İlk Gün

2.4K 168 100
                                    


Güneşin rahatsız edici sıcaklıktaki ışınları tenimi ısıtırken mızmızlanarak etrafımda dönerken bir bedene çarpınca gözlerimi yavaşça araladım. Gördüğüm dünyanın en masum yüzü olabilirdi. Daha önce de görmüştüm fakat her seferinde aynı çarpıtıya tanık oluyordum. Birlikte uyuduğumuz zamanlarda çok olmuştu. Ama böylesi... Dün geceyi hatırlarken yüzümün kızarmasına engel olamamıştım. Hafifçe yatakta kayıp ona yaklaştıktan sonra elimi kaldırıp yüzüne yerleştirdim. Çok masumdu ve bu bende onunla oynama hissi uyandırıyordu. Yanağına minik bir öpücük kondurduktan sonra hala uyumakta ısrar eden bedenine iyice sırnaştım.

"Ne zaman duracaksın Joohyun?"
Uykulu sesini duyunca gülümseyip çenesini öptüm. Daha sonra yanaklarını ve burnunu,alnını...

"Durmayacağım." Sesimden muziplik damlıyordu.

"Yorgun değil misin?" dedi öpücüklerimi engellemek istercesine sıkıca sarılıp kafamı göğsüne bastırdı.Uyumak için beni kapana kıstırıyordu aklı sıra.

"Hayır, hiç yorgun değilim."

"Dün geceyi düşününce bu pek inandırıcı gelmedi."

"Aptal!"

Yanağına hafif bir hızla vurunca kahkaha atmaya başladı.

"Bana asi diyordun ya hani, asıl öyle davranan sensin."

Boynunu hafifçe kaldırıp kulağıma fısıldadı.

"Ve bu seni çok fazla kötü kız yapıyor."

Gülüşümün arasından konuşmaya fırsat yarattım.

"Burada ki tek Kötü Çocuk sensin."

Bir anda dönüp üstüne çıktım. Ne olduğunu anlayamayacağı kadar çevik davranmıştım. Üstüne otururken kıkırdadım.

"Ne oldu? Şaşırdın."

Gözleri büyürken konuştu.

"Bae Joohyun...Sen...Kilo mu aldın?

Yüzüm kızarırken eğilip dişimi kulağına geçirdim. Ben ısırmaya devam ettikçe o altımda kıvrandı. En sonunda iyice acıdığını düşünüp geri çekildiğimde kıpkırmızı olduğunu gördüm.

"Seni boşayacağım."

Nefes nefese konuşurken gözlerini benden ayırmadı.

"Dene ve gör. İç çamaşırlarınla sokağa düşene kadar tazminat alırım senden."

Ben kucağındayken doğruldu ve aramızdaki mesafeyi sıfıra indirdi.

"Beni...Tahrik etme."

Belimi sıkıca kavranıp beni üzerinden kaldırdıktan sonra devam etti.

"Şimdi aç kocana kahvaltı hazırla, kadın!"

Ben ayaklanırken o kafasını tekrar yastığa gömdü. Kafasının altındaki yastığı hızla çekip önce vücuduna vurduktan sonra hafifçe kafasına bastırdım.

" Tekrar uyumayı aklından geçirme bile."

Aşağı kata mutfağa girerken yüzümdeki tebessümü silemiyordum. Yıllar boyunca annemin yemek yapışını izlediğim mutfağa kocama kahvaltı hazırlamak için girmek çok garipti. Üzücülüğünden bahsetmek bile istemiyorum. Yine de o yanımda olduğunda bu biraz daha katlanabilir bir hal alıyordu. Masaya dizdiğim kahvaltılıkların ardından krep yapmaya giriştiğimde boynuma uygulanan ani baskıyla sıçradım ve neredeyse tavayı düşürecektim.

The Bad Boy | KTHHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin