ya!'

'Ya bende Deniz, bende!' dedi. 'Evdeysen sana uğrayıp dosyaları getireyim?'

'Yoldayım şuan,' deyip trafiğe yüzümü buruşturdum. 'Bir saate evde olurum muhtemelen.'

'Tamamdır. Bir saat sonra sendeyim.' dedikten sonra telefonu kapattık. Telefonu kucağıma bırakıp yola dikkatimi verdiğimde Lale'nin beni aramadığını fark ettim. Son aramalarda üst sıralarda olduğu için gözümü fazla yoldan ayırmadan aradım.