7.Bölüm •Sevgili kuzenimin sevgililik planı•

137K 6.1K 914
                                    

Cem ile okula geldiğimizde kızlar Ceme yiyecek gibi bakıyordu. Tabii arada sırada bana da öldümcül bakışlar atmayı ihmal etmiyorlardı.

Cem kolunu omzuma attınca ona güldüm ve sınıfa doğru yürümeye başladık. Sınıfa girince Ege ve onun muhteşem (!) çetesi kendi aralarında konuşuyorlardı. Ege Cem ile beni görünce sinirli bir şekilde bakmaya başladı. Ceme bakınca tek kaşını kaldırmış ve "ne bakıyon öküzün trene baktığı gibi" bakışı atıyordu.

Ege önüne dönünce ben de Cemle sırama oturdum. Telefonuma mesaj gelince telefonumu elime aldım ve kimin gönderdiğine baktım

Gönderen:RüyAŞKIM

Masal ben daha yeni uyandım.İlk derse gelmeyeceğim.

Ya bu kız niye her gün geç kalkmak zorunda ki.

Gönderilen:RüyAŞKIM

Tamam.Ama sonraki derslere yetiş. Seni birisiyle tanıştıracağım.

Gönderen: RüyAŞKIM

Tamamdır.

Hoca sınıfa girince ayağa kalktım ama kimsenin kalkmadığını görünce geri oturdum. Ceme baktığım da sınıftaki herkese dikkatli bir şekilde bakıyordu.

"Eee hani nerede senin kız kuzen" dedim. Bana döndü ve

"Sanırım bugün okulda yok kuzen." dedi.

Bugün sınıfta iki tane kız yoktu. Birisi Rüya diğeri ise Tuğçe. Umarım Tuğçe değildir çünkü kız tam bir ilgi manyağı... Sınıftaki sinir bozucular arasında ilk 10'a girerdi valla.

                                    ●●●●●●●

Sıkıcı bir dersin ardından sonunda kantine inebilmiştik. Ben bir masaya oturdum ve Cem de kahve almaya gitmişti. Kantinde göz gezdirirken Rüyanın yanıma geldiğini gördüm. Masaya oturdu ve,

"Günaydın." Dedi. Sonra bana gülümseyerek baktı.

"Hani nerede beni tanıştıracağın kişi." dedi.

"Kahve almaya gitti birazdan gelir bu arada sana da günaydın" dedim.

O sırada Cem masaya doğru gelirken Rüyayı gördü ve durdu. Sanki Rüyayı tanıyor gibiydi.

Masaya gelince kahveleri koydu ve Rüyaya tekrar bakmaya başladı. Rüya da ona bakıyordu.

"Eee şey Rüya, bu Cem kendisi benim ku..." devamını getiremeden Cem sözümü kesti ve,

"Sevgilisiyim memnun oldum." dedi.

Ama sanki Rüyanın suratı asılmıştı. Selamlaştılar ve yerlerine oturdular. Bir anda izleniyor hissine kapıldım ve yan masaya baktım. Ege sinirli bir şekilde Ceme bakıyordu.
Bu çocuk niye hep sinirli bir şekilde bakıyordu cidden.

Birden kafasını bana çevirince göz göze geldik ve gözlerimizin içine baktık. Ege alaycı bir şekilde sırıttı ve telefonuna bakmaya başladı. Cem ve Rüyaya baktığımda ikisi de birbirine kaçamak bakışlar atıyorlardı.

Zil çalınca hepimiz kantinden çıktık ve sınıfa doğru ilerledik. Ben, Cem ve Rüyaya Tuvalete gideceğimi söyledim ve Tuvalete gitmeye başladım. Birisi kolumdan sertçe tuttu ve beni duvara yasladı. Sırtımın acısıyla gözlerimi kapattım. Bunu kimin yaptığını görmek için gözlerimi yavaşça açtım ve tahmin ettiğim gibi karşımda Egeyi buldum. Bana sinirli bir şekilde bakıyordu. Yani ne yalan söyleyeyim korkmadım değil. Ama sikerler korkmayı, çok sinirimi bozmaya başlamıştı bu tutup duvara yaslamaları falan.

