▪ Final ▪

1.3K 100 155
                                    

Sahne arkasında, performans zamanını beklerken kalbim bir kuş olup kaburgalarımı aşabilirdi çırpınışıyla. Bugün çok farklıydı. İlk seçmelere katıldığım zamandan,ilk çıkış sahnemden, kendimi insanlara duyurduğum ilk andan çok çok farklıydı. Bu her zaman ilkleri yaşadığım ünlü dünyasının son adımıydı. Son dansı ve son günüydü. Bugün Irene'nin ölüşüne şahit olacaktım.

Her biri ayrı bir alemde olan kızlara belirsiz bir bakış atıp odadan sessizce çıktım. Koridoru arşınlayıp katın sonuna geldiğimde kuytu bir köşeyi kendime kalkan edinip eteğimin bel kısmına sıkıştırdığım telefonumu çıkartım. Günlerdir aralıklı mesajlaştığım numaraya tıklayıp mesaj kutusunu açtım yine.

'Koridorun sonundayım.'

Bekleyişim üç dakika daha sürmüştü. Saçları gecenin en koyu tonuna boyanmış adam gelip karşımda dururken derin bir nefes verdim. Birkaç adım daha gerilerken son istediğim şey yakalanmaktı. Birkaç adım ötede bulunan BTS odasından çıkan herhangi biri tarafından yakalanmak.

''Bundan emin misin?''

Kaşlarını kaldırmış bana bakarken başımı iki yana salladım.

''Hayır, değilim. Son ana kadar olamayacağım. Ama her şey için artık çok geç. Onlara sadece, bu sahne için izin vermeleri için yalvardım. Bu gecelik sessiz kalacaklar. Ama yarın sabah, en büyük düşmanlarım yine onlar olacak. Bunun vereceği zararı daha önce de gördüm. Şirketten ayrılanları izlerken aptal olduklarını düşünüp asla yapmayacağım derdim ama şu an aynı konumda ben varım. En büyük aptallık bu.''

''Arkadaşların çok üzülecek, biliyorsun değil mi? Ama yine de anlayacaklardır. Belki birkaç gün içinde, belki yıllar sonra. Ama sana hak vermezlerse, o zaman-''

''Ben onları her zaman seveceğim. Nefretleri gözlerini kör etseler bile. Ama etmeyecek. Onlar benim kızlarım ve asla birliğimiz bozulmayacak.'' Başımı sallarken bu söylediklerime sonuna kadar inanıyordum. Ama onları yüz üstü bırakacak olma düşüncesi nefes kesiciydi. Tam boğazımın üstüne oturmuş bir yumruk, yutkunmama engeldi. Yutkunamazsam ağlardım. Biraz sonra bir sahneye çıkacak olduğumu düşünürsek bu dünyanın berbat bir olasılığı sayılırdı.

''Biletin burada.''

''Teşekkür ederim, Yoongi.''

Bana başını sallarken ellerini cebine yerleştirdi.

''Lafı olmaz.''

''Taehyung... Ona gittiğim zaman ulaşacağım. O zamana kadar... Umarım yanında olursun.''

''Sana yardım ettiğimi bilseydi eğer beni lime lime ederdi. Az önce ona çerez aldığım için bir maymun gibi dans edip bana tezahürat ediyordu.''

Dudağındaki alaycı gülümseme benim yüzüme de yansımıştı.

''Sevgilim hakkında düzgün konuşmalısın.''

Saatine bakarken başını eğdi.

''Yarın onun doğum günü. Bu berbat bir hediye olacak.''

Başımı eğdim. Ne diyebilirdim ki? Üyelerimle birlikte onunda canı yanacaktı. Doğum gününden bir gün önce sevgilisi kafayı yemiş gibi davranıyordu ve onun hiçbir şeyden haberi yoktu.

''Git artık. Zaman yaklaşıyor ve Joohyun noona... Bütün idol alemi seni izleyecek. Bütün dünya da... Dikkatli ol. ''

''Tekrar teşekkür ederim. Ve sana verdiğim o şey..''

''İleteceğim.''

Arkamı dönerken bana verdiği bileti katlayıp düşmemesini umarak eteğimin kenarına sıkıştırmıştım.

My Lucky StarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin