27 || final

9.9K 934 593
                                    

1 yıl 105 gün sonra

 Sevgili günlük,

 Bugün tam 1 yıl ve 105 gündür Min Yoongi'den ayrıyım. Zaman geçtikçe onu unutacağımı düşünsem de her gün biraz daha bağlandığımı hissediyorum. O günkü konuşmamızdan sonra bir kere bile konuşmadık. Ama bazen kalabalığın arasındayken bile onu gördüğümde herkesi unutuyorum. Göz göze geldik birkaç kere, iki yabancıymış gibi birbirimizin yanından geçtik. 

 Bu ona zor gelmiş olacak ki son senesini başka bir okulda geçirdi. Mezuniyetten sonra bile gidip sıramıza bakma ihtiyacı hissetmiştim. Tekrar karalanmış sırasında parmaklarımı gezdirdim. Gözlerimi kapatıp parmaklarımı saçlarından geçirdiğim zamanları hatırlayıp gülümsedim. 

 Şimdi ne mi yapıyorum?

 Dami'nin ailesinin kafesinde çalışıyorum. Bazı günler kütüphaneye gidip kendimi kitaplara veriyorum. Sehun ve Tae'nin kavgalarını yatıştırmaya çalışıyorum. 

 Ah! Sanırım olanları anlatmadım. 

 Sehun evimizin misafir odasında kiracı olarak kalıyor. Büyükannemi nasıl ikna ettiğine dair hiçbir fikrim yok! Ama birlikte Sehun'un davasıyla uğraşırken onun değiştiğini hissettim. Bunu gerçekten hissettim. Benim için Tae'nin yanında dolaşan akıl yaşı ondan küçük olan bir ağabeye dönüşmüştü. İnanamayacaksın ama arada kendimi kaybedip ona oppa diye sesleniyorum. Fakat o bunu daha fark etmedi. Etseydi, diline düşmüştüm.

 Son kararların verileceği duruşma sadece birkaç gün sonraydı ve Sehun bu konuda hiç olmadığı kadar gergindi. Annesinin olanları öğrendikten sonra evi terk edip Amerika'daki annesinin evine gittiğini söylemişti. Yani burada bir başınaydı. Sanırım büyükannemi en çok etkileyen bu olmuştu. Ebeveynlerinden uzak çocuklara hiç dayanamıyordu. 

 Tae ve Dami okul biter bitmez arkalarından atlı koşturuyormuş gibi işleri ciddiyete bindirmeye karar verdiler. Aileler tanıştı, büyükannem ve Dami'nin annesi şimdiden törenleri nasıl yapacaklarına dair konuşmaya başladılar bile. Ne kadar belli etmese de Dami'nin bu kadar hızlı gitmekten korktuğunu biliyordum. Tae de bunu fark etmiş olacak ki anneleri idare etmek için kendini parçalıyordu. Hayalleri üniversitede evli bir çift olarak okumaktı. Gülmeden edemiyordum.

 Yani herkes hayatını düzene sokmaya başlamıştı. Neredeyse herkes.

 Park Jimin ve ailesi şehirden taşınmıştı, evlerinin camında yazan satılık yazısı bunu gösteriyordu en azından. Tek kelime etmeden gitmesi biraz zoruma gitse de onun da hayatına devam etmesi gerçeği içten içe beni mutlu etmişti.

 Dami'nin öğrendiğine göre Min Yoongi şu anda kendine ait bir evde kalıyordu. Ne kadar merak etsem de gidemedim. Çünkü son bir yıldır haberlere çıkan olayları takip ederken ne kadar odaklanmış olduğunu görmüştüm. Kendine uzanan mikrofonlara kararlı bakışlarını kameralara doğrultarak konuşmaktan çekinmiyordu.

 Annesi yaklaşık bir buçuk ay önce bir sığınma evinde bulunmuştu. Ve haberlerde söylenenlere göre kocasını ve oğlunu öldürmeye teşebbüs etmesine neden olan adam tamamen kendi hayal ürünüydü. Psikiyatristleri basın açıklamasında söylentilerin doğru olabileceğini, Min Yoongi'nin annesinin geçmişinde de şizofreni başlangıcı göründüğünü söylemişti. Şimdiyse sağlığında düzelme görülmüş, duruşmalarına mahkeme kararıyla başlanmıştı. Tuhaf olansa ona yardım eden insanların yaptıkları şeyleri hatırlamamasıydı. Bunun için ayrıca duruşma olacağını duymuştum. 

 Ben kendimi ne kadar soyutlamaya çalışsam da Dami ve Sehun etraftan topladıkları bütün bilgileri bana anlatıyorlardı. Çünkü ne kadar zorlandığımı biliyorlardı. 

camouflage | min yoongiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin