~17. Bölüm~

3.5K 262 201
                                    

Selam :)

-------------------
Multimedya: Alper&Sanem
-------------------

İyi okumalar...

*

YEŞİM

"Şimdi doğru mu anladım? Sanem Batuhan'ı alacak, İrem ve Afra Uğur ile Yekta'yı hallettikten sonra içeri beraber gireceğiz. Ben Filiz'i oyalarken sen de bilgileri kopyalayacaksın. Bu mudur yani? Yekta ile Uğur'un girişte olacağı ne malum? Ya Batuhan girişleri tutacaksa?" diye sorduğumda Alper oturduğu sandalyede doğruldu. Beraber kafeteryada oturmuş planın taslağını oluşturuyorduk. Binanın neresi olacağını ve göreve saat kaçta başlayacağımızı yarın öğrenecektik. Yer konusunda tahminlerimiz biraz şehir dışı ve tenha yerler üzerineydi. Alper az çok onların yapacağı savunma taktiği üzerinde fikir yürütmüştü. Ki bunu da gayet mantıklı nedenlere dayandırmıştı. Yine de bizim şu anki görevimiz pürüzleri bulup onları gidermekti. Bu konuda ise Sanem ve ben çok iyiydik doğrusu. Doğuştan muhalefet ruhlarımız sonunda işe yaramıştı.

"Giriş dikkat dağıtmak içindir. Esas savunma içte olmalıdır. Lakin bu durumda iki yönlü bir ironi olacak bence. Girişe hem Uğur'u hem Yekta'yı koyacak ki daha girişte tıkanıp kalalım. Batuhan içeride olacak çünkü bilgisayarlarla aramın ne kadar iyi olduğunu biliyor. Filiz ise eğitimin en başından beri Yeşim'i benzetmeye alışkın." diyen Alper'e gözlerimi devirdim.

"Sağ ol ya..."

Sanem de öne eğildi ve ellerini birleştirdi. "Peki binanın birden fazla girişi çıkışı olursa? Ki bence bu daha mümkün. 5 kişi tek girişten ana okulu bebesi gibi sırayla mı geçeceğiz?"

Alper sanki Sanem'in anlaması gereken bir şey varmış gibi vurgulayarak konuştuğunda kaşlarım çatıldı. "İşte... Ben de o yüzden ayrıntılı planı binayı ve yerini bildikten sonra yapalım diyorum ya."

Alper cidden bir şey saklıyordu. Yani bence... O esnada İrem kalktı ve çantasını aldı.

"O halde ben Yekta'nın yanına gidiyorum."

Ne yani? Şu an ortada ne kadar risk olduğunun farkında mıydı? Bence bir süreliğine de olsa önceliğini değiştirmeliydi. Yine de kafamı sallayarak gülümsedim.

"Sonra görüşürüz."

İrem uzaklaşana kadar bekledikten sonra Alper ayaklandı.

"Oh be... Sonunda! Hadi gidiyoruz."

Bir İrem'in gittiği tarafa bir de Alper'e baktım. Niye İrem gittikten sonra ayaklanmıştı ki? Niye özellikle beklemişti ve en erken onun kalkacağını nereden biliyordu?

"Nereye?"

Alper genişçe gülümsedi.

"Esra'nın ulaşabileceği kamera kayıtlarından uzak bir yere mümkünse." dedi ve göz kırptı.

Sanırım Alper'e güvenmek için fazla acele etmiştim.

⭕⭕⭕

Alper kapıyı açtıktan sonra kenara geçti.

"Dağınık olabilir biraz, kusra bakmayın." dedikten sonra önden girip mutfak olduğunu düşündüğüm bir yere saptı. Ayakkabılarımı çıkarırken iç çektim. Bir an önce kendi evime gitmek ve Batuhan'ın bedenimde bıraktığı hasarları kontrol etmek ardından da yatağa yığılmak istiyordum. Alper'in evi merkezdeydi. Gayet sade bir apartmanın üçüncü katındaki sade bir daireydi. Ev çok büyük olmadığından direkt karşımda oturma odası olarak kullandığını düşündüğüm yere ilerledim. Üzerinde örtü bulunan çift kişilik kanepeye oturduğumda Sanem de yanıma oturdu ve yerdeki battaniyeyi tekmeledi. Önümüzdeki geniş sehpadaki boş cips paketleri ve kola kutuları sanki bir dekormuş gibi duruyordu. Ama beni şaşırtan üç farlı büyüklükte duvara yerleştirilmiş televizyon, onun altında yerde ikisi diz üstü ikisi masaüstü -masa yoktu tabii ki- bilgisayar ve evin neredeyse her yerinde bulunan kablolar ve diğer elektronik cihazlardı. Duvarlar ve kanepeler de gri renk olunca ister istemez daralmıştım.

Acemi Ajanlar EğitimiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin