The Bad Boy | KTH

Bayan Panda

Yaşınız kaç olursa olsun, sabahın en erken saatlerinde çalan alarma karşı her zaman hazırlıksız olacaksınız.En sevdiğiniz melodi kulaklarınıza dolduğunda bile sinir katsayılarınız tavan yapacak. Bir de uzun süre tatil yaptıktan sonra sabahlamaya alışmışsanız olay tam bir işkenceye dönüyor. Sabah sürünerek uyanacağımı bile bile gece geç saatlere kadar telefonla uğraşmıştım ve şimdi görevlinin bacağına yapışan panda misali yastığımla bütünleşmiştim.En kötüsü lanet alarm bir türlü durmuyordu.Daha doğrusu uzanıp kapatmaya eriniyordum.

23 yaşında olsan bile hala üşengeç olabiliyorsun.Test edildi, onaylandı.

Dakikalar geçiyordu ama bir türlü sıcak yatağımdan ayrılamıyordum. Dahası biraz daha böyle devam edersem okulun ilk gününde morarmış göz altları, kahvaltı yapmamış bir cadaloz olarak koridorda öğrenci avına çıkacaktım.

Haydi Joohyun, yapabilirsin kızım. Yaşıtların koca bulurken sen hala popoşunu sıcak yatağından ayıramıyorsun, ha gayret güzelim.

Kendimi iyice zorlayarak yataktan kalktım ve banyoya koştum. Bir buçuk saatim vardı ki bunun yarım saati yola gidecekti.

Off, biliydim böyle olacağını.

Hayatımın en hızlı duşlarından birini aldım ve aynı hızla dolabın karşısına geçerek en cici öğretmen kıyafetlerimi aramaya başladım.

Size bir tüyo daha; dağınıksanız bunun gelecekte düzeleceği filan külliyen yalan. Bu da test edildi, onaylandı.

Askıda sadece bir elbise ve gömlek ütülü ve düzgün duruyordu.İlk günüm olacak bir okulda mini elbise giyip erkek öğrencileri coşturmak istemiyordum.

Yarı transparan beyaz gömleğimin altına siyah kumaş pantalon giydim. Üstüme pantolonun takımı ceketimide geçirdikten sonra hızla aynanın karşısına geçtim.

Tanrım, ölümüne sıkıcı görünüyordum. Baştan aşağıya siyah bir kadın. Geriye sadece beyaz gömlek ve beyaz bir yüz kalmıştı.

Aynada gördüğüm görüntüyü size özet geçeyim. Melek gibi bir yüz bekliyorsunuz değil mi? Hayaller böyle bir şey iken aynada karşıma çıkan yüz mor göz altları, akşam çitlediğim onca çekirdek ve yediğim mısırdan dolayı botoksu basmışçasına şişen dudaklar ve bahar havasına ayak uydurmak için kızarmış bir burundu.

Peki ben ne yaptım? Tüm hem cinslerim gibi bastım bb kremi, üstüne de bir katman pudra. Hahaha biliyorum, hepimiz doğal güzelliklerden yanayız filan. Ama ne yeni okulum ne de insanlık henüz bu yüze hazır değil.

Pembe parlatıcı ve kutuplara kadar çektiğim eyeliner ile ilk günüme hazırdım.

Saçlarımı kurutmuştum, zaten düzdü tarayıp geçsemde güzel duruyordu. Ama çoğu zaman pırasa gibiydi ya, bende dalgalı olsun, büklüm büklüm dökülsün önüme istiyordum. Ama olsundu, yurttq kalırken saçları kıvırcık olan arkadaşım bana gayet güzel örnek olmuştu, her gün bir saat düzleştirmeye çalıştığı saçlarıyla.

Ayağıma siyah babetleri geçirdim ve elime marka poşetlerden birini aldım. Hehehe görev yerine market poşetiyle gidemem ki. İçine beni arşa ulaştıran topuklularımı da koyarak hızla kapıyı kapatıp kitledim ve ışık hızıyla binadan çıktım.

Siz şimdi bu koskaca kız hemde öğretmen olanından, nasıl babet giyiyor be diyor olabilirsiniz ama ben henüz otobüse topukluyla binecek kadar delirmemiştim. Düz yolda yürüyemiyordum, otobüste uzay boşluğundaymışım gibi bir sağa bir sola savrulurdum, güvenemiyordum.

Dakikaların artık geçmeyeceğini sandığımda nihayet okula yakın durakta indim ve hızla etrafımı tarayıp kuytu bir köşe aradım. Sonunda arabanın birinin arkasına geçerek ayakkabı değiştirme seansımı gerçekleştirdim.