"CENNET GÜZELİ"

Start from the beginning
                                    

'Sikeceğim belanı Kerem, özrünü dile kurtul artık!'

İç sesime ilk defa hak verdim ve harekete geçtim. Yüzümün altındaki boynuna minik bir öpücük kondurdum ve sonunda konuşabildim.

-Özür dilerim Zeynep, söylememem gereken bir şey söyledim. Özür dilerim.

Özrümü diledim ve kurtuldum. Sonunda!

Zeynep'in bir şey demesine izin vermeden ondan ayrıldım ve odama geçtim.

Rahat bir uyku çekme isteğim kat kat artmıştı. Kendimi yatağa attığım gibi de uykuya daldım zaten. Uyumadan önce bir dileğim vardı: Zeynep'in benden uzak durması!

×××

Sabahın nefret edilesi ışığıyla gözlerimi açtım. Başım zonkluyordu. Normaldir diye düşünerek hızlıca banyoya geçiş yaptım. Bütün işlerimi hallettikten sonra kahvaltı yapıp ilaç içmek için aşağı indim. Kahvaltı hazırdı ancak Zeynep ortalıklarda görünmüyordu. Pek de takmadım, bu benim için iyi bir şeydi. En azından bir süre daha Zeynep'i göremeyecektim.

Ağzıma zeytin atarken bir anda aklıma dün gece geldi. Her ne kadar sarhoş olsam da her şeyi hatırlıyordum. Bu hep böyle olurdu zaten. Sarhoş olmak bana hiçbir şeyi unutturmazdı.

Dün gece tek tek aklıma doluşurken, yeniden Zeynep'in kokusunu duyumsadım. Lanet kız, neden bu kadar güzel kokuyordu!

Ne diyorduk; Sıçtığımın Cennet Güzeli!

×ZEYNEP×

Dün gecenin şokuyla Kerem'i bir süre görmek istemeyeceğimi düşünüp ondan kaçmıştım. Ne kadar doğruydu bilmiyordum ama şimdilik yüzleşmemek en iyisiydi.

-Ee kızım başka bir şey olmadı mı yani bu kadar mı?

-Evet Aylin, bu kadar her şey. Bu arada fark etmedim sanma bir şeyler olmuş sen bana anlatmıyorsun.

-Ya kızım sabırsız mısın nesin bekle anlatıcam senin şu meseleyi halledelim önce bir!

Ağzımı açıp bir şey söylememe zaman kalmadan zilin sesi duyuldu. Evet, Aylin'i de almış erkenden okula gelmiştik ve dedikodu yapıyorduk. Bizim dedikodu mekanımız hep burasıydı zaten, o yüzden sıkıntı yoktu.

Dersin nasıl geçeceğini bilmiyordum ama geçmeliydi. Ben şimdiden sıkılmıştım!

×××

Kerem bir süre daha evde takılmış sonra da okula gitmek amacıyla yola çıkmıştı. Hafta boyu gitmediği okula son gün gidecekti, gitmeliydi. Ne kadar torpilli olsa da biraz uğraması gerekiyordu. Ders için değil de bir şeyler olmuş mu görmek için gidecekti aslında.

Genç adam okula vardığında zil çalmış, çoğu kişi bahçede oturuyordu. Gözleri kıvırcık saçlı Cennet Güzeli'ni aradı ama yoktu. Sınıftaydı büyük ihtimal. Öyle olması da işine gelirdi zaten.

Kısa bir süre sonra Can'la göz göze geldi. Can, kendisine doğru geliyordu.

-Ooo Abicim hayırdır sen uğrar mıydın buralara?

Can'ın lafının altındaki 'sen bir haftadır ne bok yapıyorsun da gelmiyorsun' imasının farkındaydı Kerem. Uzatmayı sevmezdi, hesap vermeyi de.

-Kes sesini Can! Canım istemedi ve gelmedim, okey? Şimdi uzatma da anlat, bir şey oldu mu ben yokken?

-Yok Abicim, bir şey olmadı.

-Tamam. Ben bir sınıfa da uğrayayım hem emin olmuş olurum.

Hızlı hızlı sınıfa çıktı Kerem. Bir bakınıp çıkacaktı zaten, o yüzden de hızlı olması gerekiyordu. Sınıfa girmesiyle birine çarpması bir oldu Genç Adamın. Çarptığı kişi Zeynep'ten başkası değildi.

-Kerem?

-Zeynep kes sesini sorma hiçbir şey.

-Ker..

-Zeynep, hiçbir şey sorma dedim, kıt mısın!

-Ama...

-Sikeceğim ama artık şu sesini Zeynep!

-Yeter be, yeter! Bana kes sesini deyip durma Kerem! Bıktın anladın mı, bıktım! Senin bu dengesiz tavırlarından kendini beğenmişliğinden, her boktan bıktım. Yeter be! Ben de insanım tamam mı ben de insanım. Lanet olsun ya cidden, sana aşık olduğum o güne lanet olsun! Beni sev diye kendime çektirdiğim eziyetlere lanet olsun!

Zeynep uzun zamandır bunları içinde taşıyordu ve yorulmuştu, farkındaydı Kerem.

Son kozunu oynadı Kerem. Az sonra yapacakları yüzünden Zeynep ondan uzaklaşacak olsa da, en iyisini yapacaktı, biliyordu. Hem, bu zaten işine de gelirdi Kerem'in.

Genç kız tam kapıdan çıkıp gidecekken kapıyı kapattı ve genç kızı kendiyle kapı arasına sıkıştırdı Kerem. Bir süre yüzünü inceledi kızın, kokusu burnuna doldu. Daha fazla dayanamadı, ilk ve son kez, dudaklarını dudaklarıyla kapattı.

Zeynep şu an şaşkındı, bu yüzden de karşılık vermiyordu farkındaydı Kerem. Zaten o da çok uzatmadı bu öpüşmeyi.

Dudaklarından ayrılırken söylediği cümleyle, kızın bütün umutlarını aldı elinden

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Dudaklarından ayrılırken söylediği cümleyle, kızın bütün umutlarını aldı elinden. Tüm hayal kırıklığıyla bıraktı öylece.

-Kendini sevdirmeye çalıştın ya hani sen Zeynep. Ailen bile seni sevmeyip siktir etmişken, ben nasıl seveyim, söylesene bir?

"Nokta konmuş, bitmiş en güzel hikayem"
TEOMAN.

Ve artık, Zeynep için Kerem bitmişti. Yemin edebilirdi ki, bu kalpsiz herifi hayatından çıkartacaktı. Ne kadar zor olsa da yapacaktı bunu Zeynep.

#BÖLÜMSONU

UMUTWhere stories live. Discover now