Faruk şimşek

2.2K 67 2
                                    

Nazlı;
Engin hızlı ama kontrollü sürüyordu. Güzel kullanıyormuş meğersem. Hande ve abimin ilişkisi şaşırtmıştı. Elbette karşı değilim! O salak triplerde değilim. Ancak ben abime güvenmiyorum. Çok ultra zengin olmasak da maddi durumumuz iyi ve abim bu durumu kullanıyor. Babamın parasını da kendi maaşını da fütursuzca yiyor, erkek evladı ya klasik götü havadalık. Gözü dışarda bir kızı bırakıp diğerine rahatlıkla geçen biri o. Kısacası şerefsiz. Yani öyle sevgili anlamında değil yatıp kalkmak anlamında. Bundan da sürekli iğreniyorum. Böyle bir abiniz olsaydı siz onu canım kanım dediğiniz birine layık görürmüydünüz.?
..
"Anne kırmızı çorabım nerdeee?!"
Of bu öanyak kadın yine naptı benim çorabıma. Ayağım üşüyo be.! Regl oldum. Anavatan kan ağlıyoo beybisii. Üstelik sonbahardayız zaten kansızım çorapsız hayatta gezemem, hele de kırmızı çorapsız asla.!
"Kız o yırtılmıştı bende attım. Alırsın yenisini."
" ya ne atması yaa! Off ne karışıyosun benim dolabıma. Ben belki yırtık pırtık giyecem.!"
"Beni oraya getirme deli kız. Aşağı in kahvaltı hazır. "
Off çıldıracağım. Odamdan çıkıp merdivenlere yöneldim. Mutfak kapısında bi adet şerefsizle karşılaştım ne tesadüf yoksam kardeşmiyiz?
"Yürüsene" o sert sesini bir taraflarına kordum da şimdi sırası değil. Onu tınmayıp kahvaltıya oturdum. Ardımdan herkes oturdu yemeye başladılar. Babam hem yiyor hem tabletten gündeme bakıyordu. İşkolik manyak!
"Ee faruk işler nasıl oğlum?"
Babam gözü tablette aklı abimde bir şekilde konuşuyordu. Hem yemek yiyor hem konuşuyor hem gündem takip ediyor. Iı mümkünse ordan bir adet davut şimşek potansiyeli alabilirmiyim?
Abim çayını yudumlayıp cevapladı
" iyi baba. Şuan evin çizimini yolladım. İç dekorları kaldı onları da çizip yollayacağım haftaya falan. İyi paraya anlaştım zaten."
Babam tableti kapatıp abime odaklandı.
Tek kaşını kaldırdı aha şüphelendi
"İyi para derken?"
"Yani bildiğin yüksek miktar. Geçen ay ki deneme projemden sonra uzun bir süre beraber çalışmak istediklerini söylediler. Bu işi de verirsem kendi evime bile çıkarım."
Camış burası neyine yetmiyorsa. Araban var ailen var sıcacık evin sıcacık odan var yediğin önünde yemediğim arkanda. Annem de babanda üstüne düşüyor seni pırlanta diye görüyorlar daha ne istiyorsun? Ben mi?
Aslında beni sevmezler demiyorum ama.. Onun kadar değil.! Küçüklüğümüzden beri ayrıcalık ondadır. Şaka değil. Klişe gelebilir klasik türk ailesinin itemi. Ama inanın yaşayanı zorluyor. Küçükken çok düşündüm neden erkek doğmadım acaba diye. İlkokul ve ortaokulu beraber okusakta. O lisede özele gitti. Aradan 2 yul geçti ben de özel liseye giderim sanıyordum meğer annemle babam benden birşey beklemiyormuş. Bunu anladığımda geçti çünkü ben lise sınavlarıma çalışmamıştım. Abimde çalışmadan gidiyorsa bende giderim liseye demiştim. Gidemedim. O zamanlar anlamıştım ailen dahil kimseye minnet duymayacaksın.! Başarını kendin elde edeceksin! Sonuçta orta halli puanımla görsel sanatlar lisesine başvurdum. Yetenek sınavına girdim kazanırsam ırta halli puanımla dengelenecek ve liseye girebilecektim! Şükür ki kazanmıştım. Küçüklüğümden gelen yetenektir çizim.! Kimsenin umurunda olmayan yetenek. Peh! Buda birşey mi? Dedikleri yeteneğim. Ama şimdi o yetenek sayesinde buralardayım. Lisede bir çok öğrermenim oldu. Bana çok şey kattılar. Üniversiteye daha çok çalıştım. Ve bir ilginç daha dershaneye göndermediler. En son mimar sinan güzel sanatlar üniversitesini hedefledim istanbulu istedim. Çok çabaladım. Liseden bir arkadaş buldum annesi dershane öğretmeniymiş. Annesinin beni normal dersleri çalıştırması karşılığında bende arkadaşıma çizim teknikleri öğretiyor yetenek sınavına hazırlıyorsum bir nevi. Kendi emeğim ve bir nevi ticaretim sayesinde üniversiteyi de kazandım. Ailem özellikle de babam bu kadarını beklemiyordu. Orada moda tasarım okudum. Şimdi de bir tabıdığımın yönlendirmesi eşliğinde küçük çaplı bir moda evine tasarım çiziyorum. Bu küçümsense de birçoğunun götü yemez! Cidden kolay değil! Taklitten uzak her hafta özgün ve baştan çıkarıcı tasarım ayarlaman gerek! Kolay mı basit mi! Öyle de gerçekçi çizeceksin ki etkilesin bir çizimle bile.! Hadi hadi küçümseyen ukalalar yapsana o zaman. Götlekler.
