Öyleyse Neden Kalbim Ağrıyor?

2.3K 209 76
                                    

  Uyuya kaldığım koltukta gözlerimi açtım.  Aslında uyanmak istemiyordum.

Kendimi bir kapsülün içine kapatıp sonsuza kadar uyumak istiyordum. Uyandığımda çok fazla canım yanıyordu. Gerçeklerle yüzleşmek o kadar zordu ki, gücümün tükendiğini hissediyordum. Kyungsoo'nun artık beni  sevmiyor oluşu, çok fazla acı vericiydi. 

  Bir kaç gün öncesine kadar tüm bunlara direnebilirdim. Ama artık bir bebeğim olacaktı. Canımdan daha çok sevdiğim adamdan bile öteydi bu. Bebeğimi bırakamazdım. Kyungsoo bunu anlamayacaktı. Ne beni, ne bebeğimizi istiyordu. Onun hayatından çıkmak zorundaydım. 

 Zorlamak istemiyordum. Dün gece bitmiştik. 

  Ağır ağır kalktım koltuktan. Her tarafım tutulmuştu. Başım ve gözlerim ağrıyordu. Ellemle karnımı okşadım. ''Sanırım gitmeliyiz bebeğim. İkimizin birlikte çok daha mutlu olacağımız bir yere gitmeliyiz. Özür dilerim bebeğim. Seni diğer babandan ayırmak istemezdim ama beni anla bizi istemezken daha  fazla yük olarak kalamayız.''  

 Yatak odasına geldiğimde boş olan yatağı görmüştüm. Kyungsoo çıkmış olmalıydı. Benimle kalıp konuşmak istememesini anlıyordum. Ayaklarımı sürüyerek banyoya girdim. Uzun ve sıcak bir duşun ardından banyodan çıktım.

  Giysilerle olan dolaba yönelip bir köşede azıcık olan kıyafetlerime baktım. Asla çok fazla elbise ve kıyafet meraklısı olmamıştım. İhtiyacım kadarı yetreliydi. Bu yüzden bir köşede duran siyah bavuluma hepsini kolayca sığdırdım. 

 Kendi üzerimide giydikten sonra ağır ağır salona ilerledim. Televizyon ünitesinin yanında çerçevelerimiz vardı. Mutluluk dolu gülümsemelerimizin olduğu çerçeveler.

  Onun için beğenip aldığım gül ağacı oymalı çerçeveyi elime alıp içinden ikimizin fotoğrafını aldım. Gözümden bir iki yaş yuvarlanıp akşap çerçevenin cam yüzeyine düştü.  Silme gereği duymadan geri yerine bıraktım. Ardından tüm çerçevelerdeki resimleri aldım. Onlara ihtiyacı yoktu Kyungsoo'nun. Beni daha fazla görmek istemediğine emindim. 

 Ne kadar çok fotğrafımız vardı. Birlikte yetenek sınavına gireceğimiz zaman çekildiğimiz fotoğrafta ne kadarda gençtik. Ben utangaç çekingen bir şekilde kameraya gülümserken Kyungsoo kocaman muhteşem kalp gülümsemesini sunmuştu. Onun gülümseyişini özlemiştim. Düşünüyorumda çok uzun zamandır oynadığı diziler ve filmler haricinde görmemiştim o kusursuz gülümsemeyi. 

  Daha fazla bakamadım ve fotoğraflarıda valizime koydum. Büyükçe bir valize sığmıştı onunla birlikte geçirdiğim beş yılım. Hepsi siyah bir  valizde öylece duruyordu şimdi. Onun bana aldıklarını ve benim ona aldıklarımı bıraktım. Yanımda götürmek acı verici olacaktı. Resimleri ise almıştım. O güzel anılarımıza kıyamazdım. Onlar benimle daha iyi olurdu. Geri kalanını ise Kyungsoo ister yaksın isterse atsın. Ben yorulmuştum. 

   ***

 Beyaz tenli genç adam kapının önünde durdu. Eve girmeyi istemiyordu. Jongin'i görmeyide istemiyordu. Bebek hakkında hiç bir şey duymak istemiyordu. 

 Bugün erkenden avukata gitmiş ve olası durumlarda ne yapılabileceğini sormuştu. Avukat ise Jongin'i tek eline almasını ve bebeğin ortadan yok olmasının çok daha iyi olacağını söylemişti. Kyungsoo'da kendi için bunun daha iyi olacağını bilsede Jongin'in bu konuda inat yapacağını biliyordu. Yinede esmer olan onun sözünü dinlemek zorundaydı. Kendisine muhtaçken bu konuda söz hakkı bile olduğunu sanmıyordu Do Kyungsoo.

  Evden içeriye adımını attığında karanklık salon ve antre karşıladı onu. Ev sessizdi. O kadar sessizdi ki Kyungsoo şaşkılıkla ışıkları açtı. 

  Gördüğü gerçeklik yüzüne vurmuştu. Ev o kadar düzenli o kadar temizdi ki sanki daha önce kimse buraya ayak basmamış gibiydi. Fotoğrafları yoktu. Çerçeveler bomboştu. 

 Koşarak yatak odasına girdi. Burasıda aynıydı. Dolapları açtığındaysa Jongin'in kıyafetlerinin hiç biri yoktu. 

    Adımları geri geri giderken yatağın üzerindeki kağıt ve yüzüğü gördü. Jongin'in yüzüğü. Birlikte aldıkları çift olan gümüş yüzüktü bu.  Yatağa oturup Jonginin güzel yazısıyla süslü olan kağıdı eline aldı.

  

 Kyungsoo,

Sana bundan sonra nasıl seslenmeliyim bilmiyorum. Ama artık bunun bir önemi de yok. Bir daha karşına çıkmayacağım ve lütfen sende aynısını yap. Beni aramayacağını biliyorum. Ama yinede ileride beni görürsen, karşılaşırsak görmezden gel. Bu ikimiz içinde daha iyiysi olacak buna eminim. Seni çok sevdiğimden, gözlerim kör olmuştu. Belkide benden usandığını anlamayacak kadar saf olduğumdan bittiğini göremedim. Artık kalplerimizin aynı ritimde atmadığını duyabiliyorum. Bu yüzden gitmem ve çok sevdiğin hayatından çıkmam en doğrusu. Seninle birlikte geçirdiğim yıllar benim için çok değerliydi. Hepte öyle olacak. Bu yüzden resimlerimizi alıyorum. Onlardaki beni görmek istemezsin, biliyorum.
Sana layık bir sevgili olamadım. Ama inan bana bacağımın bu şekilde olmasını ben istemedim. Zaten kim sakat kalıp hayatını engelli geçirmek ister ki. Bende istemezdim. Yinede sana engel olmaktan başka bir şey yapamadım.

 Sana yüz yüze veda etmek istesemde buna gücüm yok. Bu şekilde gittiğim için lütfen bana kızma. Daha fazla beni görmeye katlanamadığının farkındayım. Bu yüzden sessizce gitmem daha iyi olur.

 Bebeğim için endişelenme. Ona senden asla bahsetmeyeceğim ve yoluna çıkmayacağız. Umarım bir daha asla karşılaşmayız. Yüzümü görmek zorunda kalmazsın. 

 Herşey için teşekkür ederim. Uzun ve sağlıklı bir ömür geçirmen dileğiyle..

                                       Jongin

                                                                              

 Kyungsoo bunu beklemiyordu. O neler düşünmüştü. Jongin ona ayakbağı olduğunu, sürekli sorun yarattığını düşünüyordu.

Cebinden, Jongine imzalatmak için avukatına hatırlattığı sözleşmeyi çıkardı. Jongin bebekten vaz geçmezse onu susturmak için taktiksel bir sözleşmeydi bu. Ama gerek kalmamıştı. Esmer genç, sessizce girdiği hayatından yine sessizce çıkmıştı.

Onlara destek bile olamayacak mıydı. Onu bu kadar kırmaması gerektiğini biliyordu. Kendine engel olamadığında hep ona patlamıştı. Kyungsoo, Jongin'in asla ondan vaz geçmeyeceğini düşünmüştü. Bencilliği yüzünden onuda mahvetmişti.

Gitmesi daha iyi oldu diye düşündü. Birlikte olamazdık. O haklı, bana layık değil.  "Öyleyse neden kalbim ağrıyor?"  Diye fısıldadı genç adam.

SECRET LOVE SONG | DOKAIWhere stories live. Discover now