35-"Geçmeyen zaman"

4.8K 289 14
                                    

İyi okumalar...

Pişmanlık...İnsan ne zaman pişman olduğunu anlar?Ya her şey tepe taklak olmuştur,ya gerçekten yolları çıkmazlara çıkmıştır,ya gözündeki gaflet perdesi aralanmış doğrular bir tokat gibi yüzüne çarpmıştır ya da gerçekten yolun sonundadır...
Gerçekten böyle mi oluyor sadece insana pişmanlık duygusu sona yaklaşdığını hissettikte mi uğruyor?
Halbuki önceler lüğatında bu kelimenin "p" harfine bile yoktu.
Önceden pişman olsak belki bu kadar tepe taklak olmayacaktı normal giden hayatımız.Ama işte her şey lafla değil.Biz ne kadar süslü püslü laflar da etsek bu böyle ve bu gerçek hiç bir zaman değişmeyecek.
Pişmanlık dedik ya herkes pişman olur mu? Herkes yaptıklarının pişmanlığını çeker mi? Kabul eder mi hata yaptığını,insanların söylediklerinin doğru olduğunu kabul eder mi?
Yanlış bildiklerinin doğru,doğru bildiklerinin yanlış olduğunu kabul eder mi?
Her insan pişman olmaz.Kaderinde varsa eğer pişman olur,yoksa zaten nefes aldığı sürece pişmanlık duygusu ona uğramaz...

Sena

Sabah namazından sonra Ecrin de ben de uyumamıştık.Halbuki bugün cumartesiydi ve Ecrin okul olmadığı için uyurdu.Her şeyi anlatmıştım sonuna kadar dinlemiş lafımı bile kesmemişti.
Ecrin Leyla'nın durumuna çok üzülmüştü aynı şekilde annesine de.Gerçekten annesi öğrendiğinde çok üzülecekti.Ecrin Leyla'nın durumunu annesine anlatmam gerektiğini söylüyordu.Hakklıydı geç olmadan öğrenmeliydi.Hem belki annesi ikna ederdi kızını.
Birazdan pastaneye gidecektim ama gitmek istemiyordum, Nuray Abla'yla o konuşmayı yapmam gerekiyor ne kadar istemesem de,hangi kelimeleri seçip kulanacağımı bilmesemde.

İkimizde koltukta sessizce oturmuştuk.Yerimden kalkınca Ecrin "Nereye?" dedi.

"Pastaneye."

"Erken değil mi?"

Biraz erkendi zaten Nuray Abla erken gelirdi.

"Nuray Abla zaten erken geliyor."

"Kahvaltı etmeden mi gidiyorsun.Dur iki dakikaya kahvaltıyı hazırlarım."

"Bir şey yemeyeceğim."

"Sena."

Odaya geçip dolaptan boneyle şalımı çıkardım.Ama kolum yüzünden doğru düzgün bağlayamadım.Zaten kaç gündü Ecrin bana yardım ediyordu.Allah razı olsun ondan.

Aşağı indiğimde Ecrin yoktu.Mutfaktan sesler geliyordu.Kahvaltı hazırlıyordu muhtemelen.İçeri girince hakklı olduğumu anladım.Ecrin elindeki çaydanlığı masaya koyuyordu.

"Ecrin şalı bağlamama yine yardımcı olurmusun."

"İlk önce kahvaltı yap sonra."

"Gerçekten istemiyorum bir şey yemek.Sen şalı bağla ben gideyim."

"Hayır.Ya oturup kahvaltı yaparsın ya da şalını bağlamam.Biliyorsun yaparım."

"Ecrin lütfen."

"Sena."

"Tamam." deyip sandalyeyi çekip oturdum.Zar zor yediğim birkaç şeyden sonra"Ecrin bak yedim şalımı bağlada ben gideyim."deyince bana ters bir bakış attı.

"Ecrin öyle bakma yedim işte."

"Peki."

Ayakkabılarımı giydikten sonra "Ecrin Allah'a emanet ol.Dua et olur mu?"deyip sarıldım.

"Allah'a emanet ol canım.Tabii ki ederim.Dikkat kendine bak istersen bende geliyim seninle."

"Allah razı olsun.Ben yalnız konuşsam iyi olacak."

Bir Şans Daha/[TAMAMLANDI]/Karanlıktan Aydınlığa-1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin