MELEZ KIZ 53.BÖLÜM

En başından başla
                                    

(...)

Kollarını belime sarıp karnımda birleştirirken dudakları omzumda gezinmeye başlamıştı.Kendimi bırakarak ona yaslandım ve boynumu yavaşça geriye attım.Öpücükleri omzumdan boynuma ilerlerken gözlerimi kapattım.

"Seni seviyorum."

Boğuk sesiyle belli belirsiz duyulan iki kelime kalbimin hızını arttırmaya yetmişti.İster istemez yüzüme yerleşen gülümseme ile "Bende seni seviyorum." diye mırıldandım.Boynuma son bir öpücük kondurup benden uzaklaştı.Bedenim onun yokluğunu en üst seviyede hissetmeye başlayınca omzumun üzerinden ona baktım.Dolabımın kapaklarını aralamış kıyafet arıyordu.Birlikte olmaya başladıktan sonra zamanının çoğunu burda geçirince odasından birkaç tişörtünü araklamıştım.Kendisi olayı kavrayınca da kıyafetlerin üzerine iki pantolon daha eklemişti.Durumu özetleyecek olursak kıyafetleri dolabımı,kendisi de kalbimi işgal ediyordu.Yüzümdeki tebessümle iç çekerek yanına yaklaştım.Kolumu dolap kapağına yasladığımda bakışları bana döndü ve sırıtmaya başladı.

"Bir şey mi isteyecektin sevgilim ?"

Başımı iki yana sallayıp sadece ona baktım.Gözlerine,saçlarına ve dudaklarına bir hazineymiş gibi bakarken parmaklarımı yumuşak saçlarına daldırdım.Okulumuza yönelik yapılan Klan katliamı beni derinden etkilemişti.Olayın ertesi sabahında iki düzine cesedin ortadan kaybolduğunu gözlemlemişlerdi.Onların Klan ordusuna katılmak için yeniden dirildiklerini bilen tek kişi olmam beni tarifsiz bir yalnızlığa sokuyordu.

Cesetlerin diğer kalanı aileleri tarafından alınmış ve onlar için okulda bir tören düzenlenmişti.Okuldaki vampir öğrencilerinin 36'sı,kurt öğrencilerinin 40'ı, öğretmenlerimizin ise 7'si için düzenlenen bu törene katılım çoktu.Kurt okulundaki ve vampir okulundaki neredeyse tüm öğrencilerin yanında Kurt ve Vampir Konsey üyeleri,Vampir Konseyi başkanı Nicholas Evans ve Kurt Konseyi başkanı Matt Parkins de törendelerdi.Yeni bir saldırıya karşı alınan güvenlik önlemleri de okul bahçesinin dört bir yanına yayılmıştı.

O günden beri okula gitmemiştim.

Parmaklarım saçları arasında dolaşırken şampuan kokusu burnuma ulaştı,banyodan çıkalı çok olmamıştı.

Elini tutup yatağa çekiştirirken "Otur da saçını kurutayım." diye mırıldandım.Sessizce itaat ederek yatağa oturdu ve arkamı dönüp banyoya ilerlerken öylece bekledi.Kurutma makinesini alıp dolaba ilerledim ve koyu mavi,sade bir tişörtü elime aldım.

Neyse ki kurutma makinesinin fişinin uzandığı köşeye oturmuştu.

Makineyi çalıştırıp saçlarına doğrulttum.Parmaklarımı saçlarında gezdirmeye devam ederken göz ucuyla yüzüme bakmaya çalışıyordu.

Onu "Dön önüne." diye azarlayınca gülerek başını eğdi.Bu sefer kollarını belime sardı ve tişörtümü hafifçe kaldırıp burnunu karnıma sürttü.Huylanınca kahkaha atarak geriye kaçtım.

"Rahat dur,makinayı kafana yersin."

Tehditimi gülerek yapmış dahi olsam dudaklarını büzdü ve başını salladı.Artık ben onunla uğraşacaktım.Devir intikam devri !

Makineyi vücuduna doğrulttuğumda gelen sıcak havayla ilk irkilse de sonradan huylanmış olacak,gülmeye başladı.Sıcak havayı tekrar saçına çevirdiğimde bu sefer uslu duracağına yemin etmiş gibi ellerini kucağına düşürdü.Parmaklarım şampuan kokan saçlarında gezinirken kokuyu doyasıya içime çektim.

"Tamam tamam.Belime sarabilirsin kollarını."

Çarpık gülümsemesi ile yüzüme baktığını hissedebiliyordum.Kollarını iyice sıkarak beni kendine yaklaştırdığında burnunu yine karnıma sürttü.Ardından yanağını yaslayıp öylece bekledi.Bu makinayı kapatana kadar sürmüştü.

MELEZ KIZ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin