53-GİZEMLİ ŞAHIS

67.7K 3.9K 1.4K
                                    

Merhaba!

Bugün günün anlam ve önemi (bölüm sonunda ayrıntısını yazdım) nedeniyle upuzun bir bölüm paylaşmak istiyordum lakin uzun bölümü bırakın, bugüne yetiştirmek bile zor oldu. Yeni bölümün gelişi bir haftayı geçmez.

Sizleri seviyorum, iyi okumalar...

"Yuh," dedi Zeynep.

Aslı bir küfür mırıldandı, Ezgi bile buna tepki göstermeyecek kadar şaşkındı.

Önümde duran, kapağını açtığım kutuya bakıyordum. Barışla benim kampta yürürken, sahilde gülüşürken fotoğraflarımız vardı. Fotoğrafların üzerinde bir not vardı. Elime alıp sesli bir şekilde okudum.

"Aranızdaki ilişkiyi biliyoruz, tıpkı en yakın arkadaşların dahil herkese yalan söylediğini bildiğimiz gibi. Yıldız Koleji öğrencileri düşman okulundan Barış Vuranla aranda dönenleri öğrense ne düşünür? Peki ya Aras, Kerem, Kaan ve Hasan? Onların ne düşüneceğini kısa sürede öğreneceğine emin olabilirsin. Çünkü sen bu notu okurken aynı fotoğraflar onlara da gönderildi."

Okuduğum notu bitirir bitirmez Aslı ayaklandı.

"Ben Arasların yanına gidiyorum. Eğer hala görmemişlerse fotoğrafları görmelerine engel olacağım."

Ne yapacağımı bilemeyerek ben de ayağa kalktığım sırada telefonum çalmaya başladı. Arayan Kaan'dı.

"Lanet olsun," diye mırıldanıp telefonu açtım.

"Fotoğraflar," diye başlamıştım ki, beni durdurdu.

"Kulübenin kapısı tıklatılınca herkes bakmaya üşendiği için Hasan kalkıp baktı. Bir zarf içinde fotoğraflar gelmişti. Merak ettiğim için onun elinden alıp ben baktım. Ne olduğunu görünce de diğerlerinden sakladım. Sayende diğerleri beni özelden arayıp bana fotoğraflar gönderen bir sapığım olduğunu düşünüyor ama kurtardım."

Rahat bir nefes aldım ve kızlara elimde 'tamam' işareti yaparak olayın hallolduğunu gösterdim.

"Harikasın, teşekkür ederim," dedim.

Sanırım mutlu olmam gerekiyordu ama hüzünlü ve yorgun hissediyordum.

"Bu konuyu yemekten sonra ayrıntılı olarak konuşalım, büyük ihtimalle izleniyoruz. O yüzden şimdi dışarı çıkmamız dikkat çeker. Merak etme, bunu yapanı ya da yapanları bulacağız. Bizimkiler ishal olduğumu düşünmeden banyodan çıksam iyi olur."

Bu ruh halinde bile beni güldürebilen bir arkadaşa sahip olduğum için çok şanslıydım.

"Tamam görüşürüz," dedim ve aramayı sonlandırdık.

Kızlara Kaanla yaptığım konuşmayı hızlıca özetledim. Onlar da rahatlamıştı.

"Bunu kim yapar aklım almıyor," dedi Ezgi.

"Çok düşmanımız var. Biraz zekası olanlar Barışla beni izleyerek parçaları birleştirebilir."

"Bir düşünelim, Gülsu ve tayfası, Deniz, Melih?"

"Deniz'in böyle bir şey yapacağını sanmıyorum," dedim. "Melih bu kadar zeki olamaz. Gülsular mantıklı geliyor."

"Gidip onlara hesap soracağım," diyerek oturduğu sandalyeden kalkmaya çalışan Aslı'yı durdurdum.

"Emin olmadan bir şey yapamayız. Zekice davranmamız gerekiyor."

Oflayarak yerine oturdu. Tekrar konuştum.

"İşin kötüsü, telefonda konuşan kişi erkekti ama o sesi daha önce duymadığıma eminim. Herhangi birine bile konuşturmuş olabilir."

"Nottaki yazı tarzına falan mı baksak," dedi Zeynep.

DÜŞMAN OKULLAR "YAZ KAMPINDA" Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin