-29-

8.6K 558 52
                                    

Medya hakkındaki yorumlarınızı bekliyorum powsndwosmdpwmdlwkdp

EZRA

"Abla? İyi misin?"

Hazar'ın sesini kapının ucundan duyduğumda sevinçten ağlayacaktım.

"Ezra?" diyen Selin'i duymamla, ikisinin de uyanıp gelmeleri içime bir rahatlık serpiştirmişti.

Tam onlara, beni kurtarmalarını böğürecekken ağzımın hepsini kaplayan elle lafım içime kaçtı. Bu sefer de kafamı duvara vurmuştu.

Hazar ve Selin ard arda bağırıp kapıyı tıklarlarken, bir yandan da kulpu indiriyorlardı. Kapı açılmıyordu. Tabii, Serkan kilitlemiş olmalıydı.

Elini biraz daha ağzımın üzerinde tutarsa ya nefes alamamaktan boğulacaktım ya da elinin içine kusacaktım. Ellerimle elini çekiştirmeye çalışsam da başarılı olamıyordum. Her ne kadar bazı vuruşlarımın kurbanı olmuş olsa da ona gücüm yetmiyordu.

Elini çekiştirmeye çalışırken gözümdeki yaşlar parmaklarını ıslatıyordu. Diğer eliyle sertçe elmacık kemiklerimdeki yaşları sildi. Bana dokunmasın diye debelenip duruyordum. Her çırpınışımda elini daha da bastırıyordu ve bu yüzden her debelenişimde kafam duvara sertçe çarpıyordu.

Bildiğim tüm duaları okuyordum.

Hazar ve Selin kapıyı daha da çok yumruklamaya başladılar.

Yüzünü yüzüme yaklaştırmaya başladığında ağlamam iyice arttı. Avcu ağzımın tamamını kapladığı için elini ısıramıyordum. Vücudu yakınımda olduğu için tekme atamıyordum. Kollarımla göğsünden itmeye çalışsam da başarısız oluyordum. Ellerimi yüzüne götürüp itmeye başladım. Yine titriyordum.

Ağzımdaki elini çekip yüzündeki ellerimi avuçladı ve yüzünü ellerimden kurtardı. Ellerimi aramıza koyup sıkmaya başladı. Tam ağzımı açıp kızlara seslenecektim ki,

"Ağzını açıp tek kelime edersen, onlara vereceğim zararı tahmin dahi edemezsin." dedi. Solukları sinirliydi.

Gözlerine bakmıyordum. Ağlamaktan gözlerim yanıyordu. Ne zaman gidecekti? Allah'ım, o ne zaman gidecekti?

"Gözlerime iyi bak ve ne kadar ciddi olduğumu anla." dediğinde kafamı kaldırmak istemiyordum. Ama eğer bakmazsam emindim ki, yine bana dokunup zorla gözlerimi gözlerine değdirecekti. Kafamı kaldırıp hafif bir bakışla baktım. Gözümün önü zaten buğuluydu.

"Sen sadece benimsin ve bunu kimse değiştiremeyecek." dediğinde kafamı eğdim. Feci bir şiddetle sıktığı kollarımı bir anda gevşetti. Ama hâla tutuyordu. Ellerimi kendime çekecekken sol elimi sol eline, sağ elimi de sağ eline almıştı. Bu hareketi aklıma Buğra'yı getirmişti.

Böyle bir durumda bile bir şekilde beynimin içine sızdığı için ondan nefret ediyordum.

Kafamı kaldırıp ne yaptığına baktım. Elimi kendine yaklaştırdı. Ne kadar geriye çekmeye çalışsam da başarısız oluyordum. Elimi ters çevirip avcumu üste çıkardı ve avcumu dudaklarına götürüp öptü.

Sinirden daha da ağlamaya devam ederken artık ölmek istiyordum. Şuracıkta yerin yarılmasını ve kat be kat dibe çökmeyi istiyordum.

Sonunda ellerimi bırakıp bir adım geri çekildiğinde Selin ve Hazar'ın sesleri kulağımı tırmalıyordu. Yorulmuştum. Duvarda sırtımı kaydırıp yere oturdum ve dizlerimi kendime çekip kafamı dizlerimin üzerine koydum. Kollarımı bacaklarımın ve kafamın etrafında doladığımda omuzlarım sarsıla sarsıla ağlamaya devam ediyordum.

KuleHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin