Yeni Umut...

2.6K 197 50
                                    


  Sürüp gidiyordu hayatları işte. Sadece yaşıyordu Jongin. Yaşamak denirse. Mutlu değildi. Ama Kyungsoo yanındaydı.

Her ne kadar uzaklaştığını hissetsede Kyungsoo'nun hala umudu vardı Jongin'in. Bir şekilde bunun üstünden gelebilirlerdi değil mi? Bu güne kadar bir çok şey atlatmışlardı.

Onun için tekrar savaşmak istiyordu. Kyungsoo'nun son zamanlardaki soğukluğunu hep fazla çalışmasına yoruyordu. Ona güveniyordu. Her şeyden çok ona güveniyordu. Sevgim aşkım hiç bitmeyecek demişti.

Bir haftadır gelmiyordu Kyungsoo. Çok özlemişti. Yeni filmi için çok fazla çalıştığının farkındaydı. Yinede arada eve uğrayabilse çok daha iyi olacaktı. Telafonunu çıkarıp ona mesaj yazmaya başladı. Akşam gelip gelmeyeceğini soracaktı. Arayamıyordu, en son aradığında Kyungsoo ona kızmış ve yoğun olduğunu aramamasını söylemişti.

Tam mesajı göndereceği sırada Kyungsoo'nun aradığını gördü. Kalbi gümbür gümbür atmaya başlamıştı. Uzun zamandır sesini duymamıştı.
"Efendim KyungSoo-ah." Sesini neşeli tutmaya çalışarak telefonu cevapladı.

"Oh peki. Geliyorum hemen." Telefonunu kapattı.

KyungSoo kıyafet getirmesini istemişti. Onu göreceği için sevindi. Normalde pek fazla setlere gidip onu izleme şansı olmuyordu.

Aynada saçlarını düzeltti son kez. İyi göründüğüne emin oldu. Kyungsoo'nun onu çirkin bulması isteyeceği bir şey değildi kesinlikle.

Ona hazırladığı kıyafet bavulunu son bir kez kontrol etti. Herşey tamamdı. Telefonunu, cüzdanını aldı. Son olarak ayakkabılarını da giyip anahtarlarını cebine bıraktı. Aksayan sağ ayağı ile yavaş yavaş yürümeye başladı. Taksi onu bekliyor olmalıydı kapıda.

  Yol boyunca sadece Kyungsoo'yu ve İlişkilerini düşündü. Çok fazla şey yaşamışlardı. Çok fazla yorulmuşlardı. Yinede Jongin ona sahip olduğu için mutluydu. Kyungsoo onun tek ailesiydi. Anne ve babasının ölümünden sonra birlikte yaşamaya başlamışlardı. Jongin üniversite eğitimini tamamlamış Kyungsoo ise ünlü bir şarkıcı ve oyuncu olmuştu. Gerçekten çok popülerdi. Jongin onun için mutlu olsada yinede biraz buruk hissetmekten kendini alamıyordu. Çoğu zaman ona layık olmadığı için telaş kaplıyordu içini. Üstelik son zamanlarda  sevgilisi onu bu konuda rahatlatmıyordu.

Çekim alanına ne zaman geldiklerinin farkında bile değildi. Taksi şoförünün uyarısıyla kendine geldi. Ücreti ödedikten sonra arabadan indi.

Aksayan adımlarıyla çekim alanından içeri girdiğinde güvenlik görevlilerine Do Kyungsoo için kıyafet getirdiğinin bilgisini vermişti.

Sorunsuzca içeriye girdiğinde role kendini kaptırmış sevgilisini gördü. O kadar kusuzsuzduki Jongin gözlerinin kamaştığını hissetti. Onun yanına gidemezdi. Çekimi bölmesi pekde hoş olmazdı. Orada öylece dikilip erkek arkadaşının oyunculuğunu izledi.

Kyungsoo'nun her yeni filminde mutlaka sinemaya gider ve filmini izlerdi. İlk filmini birlikte izlemişlerdi. Ama sonradan Kyungsoo çok yoğun olduğu için hiç birlikte gidememişlerdi sinemaya. Yine de Jongin onun için filmlerinin her birini izlemiş ve can alıcı repliklerini ezberlemişti.

Yardımcı yönetmenin mola vermesi üzerine Kyungsoo'nun bakışları Jongini bulmuştu. İfadesiz bir suratla esmer olanın yanına ilerledi.

"Merhaba. Nasılsın Soo-ah?"  Jongin onu görmenin mutluluğuyla sorup ona sarılmak istediğinde beyaz tenli sevgilisi tarafından engellendi.

"Jongin ne yaptığını sanıyorsun?  Sana kaç defa söylemem gerek insanların yanında benimle samimi olma diye. Bunu bile anlamıyor musun? " Kyungsoo sinirle söylediğinde Jongin'in kalbi paramparça olsada ona farkettirmek istemedi. Zoraki bir şekilde gülümseyip "Özür dilerim. Ben seni özledim. Bu yüzden kendimi tutamadım. "

Kyungsoo cevap vermedi. Uzanıp Jongin'in elindeki çantasını aldı. "Pekala şimdi gidebilirsin." Umursamaz hali Jongin'in canının daha fazla yanmasına neden olmuştu. Yanından geçmek üzereyken Kyungsoo'nun rol arkadaşları yanlarına gelmişti.

  "Oh Kyungsoo-Shi bu beyfendi arkadaşın mı yoksa? " Gerçekten güzel olan yüzünde aşağılama ifadesi o kadar abestiki Jongin yüzünün buluşturmadan edemedi. Birde kadının onun sağ ayağına bakışı vardı. Onu umursamak istemedi.

Umutla Kyungsoo'ya baktı. Sevgili olduklarını saklasalarda arkadaşım diyeceğini düşünmüştü. Ama umudu kırılıp yok edildi.

"Hayır o benim yardımcım. Ev işlerine bakıyor. "

Yürümeye hali yoktu. Ama dirniyordu. Tıpkı Kyungsoo'nun onu bırakmaması için direndiği gibi. Ama kalbi çok acıyordu.

Sevgilisi görmüyor muydu? Jongin bu kadar üzülürken o arkadaşlarıyla gülüşebiliyordu. Onu gerisinde bırakıyordu.

Hiçe sayıldığının farkındaydı. Yinede seviyordu işte. Lanet sevgisi kalbine öyle bir yapışmıştı ki bir türlü koparıp atamıyordu.

Uzun süredir Kyungsoo vardı. Onsuz nasıl olunurdu onu bile bilmiyordu esmer olan. Başa çıkmak zordu. 'Yardımcım' demişti. Onunla aynı yastığa baş koyuyorum. Aynı evde kalıyorum dememişti. Demek istememişti.

Herşeyin bacağı yüzünden olduğunu biliyordu. Eğer düzgün bir şekilde yürüyebilseydi ona layık biri olabilridi. Bu halde iş bile bulamazken Kyungsoo'nun utanmadan yapamayacağı biliyordu. Yinede en azından arkadaşı olduğunu söylese çok daha mutlu olacağını da biliyordu.

Eve geldiğinde yorgun ve aksayan adımlarını kanepeye yönlendirdi. Canı hiç bir şey yapmak istemiyordu. Ne yemek nede televizyon izlemek. Sadece biraz ağlayıp uyumak, hepsi bu.

Sabah koltuktan doğruluğunda midesinin bulanıyor karnında küçük kasılmalar oluyordu.

Biraz oturur pozisyonda dinlendi. Bir haftadır sabahları uyanmak işgence gibiydi. Gün içindeki bulantı ataklarıda fazlaydı. Daha fazla düşünmek istemesi aksayan adımlarla banyoya yönelip sabah sabah boş olan midesini boşalttı. Bugün doktora gitmeyi aklına not etti.

Rahatlatıcı duşun ardından kahvaltı yaptı. Evin sessizliğine alışmıştı. İyiki Kyungsoo büyük ev almak istediğinde engel olmuştu. Bu küçük evin her yerinde güzel anıları vardı. Kyungsoo yokken onlarla avunabiliyordu.  

Evin her yerini güzelce toparladıktan sonra yine anahtarlarını alarak kendilerine en yakın hastaneye yöneldi.

Doktorun ona gülerek bakmasına bir anlam veremiyordu."Neyim var doktor bey? "  diye sordu.

Doktor gülümsemesini dahada genişleterek "Tebrikler Bay Kim iki aylık hamlesiniz." Dedi.

Jongin göz yaşlarına boğulurken içinde yeni umut tomurcuklandı.

SECRET LOVE SONG | DOKAIWhere stories live. Discover now