Element Varisleri 2 (Düzenlendi)

Bölüm 4 (Düzenlendi)

Bütün bu olanları konuşmak için John'un evinde toplanmıştık , herkese Sam'i ve diğer kızı anlattım.

"Sizden başka varisler de olabilir ancak herkes kendi bölgesinde olur ve gizlenirler, şimdi niye buraya gelsinler ki?"

"Bilmiyorum John, ancak bir şey oluyor."

"Acaba döngü mü bozuldu?" Claire deyince olabilir diye düşündüm.

"Olabilir ancak bunca zamandır bizimle olsalar bilirdik ya da hissederdik."

"Alan simgelerinin ve ateşin siyah olduğunu söyledi, bu Yıldırımın kara hali gibi." Chris illa ki beni katacaktı ama doğru söylüyordu.

"Alan'da Sam ortaya çıktığından beri pek iyi değil." Dan bunu söyleyince ona ters ters baktım.

"Alan neler oluyor?" John kaşlarını atarak gözlerini bana dikti.

Onlara bu zamanlar fazla sinirli olduğumu ve kara yıldırımın ortaya çıktığını söylemem pek iyi karşılanmayacaktı ancak laf açılmışken anlattım.

"Sam buraya geldiğinden beri çabuk öfkeleniyorum, patlayacak gibi hissediyorum ve fark etmeden kara yıldırımlar çıkıyor."

"Bu ciddi bir mesele Alan. Bunu bize ilk olmaya başladığında söylemeliydin."

"Biliyorum Rick ancak -"

Chris sözümü keserek "Seninle biraz dışarıda konuşalım mı Alan?" diyerek ayağa kalktı.

Bir an afallasam da "Olur." dedim ve peşinden bahçeye çıktım.

Yüzünü bana dönüp kollarını göğsünde kovuşturdu. "Emma ile neden ayrıldınız?"

"Bunun için mi konuşmak istedin?"

"Claire yüzünden mi?"

"Claire ile bir alakası yok!"

Bana kaşlarını kaldırarak baktı. "Öyle mi?"

"Evet." deyip içeri girecekken "Claire ile öpüştüğünüzü biliyorum."

Nereden biliyordu? Bizi görmüş olamazdı. Hemen inkar ettim. "Öyle bir şey olmadı."

"Ama Claire öyle anlatmadı." Lanet olsun! Neden anlatmıştı ki, Hem de Chris'e?

"Evet öyle bir şey oldu ancak iblislere görünmemek içindi."

"Kendini kandırmaktan sıkılmadın mı?"

"Claire neden sana anlattıysa."

"Ben onun koruyucusuyum ve benimle her zaman konuşur. Senden hoşlanıyor ve bu Mason ile ilişkisini bozabilir."

"Bunun olmasını istemiyorum."

"Bende istemiyorum bu yüzden ondan uzak dur. " Chris niye karışıyorsa bu işe?

"Bak Chris, bende zaten bunun için uğraşıyorum ancak gelip benim okuluma kaydolan Claire ben değilim. Git ona söyle tamam mı? Şu an aklımda o kadar şey varken senin canımı sıkmanla uğraşamam." diyerek içeri girdim. Mutfaktan çıkmadan Chris ben kolumdan tutup beni duvara sıkıştırdı.

"Bana bak Alan, seni uyarıyorum!"

"Çek ellerini üzerimden!" deyip yakamı tutan ellerini ittim.

"Ne oluyor burada, Chris?" Claire gelmişti.

"Yok bir şey."

"Evet, yok bir şey." Bunu imalı bir şekilde söyledikten sonra oturma odasına girdim.

"Gidelim Daniel." Dan şaşırsa da oturduğu yerden kalkıp yanıma geldi.

John arkamdan gelip "Ne oldu Alan?"

"Sadece canım sıkkın John, eve gitmek istiyorum."

Çıkış kapısına geldiğimizde Claire yanıma geldi.

"Alan ne oldu?"

"Önemli bir şey yok Claire."

"Bir şey var ki böyle hızlıca gidiyorsun. Chris canını sıktı değil mi?"

"Evet bir şey var ama bunu seninle sonra konuşacağız." dedikten sonra evden Dan ile çıktık.

Dan beni eve kadar bıraktı. Onunla vedalaştıktan sonra eve girdim ancak evde hiç ses yoktu. Annemle babamın gelmiş olması gerekirdi.

Onlara seslenmeyi denedim. "Anne? Baba?"

Demek ki işleri vardı, belki yemeğe falan gitmişlerdir. Yukarı çıktım, odamın kapısına gelince içerideki iblisi hissettim. Yıldırımı hazırladım ve yavaşça odanın kapısını açtım. Sandalyemde biri oturuyordu ve arkası dönüktü. Ellerimi ona doğrulttum.

"Sende kimsin?"

Sandalyeyi döndürdü.

"Beni ne çabuk unuttun Alan."

Şaşkınlıktan bir adım geri attım. "Dracula!"

"Evet Alan, görüşmeyeli uzun zaman oldu beni özlemişsindir."

"Şakanın sırası değil Dracula ne istiyorsun?" Dracula sandalyeden kalktı ancak elimi indirmedim, her ihtimale karşı gardımı korumalıydım.

"Sam ve Jenny ile tanışmışsın."

"Sen onları nereden tanıyorsun?"

"Onlara güçleri bahşeden benim Alan."

"Nasıl?" Güçleri Dracula onlara nasıl vermişti?

"Bunu hiç bir zaman öğrenemeyeceksiniz Yıldırım. Artık sizden daha güçlü bir ekibim var ve sizin sonunuz geldi Alan. Yakında sende kara yıldırım olarak ekibime katılacaksın."

"Öyle bir şey olmayacak!"

Kahkaha atmaya başladı ve siyah dumanla birlikte yok oldu. Yine gitmişti! Demek Sam, Dracula'nın sayesinde ateş gücüne sahipti. Her şey şimdi anlaşılıyordu, onlar düşmanımızdı ve iblisler yetmezmiş gibi şimdi o grupla da uğraşacaktık.