2

1.8K 142 161
                                    

"Kule KT049T gözetmen pilot konuşuyor. Acil iniş izni istiyorum. Rudder arızası...-"

Minho telsiz konuşmasının devamını dinlemeden kulaklığı başından sinirle çekip çıkarmış ve lövyenin üzerine fırlatmıştı. Kaptan Seokjin onun arıza durumunda uygulanması gereken prosedürleri uygulamasına bile izin vermeden kumandaya geçmiş ve sert bir şekilde uçağı geldikleri yöne doğru U dönüşü için çevirmişti. Kaptan Seokjin gerekli kontrolleri kuleyle birlikte sağlarken Minho içinden ona da o kalabalığa da lanet ediyordu. Sanki rudder arızasının onun arkasını sadece birkaç saniyeliğine dönmesiyle bir ilgisi varmış gibi uçağın kumandası elinden alınmış ve çocuk gibi azarlanmıştı.

"Arıza giderildi. Yine de iniş için alçalıyoruz."
Fevri davranıp Minho'nun yanlış bir şey yaptığını düşünmüş olması Seokjin'i de rahatsız etmişti ama sert bakışlarını o yıkılmaz otoritesi yüzünden bir nebze olsun bozmamıştı. Minho da kaşlarını ölesiye çatmaktan geri bırakmamıştı kendini.

İnişi yapması için kumandayı Minho'ya bırakması gerekiyordu ama Seokjin onun bir öğrenci olduğunu unutmuş gibi inişi onun yapmasına izin vermemişti. Hiçbir kabahati olmaması umurunda değil gibi gözüküyordu. Minho her halükarda yere indiklerinde azarlanmaya devam edecek ve bu gergin hava belki de günlerce peşlerinden ayrılmayacaktı. Havacılıkta en ufak hatanın affı olmadığını Minho da biliyordu ancak düz uçuşta kumanda otomatik pilotta iken fotoğraf çekmeye çalışan öğrencilerle aynı kefeye konmayı gururuna yediremiyordu. Gerçi kaptan Seokjin o tip öğrencilerin gözetmenliğini yapmayı bile kabul etmiyordu ama yine de böyle bir durumda kalacağına o gün hiç uçuşa çıkmamayı yeğlerdi.

Kaptan Seokjin inişi neredeyse pürüzsüz ve en ufak bir sarsıntı bile olmadan tamamlayıp uçağı park pozisyonuna getirdiğinde Minho derin bir nefes aldı ve sıkmaktan kıpkırmızı kesilmiş avuçlarını rahatlatarak kaskını çıkarttı. Güneş gözlükleri yüzündeyken o soğuk cazibesi biraz daha çekicileştiriyordu Minho'yu. Kaptan Kim Seokjin hariç -eğitmen pilotlar dahil- herkesin yaklaşmaya ve hatta göz göze gelmeye çekindiği, okulun hem en başarılı hem de en ilgi çekici öğrencisiydi Lee Minho. Her anlamda farklı bir auraya sahipti. Belli belirsiz gülümsediği nadir anlarda savunmasız bir çocuk gibi gözükmesi henüz onu gerçek anlamda tanımayan diğer insanları kolayca yanıltabiliyordu. İyi gitmemiş bir simülasyon uçuşundan sonraki Minho'nun ölümcül bakışlarına maruz kalmış herhangi birinin cenazesinin nereye gömülmesini istediğini sormak artık diğer pilot adaylarının arasındaki yaygın şakalardan biri olmuştu. Minho tüm bunlardan zevk alıyormuş gibi gözüküyordu. Onun o kusursuz ve yaklaşılamaz havasını henüz hiçbir kızın kıramamış olması da onun yalnız kurt olmaktan gerçekten zevk aldığını ve böyle olmayı kendisinin seçtiği izlenimini veriyordu. Gerçek Minho'nun kim olduğunu çevresindeki hiç kimsenin bilmesinin imkanı yok gibi gözüküyordu.

Okulun bir diğer kusursuz yüzü Hyunjin onun aksine dışa dönüklüğü zirvede yaşıyor ve bu hâliyle Minho'yu oldukça fazla rahatsız ediyordu. Minho'nun okulda varlığını kabul edip ciddiye alarak sürekli kavga ettiği tek kişi Hwang Hyunjin'di. Minho'nun boyunun Hyunjin'den kısa olması bile başlı başına Minho'yu yenilmiş hissettiren şeylerdendi. Bir de bazı kızların Hyunjin'in daha güzel bir yüzü olduğunu söylediğini duyduğundaki bakışları... Hiç olmazsa Hyunjin havada onun kadar yetenekli değildi. Minho pilot adaylarından sadece Hyunjin'in uçuşlarını izlemeye gider ya da onun uçuşuyla ilgili olumsuz dedikoduları dinleyip sırıtmak için diğerleriyle oturup aynı ortamda bulunurdu. Bazen de ondan bir yaş büyük olan oda arkadaşı Bang Chan ile ayak üstü bir şeyler konuştuğu görülürdü. Tüm bunların dışında yurt odasından dışarı pek çıkmayan asosyal bir öğrenci izlenimi veriyordu. Tabii, Minho'nun gittiği eğlence mekanlarına hiçbir pilot adayının gitmeye cesareti olmadığı gerçeğini herkesin görmezden geliyor olması da vardı. Bir pilot adayı stajyerin yaralanması, fazla alkol alması ve psikolojik herhangi bir probleminin olması kariyelerini bir çırpıda bitirebilecek en kötü senaryolardan olduğundan Minho gibi ateşle oynamamayı tercih ediyorlardı.

Minho yaklaşık 20 dakika süren şu ana kadar çıktığı en kısa ve en berbat uçuşun emektarı aptal eğitim uçağından parking işlemini bitirmeyi kaptan Seokjin'e bırakarak hışımla inmişti. Az önce yukarıdan bakmaya çalıştığı lanet kabalık tam karşısında duruyordu.

Kalabalığın arasından piste doğru hızlı adımlarla yaklaşan yeni dönem öğrencilerinin eğitmen pilotu Kim Taehyung'u umursamadan bakışlarını tanıdık bir yüz görmemek için ayakkabılarına indirerek yürümeye devam etti. Karşısındaki kalabalık kalkıştaki gördüğünün iki belki de üç katıydı. Minho inişle ilgili bir şeyler söylediklerini duyduğunda başını yerden kaldırarak güneş gözlüğünü çıkartmış ve kalabalığa göz devirmişti. Bang Chan'ın insanların arasından ona doğru yürüdüğünü gördüğünde ilk defa utandığını hissediyordu.

Tam arkasını dönüp koşar adımlarla oradan ayrılmak üzereyken birisi "Bence harika bir kalkıştı." diye bağırmıştı kalabalığın içinden.

Bang Chan'la göz göze geldiklerinde bir anlığına rahatlamış hissetmişti çünkü önündeki kalabalık onunla alayla değil hayranlıkla bakıyordu. Minho etrafını saran kalabalığın ortasında kalakalmıştı. Bazıları sırtını sıvazlarken bazıları hafif yumruklarla onu tebrik ediyordu. Onu tanıyan birkaç üst sınıf öğrencisi de uzaktan olanları izlerken yeni dönemin kız öğrencilerinin birçoğu Minho'nun yüzü karşısında şoka girmiş gibi ellerindeki telefonları yüzüne doğrultup çekinmeden fotoğraf ve videolarını çekiyorlardı.

Bang Chan, olan biteni heyecanla izlerken Minho'nun bakışlarındaki garipliğe başta aldırış etmemişti. Tek bir yöne doğru gözlerini dikmiş, Bang Chan'ın daha önce görmediği ifadesiz ama aynı zamanda anlamsız bir şeyler ifade eden bakışlarıyla o yöne bakıyordu. Bang Chan merakla Minho'nun gözlerini ayırmadan bakmayı sürdürdüğü yere doğru başını çevirip neye baktığını anlamaya çalıştı.
Minho'nun gözünü diktiği yerde az önce "Bence harika bir kalkıştı." diye bağırarak kalabalığı heyecanlandıran yeni dönem öğrencilerinden Han Jisung'dan başkasını göremiyordu.


***

𝚏𝚕𝚢 𝚊𝚠𝚊𝚢 [𝕞𝕚𝕟𝕤𝕦𝕟𝕘]Where stories live. Discover now