8- You know I'm always going back to this place.

1.6K 51 258
                                    

  Herkese yeniden merhaba!Uzun bir aradan sonra yeni bölümle buradayım arkadaşlar ve siz okumaya geçmeden önce kısaca bahsetmek istediğim bir konu var.

 Son zamanlarda bölümlerimizin normalden daha geç geldiğini biliyorsunuz, özellikle de When The Sky Was Grey ile karşılaştırdığımızda. Söylemek istediğim şu ki; bir bölümü yayınladıktan sonra ben hemen konumu düşünmeye, planlamaya ve yazmaya geçiyorum. Ama bunlar çok uzun zaman alan ve artık eskisinden daha meşgul olduğum için de doğal olarak bölümlerin arasında uzun boşluklar bırakan şeyler.Bazılarınızın ara uzadığında, aylar geçtiğinde yeni bölüm gelmeyecek gibi düşündüğünüzü biliyorum ve sizden ricam bunun doğru olmadığını bilmeniz. Hikayeyi bitirmeye karar verirsem mutlaka size haber veririm. Bölümlerin arasında uzuuuuun boşluklar olabilir ama bir sene boyunca bölüm yayınlamadığımı bile görseniz, ben size hikaye bitti demediysem hikaye bitmemiştir. Yeni bölüm HEP gelmeye devam edecektir.Umarım bu konuda kafanızdaki soru işaretlerini kaldırabilmişimdir. 

Şimdi, herkese iyi okumalar ve yorumlarınızda görüşmek üzere!  :D


24 Temmuz 2013

Londra

Phelia, fazla gürültüye yol açmamak adına, otelin merdiveninin basamaklarına oturmuştu. Çevirdiği numaranın telefonu açmasını beklerken, ekranına bir göz attı ve saatin gece üç buçuğu geçmekte olduğunu fark etti.

"Efendim?"

Phelia, karşı taraftan Eva'nın sesini duyunca bir saniyeliğine durakladı. Açıkçası, aramanın cevaplanacağını beklememişti.

"Eva?" dedi aceleyle. "Neredesiniz?"

Zayn ve Eva'nın ortadan kaybolmalarını diğerlerinin fark etmesi pek uzun sürmemişti. Logan'ın sete gönderdiği asistanından dakika dakika aldığı bilgiler sayesinde, günün ilk ışıklarıyla çekilecek klibin iptal edilmek zorunda olduğu çünkü Zayn'in ortada olmadığı Logan'ın kulağına gitmişti. Phelia, Londra'ya geri döndüklerinde çocukların güzel bir azar yiyeceğinden emindi.

"Gelince konuşuruz olur mu?" diye yanıtladı Eva arkadaşını. Sesi, uykusuzluktan daha farklı bir şey nedeniyle yorgun geliyordu. "Telefon üzerinden anlatmayayım."

Phelia, kimsenin göremeyeceğini bilse de ağır ağır başını sallayarak onayladı. Hemen ardından ise, sadece bildiğini onaylamak adına başka bir soru yöneltti.

"Zayn yanında, değil mi?"

Eva, kısa bir süre sessiz kaldıktan sonra yanıtladı.

"Evet."

"Logan'ın burada olanları öğrendiğini ilet, olur mu? Zayn'i aradığını ama telefonunun kapalı olduğunu söyledi. Bayağı sinirliydi."

Eva'dan onaylayan cevabı aldıktan sonra, Phelia daha fazla oyalamayarak telefonu kapattı. Eva pek dedikodu havasında gibi durmuyordu ve genç kız nasıl olsa Londra'ya döndüklerinde her şeyi detaylı bir şekilde öğrenirdi.

Basamaklarda hemen yanına koyduğu çantasını alarak yerinden kalkan Phelia, çıkışa doğru ilerleyecekti ki, gecenin erken saatlerinde toplu olarak oturdukları odadan çıkan Niall'la gözgöze geldi.

Genç adam, Phelia'yı kısa bir süre süzdükten sonra kısık bir ses tonuyla konuştu.

"Gidiyor musun?" dedi ve ekledi. "Bu saatte?"

"Archie ve Aiden şimdi dönüyorlar, sabah uçağa yetişmeleri gerekiyormuş. Ben de onlarla birlikte dönüyorum, burada pek uyuyabildiğim söylenemez."

When the Sky Is GreyWhere stories live. Discover now