MELEZ KIZ

MELEZ KIZ 47.BÖLÜM

İyi okumalar.

Yürümeye devam ederken esnemeye başladım.Mutlaka bir yere takılıp düşeceğimi bilsem de gözlerimi kapatıp ayakta uyumayı denerdim aslında.Yapardım,gerçekten.Tabi karşımda,ellerini beline yerleştirmiş çatık kaşlı Julia olmasaydı.

"Hâlâ uyanamadığına inanamıyorum Summer.Beni,ormanı birkaç kez daha turlamaya itiyorsun."

Tam arkasını dönüp yürümeye başlayacaktı ki kolundan tutup durdurdum onu.

"Halimi görmüyor musun ? Uykusuzum.Biraz anlayışlı ol."

Omuzlarını düşürdüğü sırada kolunu tutmayı bıraktım.

"Anlayışlı olduğum için yürüyeceğiz zaten.Eğer anlayışsız olsaydım,senin uyumana izin verir ve savaş anı geldiğinde güçsüz oluşunu izlerdim."

Gözlerimi kısıp dil çıkarmakla yetindim.Neyse ki yürümekten vazgeçip bulunduğumuz açık alanda geriledi.

"Çalışmalar 3 kısımda olacak.İlki,bedeni kullanma,yani sizin dediğiniz üzere dövüş,ikincisi silah kullanma ve son olarak da Norie tarafını kullanma ve eğitme.Neyle başlamak istersin ?"

Hiç düşünmeden "Dövüş." dediğimde başını salladı.

"Zorlu ve sert hareketler yapmaktan sınırlama.Çünkü ben de kendimi sınırlamayacağım.Günün sonunda yüzümüze buz bastıracağımızı bilsen de yapabildiklerinin en iyisini yap."

Keyifle gülümsedim.

İlk önce o atak yaptı.Hamlemi ondan çok daha hızlı hareket edip,yüzüne bir yumruk atma yönünde kullanmayı düşünsem de yüzüne yumruk yiyen ben olmuştum.

Burnumu tutup geriye yalpaladım.Bu gerçekten sert olmuştu.

İyice kendime gelmeyi beklemeden üzerine atıldım.Karnına sert bir tekme attığımda geriye savruldu,ağaca çarpıp yere düştü.Tekrar ona ilerledim.Çoktan ayağa kalkmış,benden birkaç adım ileride belirmişti.Bu sefer yüzüne sert bir yumruk yiyen tarafın o olmasını istesem de benden daha çevik davrandı ve kolumu tek hamlede yakalayıp,kırdı.

Çığlığım benden iradesiz yayılırken,son anda can acısıyla dudaklarımı dişledim.Bu kadar sınırsız olacağımızı tahmin etmemiştim.

"Birkaç dakikaya iyileşir,dinlen."

Nasıl bu kadar rahat olabiliyordu ?

Kolumu tutarak en yakın ağaca kadar süründüm ve sırtımı yasladım.Kolumun acısı şimdiden azalmaya başlamıştı.Derin nefesler alarak gözlerimi kapattım.

"Hâlâ uyanamamışsın anlaşılan.Tanrı aşkına,sen benden çok daha güçlü ve çok daha hızlısın ! Kendine gel ve doğru düzgün karşı koy bana ! Bir dolunayda baban tarafından,gölgede kalan kurt tarafının açığa çıkarıldığını biliyorum.Öyleyse neden kullanmıyorsun ?! Daha her iki ırkın gücünü de kullanamayan bir melez,ortalarda çok güçlüyüm diye gezinemez."

Gözlerimi açıp yerimde doğruldum.Beni gaza getirmeyi fazlasıyla başarmıştı.

"Ben senin,vampir yönünü kullandığında ortaya çıkan kırmızı gözlerini değil,her iki ırkı da kullandığında ortaya çıkan,göz çevresi oldukça kararmış kırmızı gözlerini görmek istiyorum.Anladın mı beni ?"

Nefes alışverişlerim hızlanmıştı.Bana ne demek istediğini tam olarak kestiremesem de beni aşağıladığının ve gücümün tamamını kullanmamı istediğinin farkındaydım.

İyileşen kolumla birkaç hareket yapıp dayanıklılığından emin oldum.Bana,benden bir atak bekler gibi bakıyordu.

"Julia,canını yakabilirim."