"Sabah ki çocuk kim?" diye sordu.

"Sabah ki çocuk derken?" dedim.

Gözlerini kapattı ve derin nefesler alıp vermeye başladı. Nefesi yüzüme değiyordu ve garip hissediyordum. Gözlerini açtı ve bana sinirli bir şekilde bakmaya devam etti.
Daha sonra kolumu sertçe sıktı ve,

"Masal beni sinirlendirme. Sabah. Beraber. Islak. Bir. Şekilde. salona. indiğin. piç. kim?" dedi. Her kelimenin üstüne basa basa söylemişti ve gerçekten bu kalbimin daha hızlı atmasına neden olmuştu.

"Kimse kim seni neden ilgilendiriyor ki? Ayrıca bir daha sakın canımı yakıp böyle saçma hareketler yapma! Sen kimsin!" diye bağırdım ve kolumu sertçe çekip kurtardım. Bana kötü bir bakış attı ve arkasını dönüp gitti.

Bu çocuk ne kadar aptal, salak, mal, gerizekalı, tips....

Dur lan çarpılacan şimdi
İç ses ne güzel yoktun o kadar bölümdür. Ne halt yemeye geldin.

Çünkü ben hep doğruyu söylerim ve ben mükemmelim.
Oha resmen iç sesim benden daha egolu lan.

Neyse benim şimdi Cemi bulmam lazım nerede acaba diye düşünürken bahçeye çıktım. Ama benim jeton geç düştüğü için zilin çalmış olduğunu hatırladım.

Koşarak sınıfa gittim ve içeriye girdim. Başını sıraya koymuş uyuyan Cemi görünce yanına gitmeye başladım. Tabii hocanın,

"Bu ne terbiyesizlik böyle Masal Yıldız." Diye bağırmasıyla yerimde durmak zorunda kaldım.

Cem başını sıradan kaldırdı ve,

"Kes sesini hoca kız geçsin işte yerine." dedi ve bana gülümsedi.

Hoca -yani hoca diyorum ama kendisi öğrenciler arasında ayrım yapan, bursluları ezen ve ilgilenmeyen şeytanın teki- nerede kalmıştık. Ha işte hoca bozuntusu alaycı bir şekilde güldü ve,

"Bana bu burslu kızımı savunuyorsun Cem."dedi ağzını yaya yaya.

Ceme baktım ve baktığıma pişmam oldum. Resmen gözlerinden ateş çıkıyordu. Zaten Cem her zaman beni korurdu hatta fazla korurdu.
Cem ayağa kalktı ve,

"Senin burslu dediğin kız benim kuzenim hoca laflarına dikkat et !!!" diye kükredi Cem.
Rüya bana anlamadığını belirten bakışlar atarken bende Ceme yemin ederim malsın sen bakışı atıyordum.

Cem ne söylediğini yeni anlamış gibi bana ne dedim lan ben bakışı atıyordu.

Vayyy demek bakışlarla konuşmak çok zekice.
İç ses bir sus bee.

İyi tamam hıh...

İç sesimin bir ergen olduğunuda öğrendiğime göre artık yerime geçeyim değil mi? Ama olmadı öyle birşey Cem beni kolumdan tuttu ve sınıftan çıkardı.

Arka bahçeye gelince durdu ve,

"Lan herşeyi bok ettim." dedi.

"Bence iyi yaptın zaten bir kaç güne öğrenirlerdi kuzen olduğumuzu" dedim.

"Haklısın maviş..."

"Bu arada senin şu hoşlandığın kız kim." dedim.

Aslında bir tahminim vardı. Ama bunu Cemin söylemesini istiyordum. Cem bana baktı ve tahminimi doğrulayan o ismi söyledi...

"Rüya..."

Arkadaşlar bence bölüm uzun oldu. Umarım beğenmişsinizdir❤💜💙💛💚

Yazarınız:İREM ÇRML

Kolejli Psikopat'ımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin