Kan Gölü

2.6K 181 26
                                    

ŞEBNEM

Abla? Ablam? Ne- Ne yapmalıyım? Ne-

"Bora! Bora!"

Bağırarak merdivenlerden inmeye başladım. Benim bağırışlarımı duyanlar çoktan aşağı toplanmıştı. Bora koşarak yanıma geldi.

"Şebnem? İyi misin? Ne oldu?!"

"Ablam- Bizi bulmuşlar. Bizi bulduklarını ve kaçmamız gerekti-"

Selim'in bana dokunan kolunu hissettim. Şaşırsam da tepki vermedim.

"Şebnem, bir sakinleş. Her şeyi yavaş yavaş anlat."

Onlara ablamdan duyduklarımı özet geçtiğimde herkes benim kadar telaşlanmıştı. Mert her zamanki gibi serin kanlılığını korumaya çalışıyordu.

"Tamam, hepiniz sakin olun. Hepsini tek tek haledicez."

Bir anda bağırdım.

"Nasıl?!"

"Önce burdan çıkmamız gerek, bununla başlayalım. Bora, kızlarla evde özel ne varsa toplayın tek bir kişisel kanıt bırakmayın ve yanınıza bir miktar eşya alın. Kasadaki paraları da boşalt."

"Peki ablamın kafasına dayanmış olan silah ne olacak?!

"Şebnem, her şey sırasıyla."

"Tamam, tamam! Ben eşyalarımı top- Nereye gidiyoruz?"

"B planı bölgesine. Bizi bulamayacaklar bir yere gidiyoruz, gidip toparlan ayrıntıları orda konuşuruz, acele et."

Odama çıkıp hızla eşyalarımı toplarlamayı neredeyse bitirdiğimde Selim'in bana dokunuşuyla ona döndüm.

"Ben-"

Eliyle gözlerimdeki yaşları sildi.

"Aktığını fark etmemişim."

Bakışlarını benden bir an olsun ayırmamıştı.

"Garip olan, ablamı bu kadar sevdiğimi düşünmezdim. Ama şimdi ona bir şey olmuş olma ihtimali..."

"Bende onun seni bu kadar sevdiğini düşünmezdim."

"Evet... Hayatı pahasına beni uyarmasını kastediyorsan eğer henüz ona bir şey olduğunu kabullenmeye hazır değilim."

"O iyi olacak."

"Nerden biliyorsun?"

"Çünkü seni tanıyorum... Ve aynı genlere sahip olduğunuza göre ikinizi de öldürmek o kadar kolay olmasa gerek."

"Haklısın. Ne olursa olsun ben bir Gürsoy'um. Ve benim kendimi bırakmamam gerek."

Ben eşyalarımı toplarken Selim konuşmaya devam etti.

"Şebnem kendini zaten çok uzun zamandır tutuyordun. Azıcık rahatlayıp ağlamak seni zayıf biri yapmaz."

"Hayır, dikkati dağılmış biri yapar. Ve bunun da ablama hiçbir faydası olmaz."

"Ablan seninle gurur duyuyor olmalı."

Burukça gülümsedim.

"Ben seninle gurur duyuyorum."

Ona sarılma isteğimi Demir'in seslenişi böldü.

"Acele edin."

Hemen aşağıya indik. Kapıdan birer bire çıkıp arabalara doluştuk. Ama Demir bir şey unuttuğunu fark etti ve bende eve onunla birlikte geri döndüm. Arabalar bizi bir sokak ileride bekliyorlardı ve gitmeye hazırlardı.

Tehlikeli Güzel (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now