"Hım evlenmek bu işin neresinde?"
İşte bu soruyla ben benlikten çıkmıştım. Bunu merak ediyordum hande ile ilişkilerini bildiğimi söylememiştim bir haftadır konuşmaya dilim varmadı.
"Yok baba ya! Ne evliliği doğru dürüst kız bile yok! Gençliğimi yaşıyorum ben."
Çüş ama yani.! Hande yalan söyleyecek biri değil peki bu angaza ne diye yok diyor. Handenin gözleri faruk dediğinde bile parlarken. Madem öyle..
"Öylemi abicim. Farkındaysan 28 yaşındasın. Yaşlanıyosun gençlik senden gidiyor canım. Bu sıralar ben gencim."
Sırıtıp kaşlarını çattı
" öylemi kardeşim. Senin gençliğini yaşacak fırsatın yok malesef. Hani ebeveynler seni takmıyolar ya. Senin yerine ben yaşarım gönlünü ferah tut"
Piç! Bu sinirlendirdi işte. Evet ona yine tölörans vardı ama ben bir kahve içmeye bile zor giderdim o da eve 6 da gelme şartı ile. Çatalımı masaya sertçe bırakıp kalktım.
" nereye kardeşim?"
Sen eğlen dur yaktım çıranı.
" iştahım kaçtı."
Hızla odama çıktım. Bıktım bu evden de bu tavırlardan da! Ayrımları birgün öldürecek beni.!! Hiç de cevap vermiyorlar abime.
Bir hiç çünkü nazlı. Ne demişti engin?
Küçük, sıska, reçel bağımlısı bir kız.!
Kimi ne kandırıyorum herşeyimle reçelim ben! Hani yazın yapılıp kışın kavonozlardan tabaklara ulaşan şekerli ama fazla da sevilmeyen şey.!
İhtiyaçları olmadığı zamanlarda iki güldürüp beş ağlatıyolar. O güldürmekeri de çıkar zamanlarına hazırlık. İşleri düşünce de kullanıyorlar. Az,az.
..
"Reçeliim güzel kızım"
Annemin sesiyle gözlerimi araladım. Masamın üzerindeki çizim kağıtlarımız üstüne uyumuşum. Ov sırtım da tutulmuş.
"Efendim anne"
Gözlerim kaşınıyordu. Yeni uyandığımda hep böyle olur.
" abine darılmadın dimi o evlilik meselesinden kaçmal için uydurdu. Yoksa biz seni de çok seviyoruz. Sana da özgürlük tanıyoruz. Mesela-
"Mesela tuvaletime kendim gidebiliyorum evet anne!"
"Cafeye de gidiyorsun, geziyorsun"
"Cafeye yarım saatlik nadiren. Gezmeye gelince gezmiyorum senin alışverişini yapıyorum"
" olsun onu da yapamayan var"
Canım yanıyor anne bu umursamazlığını bu sevgisizliğini görünce. Anlasana!
"Çizim yapmam gerek anne yanlız kalabilirmiyim"
" izindesin ama sen" sesi kısıktı cevabımdan ürkercesine.
"Çizeceğim anne"
"Peki ama sana önemli birşey söyleyeceğim."
Gözlerinin içine  inan seni umursayamıyorum dercesine baktım.
" arkadaşlarından abine uygun olan eli yüzü düzgün ailesi düzgün helal süt emmiş biri yok mu?"
Yine abim için gelmişti odama. Üzülüp üzülmediğim için değil! Annem bana soğuk değildi ama abim gibi de değil. Babam da keza öyle! Her kız babasının prensesi olmak istemez mi? Ben çokta birşeyi olmadım sanırım, kızı dışında. 'Günaydın kızım, görüşürüz kızım, yemekler hazır mı?, kendine dikkat et, anneni üzme!'  Babamın bildiği beş cümle.! Okul bittiğinde ne yapacağımı sordu işe girdiğimde sordu birde sonrası yok. 3 yıldır çalışıyorum çoğu şeyi bilmiyor. Acıtıyor mu? Bazen.
..
Bir hafta sonra
Nefes nefese kalmıştım.
"Bekleee"
Abim arabasına varmadan arkasından yetişmeye çalıştım.
" ne var?"
Önünde biraz eğilip ellerimi dizlerime dayadım. Of çok hızlı koşmuştum be!
" çabuk ol acelem var!"
Ayağa kalkıp kollarımı göğüs hizamda bağladım. Boyu benden uzun olduğu için hafif başımı diktim yukarıya.
"Ne o? Yine hangi sürtüğe yetişiyorsun?"
Alayla sırıttı
"Bilmem. Gel beraber gidelim. İzlemek istermisin?"
Ondan birkaç adım geriledim. Gerçekten tiksiniyorum.
"Sen iğrenç birisin. Cidden iğrenç birisin.! Bakalım yüzüne bazı şeyler vurulunca bu kadar rahat konuşabilecekmisin. "
"Ne o! Anneme söylerim seni mi diyeceksin. Sen dur ben söylerim!"
"Hayır, annem yaptığın herşeye göz yumuyor ona demeyeceğim.Başka birilerine derim belki"
"Konuşacakmısın ?"
Sesi yüksek meraklı ve sabırsızdı.
"Hande desem anlarmısın? Hani dostum hande. Hande ALA."
Gözleri yuvalarından çıkacaktı. Bunu bekliyorum işte. Afallayıp yutkundu.
"H-hande mi? Ne olmuş ona?"
Bak bak. Noldu o kendinden emin faruka?!
"Aa sen bilmiyormuydun? Seninle sevgili olmuş hemde 4 aydır. Bir dakika ya nasıl olmuyor senin haberin?"
" yok be öyle birşey kim sıkıyo?!"
Şerefsizlikte level atlayan faruk şimşek liderlik koltuğunu kimseye kaptırmıyor.
"Bak bana! 26 yaşımdayım. Aramızdaki iki sene, kız olmam beni senden daha saf veya herşeyi yutan biri yapmıyor. Tamam mı? Handeyi zorla, tehtitle ve bizzat ben konuşturdum.! Sana inanmam ama ona inanırım. Asla yalan söylemez o kız! Bir ilişkiniz var az denilmeyecek bir süre aslında. Sevip sevmediğini bilmiyorum ama içim hiç rahat değil! Çünkü 4 aydır var olan ilişkinde bile karı kız peşindesin! Buna şerefsizlik denir."
Gözlerini kaçırıp etrafı izlemeye başladı. Anlaşıldı.
" bak ilişkinize karışmal gibi birşey yapmak istemiyorum. Ama bana anlatacaksın. "
Omuz silkti.
"Nedenmiş?"
"Anlatmazsan.. ALA mimari ve mühendislik bürosuna uğrarım. Şuan o iyi para aldığın yer handenin amcasının. Bunu ikimizde biliyoruz."
"Bazen şeytan olabiliyorsun."
"Anlat!"
"Bak hande güzel kız. Yani fiziken güzel biri insan olarak da iyi biri. Ne bileyim hoş biri işte ve belki ilerde aşık olacağım biridir."
Hepsi bu muydu? Kızı sevmeden resmen oynuyordu onunla.
"Sevmediğin aşık olmadığın için mi ısrar ettin kıza "
"Bak çevrem sürtükle dolu sürtük olmayan kim var diye bir baktım hande varmış. Belki dedim biraz tanıdıa aşık da olurum ve hala da aynı fikirdeyim"
Adi bir abim var!
"Abes olan hande ve hande gibiler değil senin içine daldığın çevre abes olan. Tam da sana göre aşağılık bir çevre aşağılık kızlar aşağılık erkekler. "
" nazlıı!"
Ben anlamıştım. Aşk falan değildi derdi. Handenin masumluğundan yararlanıp yatağa atmak istedi. Onun ilkini almak bu ilginç şeyi -ona göre ilginç- tatmak istedi. Yaptı mı bilmiyorum ama içimden yaptığı geçtikçe ağlayasım bile geldi şuan.
Ona aldırmadan dibinde durup işaret parmağımı göğsüne itercesine bastırdım.
"Sen bir faruk şimşek olabilirsin. Güçlü, parası bol, çevresi geniş, karizma vs olabilirsin. İstediğini sürekli elde edebilirsin. İstediğin şey kadınlar da olsa. Şunu unutma! Ben de nazlı şimşeksem acımasızca hiçbir duygu beslemeden hatta onun beslediklerini tınlamadan yatağa attığın kadınlara handeyi de eklemene müsade etmem! Bu bir tehtit! Algılamazsan faaliyete geçerim.! Yemin olsun ki ona dokunursan seni öldürürüm. Mecaz değil seni hiç beklemediğin bir anda öldürürüm."
Gözlerime donmuş şekilde bakıyordu. Ciddiyim hala.! Şaka değil gerçekten ciddiyim baya baya silahla öldürebilirim. En azından bir şerefsizi kaldırmış olurum bu dünyadan. Silahım ruhsatlı istanbulda edinmiştim. Üniversitedeki çılgın arkadaşlarım sağolsun.! En fazla ömür boyu müebbet yatarım orada ölür giderim. Belkide af çıkar belli mi olur.
Kan bağımız ve kardeş olmamız böyle iğrenç birşeye müsade edeceğim anlamına gelmez! Handeyle de konuşacağım! Ona abimi anlatacağım! Belki çok üzülecek ama sonradan yıkım yaşamasından iyidir..

BÖĞÜRTLEN REÇELİ ~ aşkın sıfatı~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin