Kelebek

2.7K 225 49
                                    


Dizlerim titrerken önümden geçip giden kişiden emin olmak istedim. Gerçekten o muydu? Bu halde olmamalıydı. Baekhyun'un omzuma dokunmasıyla hızla ona döndüm.

"S-Sende g-gördün değil mi?"

"Neyi?" dedi kaşlarını kaldırarak.

"Biri geçti. Üstü başı kandı. Görmedin mi?"

"Sakin ol, Joohyun. Tanıdığın biri miydi?"

Başımı salladım. Gözyaşlarım yanağımdan süzülürken sakin olamıyordum.

"Gel, acilde olabilir."

Bana destek olmak için kolunu belime doladı. Kendimi onun yönlendirmesine bıraktım ve birlikte acile girdik. Beni bırakıp danışmaya yöneldi ve biraz önce acile hasta gelip gelmediğini sordu. Onu beklemeden hızla hastaların olduğu kısma yöneldim. Birkaç yatak boştu. Birinde ise hemşire hastaya serum takıyordu. Yanına yaklaştım.

"Biraz önce buraya kolu kan içinde olan bir çocuk geldi mi?"

"Hanımefendi, birkaç dakika beklerseniz hastayla ilgilendikten sonra size yardımcı olurum."

"Dalga mı geçiyorsun benimle? Üstü başı kandı ve çok kötüydü. Sen geçmiş bekle diyorsun! Şaka mısın-" kolumun çekilmesiyle sustum. Baekhyun beni çekerek bölümden çıkardı.

"Hemşirelere bağırarak çözüme ulaşamazsın. Diğer bölüme böyle bir hasta gelmiş. Gel benimle, götüreyim seni."

Onu takip ederken haklı olduğunu biliyordum. Ama korkum o kadar yüksekti ki düzgün düşünemiyordum. Ona günlerdir kırgın olduğumu unutmuştum mesela. Günlerdir beni aramamış olması, habersiz çekip gitmesi, bir an bile merak edip dönmemesi, kalbimi parçalara ayırması umurumda değildi. Sadece iyi olması için dualar dökülüyordu dudaklarımdan. Sersem adımlarla acilin diğer kısmına geldim.

Doktorun odanın en köşesindeki bölümünde olduğunu görünce oraya yöneldik ve istemediğim görüntü karşımdaydı. Kanlar arasında bir Taehyung. Bakışları üzerine dikilmişti ve ne doktoru ne hemşireyi umursamıyordu. Doktor hemşirenin yardımıyla kolundaki yarayı temizleyip kanı durdurmaya çalışıyordu. Canınım yandığı ter akan suratından ve sıktığı yumruğundan belliydi. Yanına yaklaşırken hemşirenin söylenmesi umurumda değildi. Zaten arkamdaki Baekhyun'da susması için birkaç şey söylemişti. Başını kaldırıp beni gördüğünde yutkundu. Gözlerini birkaç kez sıkıca kapatıp açtıktan sonra bakışlarını tekrar üzerine dikti. Kenarda dikilmiş gözlerimi ondan ayırmıyordum. Normal bir zamanda böyle yara ve kan görsem öğürür ya da bayılırdım. Ama bu sefer endişelenmekten nefes almayı bile unutacak haldeydim.

En sonunda kanı durdurup dirseğine kadar kolunu sardılar. Yarası derin gibiydi. Derin bir nefes aldım. Onu bu halde görmek çok zordu. Doktor koluyla ilgilenmeyi bitirdikten sonra başka ağrıyan yerinin olup olmadığını sordu. Ama Taehyung sadece sustu ve önüne bakmaya devam etti.

" Hastanın röntgenini de çekin. Kaburgalarında bir hasar var mı görmek istiyorum. Ayrıca yatırma işlemlerini başlatın."

Doktor ufak bir geçmiş olsun dedikten sonra yanımızdan uzaklaştı. Taehyung'a bakmadan arkamı döndüm ve Baekhyun'un koluna girerek onu da birkaç adım gerilettim.

"Senden çok şey istemiş olacağım biliyorum. Ama doktordan neler olduğunu öğrenebilir misin? Son durumunu?"

Gülümseyerek başını salladı. O melek gülümsemesiyle her zaman bana yardım etmeye hazırdı zaten.

Baekhyun'un yanımdan ayrılmasının ardından uzaktan Taehyung'u gözlemeye devam ettim. On beş dakikanın sonunda tekerlekli sandalyeyle hasta görevlisi geldi ve Taehyung'u bindirerek asansöre yöneldi. Bende peşlerine takıldım. Hiçbir şey söylemeden yanlarında geziyordum. En sonunda görevli dayanamadı ve bana döndü.

The Bad Boy | KTHHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin