Geçmişin Sancıları

1.2K 135 39
                                    

8 Nisan 1995 / Polonya

Küçük kız bu ortama alışmıştı ve mutluydu. Ailesi aklına geldikçe unutmaya çalışıyordu ve hüznü kısa sürüyordu. Onların ölmediğine, sadece yorgunluktan uyuduklarına, yeterince dinlendikten sonra gelip onu alacaklarına inanıyordu ve kadını zor durumda bırakıyordu.

"Sence anne ve babam dinlenmiş midir?"

"Sanmıyorum, tatlım. Gerçekten çok fazla çalıştılar ve gerçekten çok fazla yorulmuş olmalılar."

Kız gülümseyerek, oğlan çocuğunun yanına gitti. Ve oyun oynamaya başladılar. Çocuk kıza karşı büyük bir koruma güdüsü besliyordu. İki dakika yanından ayrıldığı zaman onu bulmak için her yere bakmaya başlıyordu, kız bunu fark ettikten sonra onunla oynamaya başladı. Bir yere saklanıyor ve bulunmayı bekliyordu. Nereye saklandığının ve ne kadar saklandığının bir önemi yoktu. Çocuğun eninde sonunda onu bulacağını biliyordu.

Uzun süredir bu evdeydi ve kendini hiç yalnız hissetmiyordu, ta ki uyumak için yatağa girene kadar. O zaman üstüne bir karanlık çöküyor ve ailesine olanlar kabus olarak ona geri dönüyordu. Her seferinde sıçrayarak uyanıyor ama ağlamamak için pijamasını ısırıyordu çünkü kimseyi rahatsız etmek istemiyordu.

Ama o gün çok korkunçtu. Her zamanki kabuslarından çok daha korkunçtu kabusu. Her zamanki manzaranın ardından bir ses sürekli 'Onlar öldü.' 'Geri gelmeyecekler.' 'Seni bıraktılar.' diye bağırıyordu. Uyanıp kulaklarını kapattı ama ses bir türlü susmak bilmiyordu. Odasından çıkıp, oğlanın kapısını tıklattı. Çocuk uykulu gözlerini ovuşturarak kıza baktı.

"Uyuyamadım."

Kız sadece bunu söyleyebilmişti ama bu oğlana yetmişti. İçeri girmesine izin verdi ve yatağa beraber girdiler.

"Korkuyorum. Sence gerçekten öldüler mi?"

Çocuk gerçeği biliyordu ama kıza bunu söylerse, kabuslardan çok daha kötü şeyler olabileceğini biliyordu. Elindeki ayıcığı kendinden iki yaş küçük kıza uzattı.

"Bence senin ne kadar güçlü bir kız olacağını test etmek için senden uzaklaştılar. Seni izliyor olmalılar."

Kız sevinmişti çünkü ailesinin onu görüyor olması içini ısıtmıştı.

"Teşekkür ederim."

Kız hızla oğlanın yanağına yöneldi ama çocuk kafasını fark etmeden oynatınca dudağına küçük bir öpücük bırakmış oldu.

Bu ikisinin de ilk öpücüğüydü. Ama ikiside bu tür şeyleri düşünecek yaşta değildiler. Masumiyetlerinin en güzel çağlarıydı. Birbirlerine gülümseyerek uykuya daldılar.

27 Aralık 1995 / Polonya

Yaramaz kız babasının parktaki kızla ilgili planlar yaptığını hissediyordu ve bu onu korkutuyordu. Her zamanki gibi küçük kardeşini saklarken, annesinin ölü gibi uyumasını izliyordu. Böylesi daha iyiydi belki de. Çünkü annesi uyulmadığı zaman çok asabi oluyordu. Babasıysa daima telefonda birilerinden emir alıyor ve hemen dışarı fırlıyordu. Kız bundan nefret ediyordu.

Adamda emiri uygulamaya koyuldu. Kızın nerde olduğunu öğrenip onu evlatlık edinecekti çünkü kıza ihtiyaçları vardı. Çocuğun nerde olduğunu bulmaları zor olmadı çünkü çok büyük bir tesadüf Çakıroğlu'yu kıza sürüklemişti. Tek yapılması gereken kızı almaktı. Çakıroğlu kızı çok yakınında tutmak istemiyordu ama kontrol edebileceği bir yerde olsun istiyordu. Bolca para vererek bunu elde etmeyi başardı ve adam kızı evlat edindi. Kızı bırak bundan annenin bile haberi yoktu ama adamlar kapılarına dayandı.

Tehlikeli Güzel (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now