Ona Dair...

3.5K 210 21
                                    


Bana bakıp keşke hiç karşılaşmasaydık dediğinde kalbim atmayı bırakmıştı. Sana uygun olmadığımı biliyordum. Yinede seni seviyordum.

Onunla ilk tanışmamızı çok iyi hatırlıyorum. Kocaman gözleri ve kısa boyuyla çok sevimliydi. Aynı zamanda eşsiz bir güzelliği ve çekiciliği vardı. Kendine has yürüyüş tarzı hareleketleriyle bulunduğu ortamda hemen dikkat çekerdi Kyungsoo'nun. Benden çok uzaktı. Mesafelerce.

Onu uzaktan izlerdim. Tanışmaya cesaretim olmamıştı hiç.

Lisenin son yılına geldiğimizdeyse her şey değişmişti. Yanıma gelip "Selam çok uzun zamandır beni izliyorsun değil mi? " diye sormuştu.

Sorusuyla gözlerimin onun büyük ve güzel bilyeleri genişliğinde açıldığına eminim. "Ah şaşırttım sanırım seni. Üzgünüm.  Lütfen bundan sonra iyi geçinip arkadaş olalım." Bu sözler benim kalbimi ısıtan, bana söylediği ilk samimi sözlerdi.

Benim aksime oldukça popülerdi Kyungsoo. Bunun nedeni ise her zaman kibar ve centilmen oluşuydu. Aynı zamanda yakışıklıydı da. Benim aksime.

Bense sivilceleriyle son derece başı dertte olan yeni yetme bir ergendim. Ama o bana bunların geçici olduğunu ve fiziksel kusurların aslında kusur falan olmadığını söylemişti. Mutlu olmuştum. Mutlu etmişti.

Daha sonraları sesininde kendi gibi çok güzel olduğunu öğrendim. O kadar muhteşemdi ki büyüledim. Büyüledi.

Gözüm ondan başka bir şeyi görmezdi. Görmek istemezdi. Sadece o benim için yeterliydi. Ben havaya bile bu kadar muhtaç olduğumu hatırlamıyorum.

Ben dans salonunda dans ederken beni izlemişti. Haberim yoktu. Olsaydı, utanır, saklanırdım bir köşeye.

Bana çok güzel olduğumu söylemişti. Annemden başka ilk defa biri bana güzel olduğumu söylüyordu. İnanmıştım. İnandırmıştı.

Sonra benimle daha fazla konuşmaya başlamıştı. Yavaş yavaş ona alışyordum. Yanımda, duran varlığı nefes kesiciydi. Ne zaman yakınıma gelse kesilirdi nefesim.

Kokusu vardı bide. Her şeyi gibi kokusuda muhteşemdi. Ciğerlerim her kokusunu içlerine çektiklerinde bedenim uyuşurdu. Benim kokainimdi. Düşünmemi engeleyen, beynimi allak bullak eden...

Dedim ya her şeyiyle muhteşemdi Do Kyungsoo ve o benimle konuşur, gözlerimin içine bakardı.

"Neden insanlarla daha çok konuşmayı denemiyorsun Jongin" Sorusuna başımı eğmiştim. Cevap vermek zordu. Onların benimle konuşmak istemediğini nasıl söylerdim.

Burslu öğrenciler pek arkadaş edinemiyorlardı. Bunu ona söylediğimde bana sarılmıştı. Kolları huzurdu. Kolları beni sararken kalbim teklemişti.

Son sınıfta bana aşık olduğunu söylemişti. Şaşkındım. Benim rüyalarım bile bu kadar güzel değildi. Gerçeğin ne olduğunu göstermek için öpmüştü beni. Nazik, duygulu ve içten.

Seçmelere katılmıştık yine onunla el ele. Ben çok heyecanlıydım. O ise yapabileceğimi dansımın iyi olduğunu söylemişti.

O şarkı söyleyecekti. Bense dans edecektim. Onun sesini ruhumun en derinlerinde hissedecektim. Dans ederken sadece o ve ben olacaktık. Dünyada bizden başka bir şey olmayacaktı. Ben onun için dans edecektim, o ise benim için şarkı söyleyecekti.

Seçmeleri geçtiğimizde nasıl mutlu olmuştuk. Uzunca öpmüştü beni. Ayaklarım yerden kesilmişti.

Tüm bunlar tam dört yıl önceydi. Sonra ben dans edemedim. Kaza yaptığımızda günlerce ağlamış kendini suçlamıştı. Oysa o trafik kazasının onunla bir alakası yoktu. Beni evime bırakmak istemişti. Önümüzdeki kamyon sürücüsünün hatasıydı bu. Bacağımın bu duruma gelmesi ve benim aksayarak yürümemin Kyungsoo'yla bir alakası yoktu.

Üzülmüştüm. Nedeni ise o şarkı söylerken dans edemiyecek olmamdı. Diz kapağımdaki platinler buna izin vermezdi. Ama o yanımda olduktan sonra bununda çok bir anlamı yoktu benim için. Ona dair her şey benim için muhteşemdi.

  ***

SECRET LOVE SONG | DOKAIWhere stories live. Discover now