↩2↪

3.5K 217 21
                                    

Steve Rogers, arkadaş grubunun yanında ayrılıp dolapların orada arkadaşlarıyla konuşan genç kıza ulaştı.
"Çıkışta ne yapıyoruz, Nat?" 
Diğer kızlar gelen yakışıklı çocuğa bakıp kıkırdarken kızıl saçlı kız saçlarını savurarak arkadaşına döndü.
"Kızlarla kuaföre gideceğim. Sende gelmek ister misin? Maniküre ihtiyacın var, Stevie." 
Steve gözlerini devirdi ve arkadaşının saçlarını hızla karıştırdı.
"Eksalansları yarın ajandasını boş bırakırsa eşlik etmekten çekinmem." 
Natasha başıyla onayladığında Steve çalan zille birlikte kitaplarını koymak için dolabına ilerledi. Şifresini hızla girerken öğrenciler çoktan koridoru boşaltmaya başlamıştı. Steve dolabını açar açmaz yere birkaç kitap ve beraberinde bir kağıt parçası düşmüştü. Alması gereken kitapları alıp yerdeki kitapları topladı ve dolabına düzensizce tekrardan koydu. Yerdeki kağıdı aldı ve hızla gömleğinin cebine koydu. Zil çoktan çalmıştı ve derse geç kalırsa bursunu bu sefer kesin kaybetmesine yol açardı. Hızlı adımlarla koridoru arşınladı ve sınıfa giden köşeyi döndü. Çarptığı bedenle kendisi sabit dururken diğer beden dengesini kaybetti ve Steve son anda karşısında ki bedenin sahibini tuttu.
"Ah!Özür dilerim acelem vardı." 
Steve gözlüğünü düzelten esmer çocuğa kısa bir bakış attı ve çocuğun kolunu bıraktı.
"Okulda yeni misin?" 
Esmer çocuk başını olumsuz anlamda salladı ve üstündeki gözlerden kaçınmaya çalıştı.
"Derse geç kalıyorum." 
Steve geç kaldığını hatırlayınca yoldan çekildi ve hızla koridorun diğer tarafına koşmaya başladı. Çoktan esmer çocuğu unutmuştu bile.

Dersin son dakikalarında herkes uyurken basketbol takımının kaptanı bursunu kaybetmemek için tahtada yazanları defterine geçiriyordu.
"Steve?" 
Steve arkadaşının sesini duyduğunda hafifçe arkasını döndü ve ona baktı.
"Peçeten var mı?" 
Steve cepleri hızla karıştırdı ve dolabından düşen kağıt parçasından başka bir şey bulamadı. Başını olumsuz anlamda salladığında Natasha gözlerini devirerek camdan bakmaya devam etti. Steve masasının üzerine bıraktığı kağıt parçasını alıp katını açtı ve içindeki karmaşık el yazısına baktı.
"Güzel adamsın, Rogers. Her şeyinle..." 
Steve karmaşık yazıyı okuyabildiğinde kafasını kaldırıp şaşkınca sınıfa bakındı. Sonrada kendi kendine gülerek kağıdı tekrar cebine koydu. Basketbol takım kaptanıyken ve idare eder bir tipiniz varken kızların dikkatini çekerdiniz. Hele de Natasha'nın dediği gibi okulun mezuniyet kralı olmaya bu kadar yakınsanız. Steve notu hayran kızlardan birinin yazdığına adı kadar emindi. Zaten kız yarın sabah gelir kekelediği cümlelerle aşkını itiraf eder ve Steve'de kimseyi kırmamak adına yaptığı gibi maçlara odaklanması gerektiğini söyler ve paçayı kurtarırdı. Zaten Steve kızlara ilgi duymazdı bunu ilk dönemde okulun en popüler kızını yatağa attığında anlamıştı. Ona karşı isteği yoktu ve bu yüzden aralarında hiçbir şey olmamıştı. Tabi Steve'in yapmaması üzerine çıkan kötü dedikodular yüzünden Sharon'un okuldan ayrılması ve giderken Steve'e okkalı bir tokat atması dışında hiçbir şey. Bu olaydan sonra uzun zamandır birbiriyle konuşmayan iki çocukluk arkadaşı tekrar birlikte takılmaya başlamıştı.

Steve çalan zille birlikte masanın üzerinde ki kitaplarını çantaya koydu ve evine gitmek için hazırlanmaya başladı. Yarın bölgeler arasında yapılacak maçta kiminle karşılaşacakları belli olacaktı ve bu da Steve'in yarını deli gibi iple çekmesini sağlıyordu.

⤵⤵⤵⤵⤵⤵

Medyada ki kapak için CAPTAINAUDREY'e teşekkürlerimi sunuyorum. Her zaman beni desteklemekten çekinmiyorsun. Berbat fikirlerimi de güzel fikirlerimi de sen okuyorsun. Bunun için daha çok teşekkür ediyorum.

the notes in my cupboard ¤ stony ✅Onde histórias criam vida. Descubra agora