Şans

1K 98 102
                                    

Birkaç saniyenin ardından dudaklarını çekmişti benden. Gözlerimi açmasam da ayaklandığını duymuştum. Yavaşça ıslak göz kapaklarımı birbirinden ayırınca dış kapıyı açıp koridora çıktığını gördüm. Kaçıyor olabileceği aklımın ucudan dahi geçmemişti. Nitekim elinde asansörün sağ köşesinde sağ köşesinde asılı bulundurulan yangın tüpü vardı. Yavaşça ayaklanıp geriye giderken yangın tüpünün hortumunu yarıya kadar yanan perdeye tuttu. Birkaç saniyede sönen alevlerin ardından küle dönen perde parçaları kalmıştı. Sesim çıkmazken biraz daha gerileyip koltuğa çarptım.

"Joohyun... Bir daha deneme." Elindeki tüpü yere bırakırken gözleri doluydu. Korkuyla bakıyordu.

"Ölmekten mi korktun? Benimle birlikte ölmekten..."

"Ölmekten değil."

Yanıma gelip beni sıkıca kendine çekti ve kollarını belime doladı sıkıca.

"Seni kaybetmekten korktum. Daha sana kendimi affettireceğim konular varken böyle bitmemeli."

Başımı ondan ayırırken bunu umursamayıp ellerini bacaklarıma doladı.

"N-Ne yap-"

Beni banyoya götürdüğünü görünce daha da gergin bir hale bürünmüştüm.

"Taehyung?"

Küvetin suyunu açınca kaşlarımı çattım fakat bunu umursamadan, kucağında benimle birlikte suya girdiğinde bütün hücrelerim titredi. Buz gibi suyu, yatı çıplak bir halde hissedince ilk yapmak istediğim hızla küvetten çıkmaktı ama belime sıkıca doladığı kollarıyla bana engel olmuştu.

"Ne yapıyorsun? Su çok soğuk!"

"Evet ve bizi aydırabilecek tek şey bu. İkimizde sarhoş ve aptalız. Uyanmamız gerek."

Derin bir iç çektim. İçtiğim iki bardak viski kafamı bulandırsa da tam anlamıyla sarhoş sayılmazdım fakat onda benim tam tersime içkili yanı egemenliğini ilan etmiş gibiydi.

"Hasta olacağız."

"Ben sensizken de sağlıklı değilim ki. Boşver."

Başımı sıkıntıyla iki yana sallarken aşağıya kayıp omzuna bıraktım kafamı. Gömleği tamamen üzerine yapışmıştı.

"Uyumak istiyorum."

"Uyu, güzelim."

"Söylediğin güzel sözler... Artık hiçbiri fayda etmiyor. Bil istiyorum."

Derin bir nefes bırakırken cevap verdi.

" Farkındayım Bae."

"Ve böyle söylemen-" duraksayınca gülümsemişti. Bunu hızla inip kalkan gögsünden anlamıştım.

" Hala seni heyecanlandırıyor."

"Ne?!" Ufak çığlığım onu eğlendirmiş, gülümsemesini kahkahaya çevirmişti.

"İnkar, sevgiye açılan ilk kapıdır."

"Bize ait bir sevgi mi kaldı? Her şeyi yakıp yıktın be adam."

Sustu. Bu, tamamen kabullenişti. Yenilginin kanıtıydı.

My Lucky StarWhere stories live. Discover now