7-Remember how we used to kick around, just wasting time?

1.6K 48 59
                                    



23 Temmuz 2013

Londra

Phelia, elindeki meyve suyunu dudaklarına götürürken bacaklarına örttüğü battaniyeyi yavaşça tekmeleyerek vücudundan uzaklaştırdı. Temmuz, oldukça sıcak geçiyordu ve günlerdir otel odasından çıkmamış olan Phelia için normalde daha da bunaltıcıydı.

Genç kız, gözlerini ellinci defa izlediği The Vampire Diaries bölümünden ayırmadan, yanındaki yastığın üzerinde duran ve titremeye başlayan telefona elini attı. Kim olduğuna bile bakmadan yanıtlayıp kulağına götürürken, diğer elini kumandaya atarak izlediği bölümü durdurmuştu.

"Efendim?"

"Bakıyorum uyanıksın." dedi Archie'nin neşeli sayılabilecek ses tonu. "Hem de saat... 1'e gelirken. Gelişme diye buna derim."

Phelia gözlerini devirdi.

"Uyumamak için hiç bir sebebim yok. Artık işim olmadığını unuttun mu? Hem tekrar dalmak için fazla sıcaktı."

"O zaman sana muhteşem bir teklifim var. Bugünü benimle şehirden uzakta geçirmeye ne dersin?"

Genç kız hafifçe güldü. Otel yatağının çarşafları arasından zar zor çıkarak yerinden kalkmaya çalışırken, az kalsın içinde meyve suyu olan bardağı deviriyordu.

"Reklam broşürleri gibisin," diye yanıtladı Archie'yi. "Nereye gidecekmişiz peki?"

"Şehrin dışında, uzun süredir kullanmadığımız bir dağ evi var. Babam restore ettirmek ve yeniden kullanıma açmak istiyor ama içinde seçmem gereken bir kaç parça eşya var. Ben de bana yardım edersin diye düşündüm."

"Yani bahsettiğin dağ evinde günübirlik tatil yapmak değil, tozlu eşyalar arasında kaybolmak öyle mi?"

Archie güldü. Son iki haftadır, Phelia ve genç adam arasında daha yakın bir arkadaşlık ilişkisi oluşmuştu. Phelia'nın istifa ederek, oldukça yoğun bir hayattan çıkmanın etkisiyle boşluğa düşmesi ve Archie'nin de zaten samimi bir arkadaşlığa ihtiyaç duyması, ikiliyi yakınlaştırmıştı. Çocuklardan ve iş ile okul hayatı doğal olarak oldukça yoğun olan Eva'dan uzak kalan genç kız, vaktinin büyük bir çoğunluğunu Aiden'la hala arası bozuk olan Archie'yle geçirmeye başlamıştı.

"Hadi ama," dedi genç adam. "Seni o otel odasından çıkarmak için daha ne yapabilirim? Aynı diziyi izleye izleye kafayı yiyeceksin."

Phelia yanaklarını şişirerek sesli bir şekilde nefesini verdi. Odada oturup bütün gün Niall'ın ne yaptığını düşünmektense temiz hava almak gerçekten iyi bir fikir gibi duruyordu.

"Pekala." dedi genç kız. "Ama akşam olmadan dönelim. Günlerimi boş geçiriyor olmam, son dakikaya ödevler bırakmadığım anlamına gelmiyor."

"Tamamdır." diye yanıtladı Archie. "Alayım mı seni?"

"Bir saate otelin önünde olurum."

İkilinin anlaşarak telefonu kapatmasıyla, Phelia üstünü değiştirmek üzere geldiklerinden beri bir köşede, üstünde kıyafetlerden bir yığınla kaplanmış olarak duran bavuluna doğru ilerledi. Bir otelde yaşıyor olmak artık gerçekten korkunç bir hal almaya başlıyordu. En yakın zamanda bunu Eva'yla konuşması gerektiği hakkında beynine bir not aldı ve kıyafet yığınının yanına eğilerek giymek üzere bir şeyler seçmeye başladı.

Bu sırada Eva ise, en yakın arkadaşına tezat bir şekilde telaş halindeydi, masaya dağıttığı belgeleri aceleyle karıştıran genç kız aynı zamanda kendi kendine homurdanıyordu,

When the Sky Is GreyWhere stories live. Discover now