Bölüm 3 (Düzenlendi)

1.2K 124 7
                                    

"Ama sen...Nasıl?"

"Bunu yakında öğreneceksin Yıldırımın Varisi." deyip ayağa kalktı. Bana göz kırpıp arkasını dönüp gitti.

Kaldırımda öylece donup kalmıştım. Bu nasıl olabilirdi, bizden başka koruyucular da mı vardı? Oturduğum kaldırımdan kalkıp Johnlara koşmaya başladım. Bir yandan koşarken cebimden telefonumu çıkartıp Dan'i aradım. Telefon çalıyordu ama açmıyordu. AÇ ŞU TELEFONU ARTIK.

"Alo."

"Dan, Sam...o da...onunda güçleri var."

"Ne diyorsun anlamadım, niye nefes nefesesin?"

"Johnlara gidiyorum oraya gel."

"Tamam da niye anlamadım."

"GEL DEDİM İŞTE!!!"

Caddeye çıkınca yoldan geçen ilk taksiye atladım. Evin önünde indiğim de kafama dank etti. Yoksa Sam...tabi ya, simgesinin siyah olmasının elbette bir sebebi vardı. Bende nasıl kara yıldırım varsa onda da kara ateş olmalıydı. Bunu diğerlerine de anlatmalıyım, belki onlar bu konu hakkında bir şeyler biliyorlardır. Evin bahçesine girdiğimde neredeyse Chris'e çarpıyordum.

"Bu acelen nedir Alan?"

"Herkes içeride mi? Size önemli bir şey anlatmalıyım."

"Hayır, evde kimse yok."

Bu hiç iyi olmamıştı.

"Ne olduğunu bana anlatacak mısın?"

"Bizim okula yeni bir çocuk geldi, bugün konuşurken bana Yıldırımın Koruyucusu dedi ve alnında ateş simgesi çıktı."

"Böyle bir şey imkansız Alan."

"Biliyorum ama gördüm, alnında ateş simgesi çıktı ve siyahtı."

"Bu işte bir şey var... Bak şu an işim var ve gerçekten de çok acil gitmem lazım o yüzden sen hemen Claire'i ara ve onlara da anlat dikkatli olsunlar."

Tamam anlamında başımı salladım, Chris arabasına bindi ve gitti. Bende Dan'i beklemeye karar verdim. Yaklaşık yarım saat sonra o da geldi ve hemen arabaya bindim.

"Ne oldu dostum?"

"Sam, o da bizim gibi."

"Nasıl sizin gibi, o da mı varismiş?"

"Bilmiyorum, Emma'nın yanına gidip anlatmam lazım. Sam'den uzak durmalı."

"Hemen gidelim o zaman. Bugün Emma ile ne oldu, orada tartışıyordunuz?"

"Benim salaklığım yüzünden ayrıldık."

"Ne? Hemen bir tartışmada ayrıldınız mı?" Dan şaşkınlıktan arabayı durdurdu.

"O istedi Dan. Sam ile ilgili bir şey var, galiba ona karşı bir şeyler hissediyor."

"Öyle bir şey olduğunu sanmıyorum Alan."

"Bilmiyorum Dan, doğru düzgün düşünemiyorum. Her an patlayacak gibi hissediyorum."

"Yine mi oluyor?"

"Galiba ve buna sebep olan bir şeyler var. Hadi çalıştır arabayı da gidelim."

Emma'nın evine yaklaştığımızda Dan'den arabayı geride durdurmasını söyledim.

"Neden burada durduk?"

"Çünkü Sam, Emma'nın yanındaki evde yaşıyor."

"Demek o eve taşınanlar onlardı."

Arabadan indim ve arabanın arkasından evlere bakındım ki onları gördüm. Emma ve Sam bahçeden bahçeye konuşuyorlardı. Dan yanıma geldi.

"Bu Sam denen çocuk gerçekten de Emma ya abayı yakmış. Baksana şuna konuşurken nasıl pis pis sırıtıyor."

"Sonunda biri benimle aynı fikirde."

Sam'in gerçek yüzünü ortaya çıkarmalıydım. Ona zorla gücünü kullandır malıyım, ama nasıl? Gücümü kullanmak zorunda kalacağım. Yıldırımı elimde topladım ve onlara doğru yaklaşmaya başladım.

Dan "Hey Alan, ne yapıyorsun? Gücünü mü kullanacaksın?" Diyerek omzumdan tuttu.

Dan'e cevap vermeyip yavaşça ilerledim.

Emma ve Sam'in evinin ortasında durdum. Emma beni görünce şaşkınlıkla "Alan ne yapıyorsun?" Diyerek bahçeden fırladı.

Yıldırımı Sam'e fırlatacakken yerden taş kütlesi çıkıp elimi kapladı.

"Demek Yıldırımın Varisi sensin!" Sesin geldiği yöne baktım. Bunu yapan alnında siyah toprak simgesi olan bir kızdı.

"Sende kimsin?"

Soruma cevap vermedi. Gücüm ile elimi kaplayan taşı parçaladım ve kıza yıldırım yolladım. Gücün ona çarpmasıyla geriye fırlayıp yere düştü. Bende sağ taraftan gelen güçle yere düştüm. Üzerimdeki t-shirt yanmaya başladı ve hemen üzerimden çıkartıp yere attım. Siyah renkte ateşle yanıyordu, bunu yapan Sam'di.

Evin bahçesinden çıkmış karşıma gelmişti. Diğer kızda ayağa kalkmış Sam'in yanına gelmişti. İkisine karşı savaşmam zordu. Sam bana ateş fırlatacakken Emma aramıza girdi.

"Yeter!" diye bağırınca hepimiz durduk.

"Çekil önümüzden Emma." Sam ateşini hazırlamıştı.

"Hayır! Bırakın savaşmayı, aranızdaki meseleyi konuşarak halledebilirsiniz. Son cümleyi bana bakarak imalı şekilde söylemişti.

"Konuşacak bir şeyimiz yok Emma. Buna sen sebep oldun."

"Ne yani ben mi birbirinize saldırın dedim?"

"Sana Sam'de bir şeyler var dediğimde bana inanmadın."

"Ön yargılı davranıyordun o yüzden!"

"Sen istediğin gibi düşünebilirsin Emma. Görmüyor musun onlarına güçleri var."

"Gücü olan demek ki sadece sizler değilmişsiniz."

"Bunu bu kadar rahat nasıl karşılıyorsun bilmiyorum ama ben artık aranızdan çekiliyorum. Rahat rahat istediğinizi yapabilirsiniz." deyip arkamı döndüm ve Dan'in yanına döndüm.

Element Varisleri 2 (Düzenlendi)Where stories live. Discover now