QOA~2

527 37 35
                                    

Shawn uyuyamıyordu. İki saattir yatakta sessizce tavanı izliyordu ve aramıza koyduğumuz yastığın kenarıyla oynuyordu. Jetlag yaşıyordu muhtemelen. Uyku düzeni zaten turda şaşmıştır.

Ay kıyamadım şimdi ben ona.

Uyuyor numarası yapmayı kesip gözlerimi açtım. "Shawn." diye mırıldandım. Uzun süre sessizlikten sonra benim ilk başta genzimden çıkan sesim yüzünden manyak gibi yatakta hopladı. Ya, ben olsam ben de benden korkardım. Cümleye bak.

"Hey," diye mırıldandı. "Neden uyandın?"

"Uyumuyordum ki." dedim ona dönerek. O da bana doğru döndü.

Oğlum, Shawn diyorum Shawn. Yiyeceğim onu size bırakmayacağım. Dolabıma kilitleyeceğim seni Shawnie'm.

"Nasıl ya basbaya uyuyordun." dedi. "Hayır, yanımda birisi varsa uyuyup uyumadığını hissedebiliyorum. Ve de ritmik sesler geliyordu." diye cevapladım onu. "Yastıkla oynuyordun. Sürtünme sesi."

"Shawn, yorgun olmalısın. Yine de uyumayı denesen. Jetlag yaşıyorsun, biliyorum ama gözlerini kapatıp dinlenmeye çalış." dedi gülümseyerek.

"Jetlag haricinde ben evde olmadığım sürece kendi yastığıma sarılmadan uyuyamıyorum."

"Yastığın arabadaysa alabilirim." dedim doğrularak. Allah'ım ne olur hortlak gibi görünmeyeyim. "Arabada olsaydı ben alırdım ama tur otobüsünde kalmış." dediğinde "Ee, nasıl uyuyacaksın o zaman?" diye sordum.

"Aslında bir yolu var ama senden isteyebileceğimi sanmıyorum."

"En kötü ne olabilir ki?" dedim. "Eğer yapabileceğim bir şeyse, söyle."

"Yanlış anlamazsan sana sarılabilir miyim?" dediğinde duraksadım. Hayır abi, ben bir gün şu yakuşuklu aşkumun dadluşluğundan geberecem, sizin bana ettiğinize bak.

"Tamam, uyuman gerekiyor Mendes." dedim. "Teşekkür ederim Queen." dedi ve aramızdaki yastığı alarak kenara koydu.

"Bak, çok şey istediğimin farkındayım ama bana güvenebilirsin tamam mı?" dedi ben onun yanına sokulurken. "Güvenmediğimi kim söylemiş. Hey, uyumadan önce sana şarkı söylememi ister misin?"

Kolunu belime sardı ve tişörtünün altından yine o güzelim kokusunu içine çektim. Gözlerini büyüterek "Yapar mısın cidden?" dedi. Şaşırmış gibiydi. Gülümsedim. "Uyu Mendes."

"Şey, eğer sözlerini ezbere biliyorsan Me Without You'yu söyler misin?" dediğinde başımı salladım. Sensiz Ben'i söylememi istiyordu.

Bugün inanılmaz bir gündü. Shawn'la tanışmış, onu evime getirmiş, ona sarılıyordum.

"Ne kağıt kalemsiz olmayı bilir ne de ben sensiz kalmayı
Neden bir dert biter diğeri gelir ateştir bu iyi bilir yakmayı
Kuşları anladım da senin kanatların yok nasıl uçtun da gittin
Kırık cam misali hatalarım acıtır seni böyle mi kaybettim
Bul beni kaybolmuşum izim silinmiş dilim suskun susmuşum
Bak bana mahvolmuşum senden kendimi almayı unutmuşum
Bul beni kaybolmuşum gecem günüme karışmış bir hoşum
Sanma ki sarhoşum ne var ne yoksa yıkıldı içimde bomboşum
Sensiz ben bomboşum
Ne gün güneşe doymayı bilir ne de ben sana bakmayı
Uyutsun gece beni sevmesem de sensiz hayaller kurmayı
Dikenleri anladım da senin çiçeklerin vardı nasıl soldun da gittin
Fırtınam oldun yıkıldım ben söyle seni böyle mi kaybettim."

Bitirdiğimde başımı göğsünden çekip yüzüne baktım.

Uyumuştu. Cidden uyumuştu.

Bir anda öyle bir uyku bastırdı ki gözlerim kapanmaya başladığı anda düşünebildiğim tek şey; Shawn'ın ne kadar masum göründüğüydü.

Queen of Atlantis || Shawn MendesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin