28-"Bugün"

5.5K 337 34
                                    

İyi okumalar...

Sena

Ecrin'nin yüzünde kocaman gülümsemeyle yanıma gelip ellerimden tuttu.

"Sena..."

"Ecrin bana dinimi öğret.Namaz kılmayı,namazın önemin öğret.Ben de sözde değil gerçek müslüman olmak istiyorum."

Yüzüne baktığımda ağlıyordu.

"Şükürler olsun.Sena biliyormusun bugünün gelmesi için her gün duâ ediyordum.Rabbime bin kez şükürler olsun bugünü yaşattığı için.Elbette öğretirim bildiğim her şeyi dilimin döndüğü kadar anlatırım.Ama sana soru soracağım.Emin misin? "

"Eminim Ecrin.Biliyormusun içimde kocaman bir boşluk var.Hem de çok farklı bir şey.Ben inanıyorum ki bu boşluğun nedeni bir müslüman olarak üzerime düşen hiçbir şeyi yapmadığım."

Bir şey söylemeyip gülümsedi.

Salona geçip oturduk ve Ecrin konuşmaya başladı.

Hz.Ömer bin el-Hattâb anlatıyor:"Bir gün Allah'ın Resulünün yanında idik.Beyaz elbiseli, siyah saçlı bir adam çıkageldi.Üzerinde yolculuk izi yoktu, ama hiçbirimiz kendisini tanımıyorduk."

Hz.Peygember'in (s.a.v) önünde diz çöküp oturdu.Dizlerini onun dizlerine dayadı.Ellerini de Allah'ın Rasulü'nün dizlerinin üzerine koyup sordu:
"İslam nedir?Bana anlat."Allah'ın Rasulü cevap verdi:"İslam Allah'tan başka ilâh olmadığına,Muhammedin Allah'ın elçisi olduğuna inanman,namaz kılman,zekat vermen, Ramazan orucunu tutman, gücün yeterse Hacca gitmendir."

Bu sorulardan sonra iman ve ihsan hakkında sorular sordu ve cevaplar aldı.Bu sorulardan sonra kiyamet alemetlerini de soran adam kalkıp gitti.Arkasından baktılar hemen ortadan kaybolmuştu.Onun kim olduğunu merak eden ashab-ı kirama Allah Resulü şöyle buyurdu-"O Cebrail idi.Size dininizi öğretmek için geldi" (Buhâri,İman 37,Muslim,İman 13.)

Rasülullah Sallallahu Aleyhi Vesellem İslamın şartlarını sayarken ilk önce kelime-i şehadeti sonra namazı sayıyor.Buradan anlıyoruz ki namaz bu dinin direyidir.Namazsız bir müslüman olmaz.İslam ile şereflenen bir kişi vakit geçirmeden namazı öğrenmeli kurtuluşa felaha çağıran ezanın çağrışına hemen cevap vermelidir.Çünkü kişinin namazı müslümanlığının ispatıdır.Bir insan hayata veda ettiyinde eğer cami cemaatine devam eden biriyse onun müslüman olduğuna şehadet edilir.

Eğer bir kimse namazı terk ederse Rasulüllah Sallallahu Aleyhi Vesellem'in şu hitabına maruz kalır:

Namazı terkedenin İslam'dan hiçbir nasibi yoktur."

Rahmet Peygamberine ümmetini nasıl tanıyacağı sorulur:
"Ümmetinden henüz gelmemiş olanları nasıl tanıyacaksın ey Allah'ın Resûlü?"dediler.Peygamber Efendimiz (s.a.v):"Bir adamın alnı ve ayakları ak olan bir atı olduğunu düşünün.Adam bu atını hepsi de simsiyah olan bir at sürüsü içinde tanıyaz mı ?"diye sordu.Sehabe:"Evet, ey Allah'ın Resûlü!"dediler.Bunun üzerine Rasûl-i Ekrem-sallallahu aleyhi ve sellem-şöyle buyurdu:
"İşte onlar da abdestten dolayı yüzleri nurlu, el ve ayakları parlak olarak geleceklerdir."

Aklı başında hiçbir müslüman Peygamber (s.a.v)'in kiyamet günü tanımamasını istemezdi.Herhalde böyle bir şey müslüman bir insan için en büyük ceza olurdu.Ellerimizin ve ayaklarımızın parlamadığı halde o gün nasıl olur da "Ey Allah'ın Resulü ben senin ümmetinim"diye biliriz.Ellerimiz ve ayaklarımızda müslümanlık emareleri bulunmadan hangi yüzle bu emareleri taşıyan müslümanlar arasına katılacağız.

Namazın önemin anlamaya çalışırken namazın hayata bu kadar nufuz etmesini de düşünmek gerekiyor.İnsanoğlundan her gün, yaratanın karşısına çıkıp ibadet etmen isteniyor.Bu kadar sık çağrılışın hikmeti birazda insan kalbinin kaymalara açık olmasından kaynaklanıyor olsa gerektir.Gün içinde defalarca pusulası bozulan insan,her namaz vaktinde yeniden İslam'a kuruluyor.Hakka yönlendiriliyor.Bu huzura sık geliş ve zamana verilen önem insanı desipline ediyor.İnsan,sürekli namaz saatlerini takip ediyor Namaz, gün içinde belirli vakitler de ve saatleri sürekli deyişen bir ibadet.Bu durumu bizi zamana karşı uyanık olmaya ve akıp giden zamanın ruhunu yakalamaya çağırıyor.
Kişi bir sıkıntıya düştüğü zaman Allah'tan onun istediği şekilde yardım isteyebilir.
"Ey iman edenler!Sabır ve namaz ile Allah'tan yardım isteyin!Şüphe yok ki Allah sabır edenlerle beraberdir (Bakara 153)

Namaz kılan insanları Allahu Teâlâ kötülüklerden koruyor."Muhakkak ki namaz, hayasızlıktan ve kötülükten alıkoyar."(Ankebut 29/45)

Günümüzde namaz ibadeti sanki isteye bağlı bir ibadet gibi algılanıyor.Toplum, "Namaz kılarsan iyi olur.Kılmasan da pek bir şey olmaz." diye hava veriyor insana.Halbuki Rasulullah Sallallahu Aleyhi Vesselem zamanında müslüman olup da O'nun "Sen namazdan muafsın." dediyi hiç kimse yok. Bu ruhsat ölümcül hastalar bile verilmemiş. Hiç kimsenin böyle bir hakkı olmaz.

İslam bize uymuyordu da biz onu kendimize mi uydurduk? Rasulullahın zamanında munafıklar bile namaz kılıyordu.Çünkü namaz müslüman olanla olmayanı birbirinden ayıran en önemli göstergeydi.Onlar müslüman gibi görünmek için namaz kılıyordulardı.Ben şimdi müslümanların kime benzemek için namazı terk ettiklerini anlamaya çalışıyorum.
"Hevasını (kötü duygularını) ilah edinen ve Allah'ın saptırdığı, kulağını ve kalbini mühürlediği,gözünün üstüne de perde çektiği kimseyi gördün mü?" (Casiye 23)

Dua edelim de bu ayetin muhatabı biz olmayalım.Yoksa maazAllah gideceğimiz yer çok fena bir yer olur.
İnsanları namaza davet ettiyimizde zaman zaman şöyle bahaneler ortaya atarlar."Ben öyle namaz kılanlar biliyorum ki" diye başlayan ve müslümana yakışmayacak ameller sıralanır.Her nedense 5 vakit namaz kılıp da örnek yaşayan müslümanlar ve Allah'ın Peygamberi hatırlanmaz.Biz yanlışı mı örnek alacağız, yoksa doğruyu mu?

Rasulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem'in namazın önemini ifade eden başka bir hadisde söyleniliyor "Kulun kıyamet gününde ilk hesaba çekileceği şey namazıdır.Eğer bu hesabı düzgünse diğer ameli de düzelir,yok, bu hesabı fasit olur diğerleri de fasit olur.

Ecrin konuşması bitene kadar gözümü kırpmadan onu izlemiş, dinlemiş söylediklerini beynime kazımıştım.Anlattıkları o kadar güzeldi ki.Ama biz insanlar İslam'ın güzelliklerinin farkıda olmayıp yaşayıp gidiyoruz.

"Sena...Namazla İslamla ilgili saatlerce günlerce konuşsak yine de az.Benim sana anlattıklarım zamanıyla okuyup öğrendiklerim şimdi Rabb'im bana da kısmet etti sana anlattım."

Kafamda birçok soru vardı.Bazıların sormuş cevapların almışyım ama yine de cevap bekleyen sorularım da pek fazlaydı.

"Ecrin anlattıkların o kadar güzel ki lüğatımdaki kelimelerle anlatamam.Ben İslam'la ilgili hiçbir şey bilmiyorum ve korkuyorum.Öğrenmeyi çok istiyorum ama.Bana yardım et."

"Allah'ın izniyle öğrenirsin.Zaten hepimiz önceden hiçbir şey bilmiyorduk ama çok şükür öğrendik.İnşAllah sende öğreneceksin."

"İnşAllah.Şimdi ne yapmam gerekiyor neden başlayalım."

"İlk önce kelime-i şehadet getir."

"Ecrin ben bilmiyorum."

"Benim söylediklerimi tekrar et."

"Tamam."

Eşhedü enla ilahe illallah

Eşhedü enla ilahe illallah

ve eşhedü enne Muhammeden

ve eşhedü enne Muhammeden

abdühü ve resulühü.

abdühü ve resulühü.

Ben şehadet ederim ki

Ben şehadet ederim ki

Allah'tan başka ilah yoktur.

Allah'tan başka ilah yoktur.

Ve yine şehadet ederem ki,

Ve yine şehadet ederem ki,

Muhammed aleyhisselam O'nun

Muhammed aleyhisselam O'nun

kulu ve resulüdür.

kulu ve resulüdür.

Bugünü aklımdan hiç çıkmayacağım.Bugünü hiçbir zaman unutmayacağım.
İlk defa kelime-i şehadet getirmemi,ilk defa abdest almamı, ilk defa namazla,İslam'la ilgili duyduklarımı,ilk defa namazı öğrenmeye başladığım bugünü.
Hiç insan İslam'ı öğrenmeye başladığı günü unutur mu?
İşte benim de İslam'ı öğrenmeye başladığım gün bugün.

Selamün aleyküm arkadaşlar.
Nasılsınız?İyisiniz İnşAllah.
Yeni bölüm geldi.Umarım beğeneceğiz bir bölüm olur.Düşüncelerinizi bekliyorum.
Kendinize iyi bakın.Allah'a emanet.

Bir Şans Daha/[TAMAMLANDI]/Karanlıktan Aydınlığa-1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin