DÜŞMAN OKULLAR "YAZ KAMPINDA"

34-DEĞİŞİM

İşte şimdi ilgimi çekmişti. Yine de çok ilgiliymiş gibi davranmadım ve sadece tek kaşımı kaldırdım.

Derin bir nefes aldı.

"Oturalım mı?"

Başımı olumlu anlamda salladım. Çitleri geçip çok az ilerde gelen insanların göremeyeceği bir kayaya oturduk.

"Pekala," dedi. "Sana neler olduğunu her ayrıntısına kadar anlatırım. Ama ufak bir şartım var."

"Ne?" diye sordum.

Yarım ağız gülümsedi.

"Zeynep'in numarasını veri-"

"Hayır tabiki," dedim hemen. "Sen Zeynep'ten mi hoşlanıyorsun?"

Omuz silkti.

"Beğeniyorum diyelim."

Sırıtarak ona baktım.

" Birincisi, Zeynep seninle kesinlikle ilgilenmez. İkincisi, onunla uğraşarak boşuna kendini üzmene gerek yok. Ve üç, seni beğense bile sen bir Kayalısın."

Gözlerini devirdi.

"Neden herkes böyle diyor? İstesem elde ederim."

Benimle bu şekilde konuşması sinirlerimi bozarken hemen tehditkar bir ifadeyle ona döndüm.

"Elde edemezsin," dedim her kelimenin üzerine ayrı ayrı basarak. "Ben ya da başka insanlar böyle söylüyor diye işi sakın inada bindirme. Zeynep bir oyuncak değil ve onunla oynamaya kalkarsan sonucu kötü olur."

Kaşları biraz hayret ve biraz da beğeni ile yukarı kalktı.

"Barış'ın sende ne bulduğunu anlayabiliyorum."

Barış kısmına kızarmamak için bakışlarımı ondan denize çevirirken sinirle mırıldandım.

"Gevşek gevşek konuşma."

"Kardeşimin takıldığı kıza gevşeklik yapacak değilim," dedi. "Beni gelinini inceleyen bir kaynana olarak düşünebilirsin."

Dediği şey baştan aşağı saçmalıkken ben 'kardeşimin takıldığı kız' kısmında kalmıştım.

"Takılmak?" diye sordum sert bir sesle.

Sanırım sert konuşmalarda Barış'ı örnek alıyordum. Sanki yanlış bir şey söylemiş gibi dudaklarını birbirine bastırdı.

"Pardon," dedi. "Barış'ın neden böyle davrandığını duymak ister misin?"

Başımı evet anlamında salladım.

"Cuma günü babasıyla telefonda konuştu. Babasını belki biliyorsundur. Umursamaz, ayda yılda bir Barışla iletişim kurar ve kurduğunda da bu kavga amaçlıdır. Barış'ın güçsüz ve zayıf olduğuna, kendini arkadaşlarına kullandırdığına inanır."

Barış. Güçsüz. Ve. Zayıf?

Barış'ı kullandığımı düşününce bir an kendimi buna gülmek isterken buldum. Babasına aşırı sinir olmuştum.

"Bu yüzden mi böyle?"diye sordum üzülerek.

"Sayılır. Babasıyla konuştuğu sırada çok sinirliydi. Ben babasıyla konuştuğunu bilmiyordum, onu sinirlendirecek şeyler söyledim."

"Sonra da sana yumruk attı ve kamptan gitti," diye tahmin yürüttüm.

Başını sallayarak onaylayınca yüzüme bir sırıtış yerleşti. Biraz psikopatça olsa da Barış'ın Hakan'a yumruk atmasına sevinmiştim. Çünkü Hakan Zeynep'e yan gözle bakmıştı.