İKİ DELİ

❥Özel bölüm-3❥

Medyada:Aras🙈

❥

"Aslında-"

"Aslı diye biri yok burada. Hem başbaşa bir tatil istedim. Çok mu?" diyip dudaklarını büzdü Aras

Ama bakın şimdi. Olmuyor böyle. Dayanamıyorum. Geliyorlar bana sağdan soldan. *Niye yukarıdan aşşağıya değil de? Sağdan soldan? Bunu bir açıklasana.*  Şad ap iç ses. *...*

"Ya ama sevgilim çocuklar?"

"Kaç kere söyledim. Ayça ve Batuhan onlara bakacak." dedi ve göz devirdi.

Aslında anam. Nedeni gayet açık. Aras meteor biri. Özelikle Amerika da yaşadığımız olay sonucu ve tatilin iptal olması. Bikoz benim kocam. Kocacım. Neyse konu dağılmasın. Neyse deyince aklıma nesle geldi. Bak yine konu dağıldı. Toplayan yok. Evet cidden mesele biri bakar falan maşallah adamdaki kas ömre bedel anam. Ömre bedel diye bir filim vardı biliyor- neyse tamam.

Düşünür gibi yapıp parmağımı şıklattım. "Tamam. Ama birkaç şartım var."

"Yatağın cam tarafı senin değil. Bunu kabul edmiyorum. Onun dışında. Sakın dokuz deme. Şartlarını kabul ediyorum."

Cidden bu adam nasıl bir adam? Ay kafiyeliyim yine çok kahretsin .ss

"Peki ozaman hadi gidelim." diyip saçlarımı savurdum.

"Havanı yesinler." Hava gaz bea ahshah demek isdesemde demedim.

"Sevgilim tüm şartlarımı kabul ettiğine sevindim. İnan bende bu şartlardan memnun olacağım" diyip göz kırptım. Sonra takılıp düşme tehlikesi atlattım. Hayat bana kıçıyla gülüyor.

❥

Otele girişimizi yaptığımızda etrafa baktım. Gözlerim Aras'ı bulunca  durdum. Kaşlarını çatmış biçimde etrafa bakıyordu. Short giyme şartım
da vardı evet. Belimi daha fazla sıkınca koluna vurdum.

"Yavaş Aras ya."Kafasını bana çevirip tekrar etrafa baktı. Resepsiyonun olduğu yere doğru yürümeye başladık.

"Merhaba. Hoş geldiniz. Nasıl yardımcı olabilirim?" dedi tatlı bir kadın.

"Merhaba biz dün aramıştık. Aras Poyraz ve Şimal Poyraz."

Ayy Şimal Poyraz ben oluyorum. Evet ben. Ben evet. Evet ben. Ben evet. Evet ben. Ben evet. Evet ben. Ben evet. Sakinim tabiyki saçmalamayın. Gerçi saç-

*Sus lan 2 dakika.* İç sesime hak verip sustum. Zaten- neyse.

"Tabi efendim hemen bakıyorum." diyip bilgisayarda birşeylere bakmaya başladı.

Üstünde olan yaka şeysinde Merve yazıyordu. Yan gözle Aras'ı süzünce. Kaşlarımı çatarak Aras'ın elini tutup yanağına öpücük kondurdum.

Merve şok. Merve Bim. Merve mikros.
Merve ölü. Merve wefat. Merve indirilemeyen müzik.

"Buyrun efendim kartınız." diyip kartı uzattı. Hızla elinden çekip Aras'ı çekistirdim.

"Beni kıskanman hoşuma gidiyor." dedi ve sırıttı Aras.

Derin bir nefes alıp. "Bana bak adam. Bu kadar yakışıklı olmaya devam edersen cidden senin ağzını burnunu kırarım." aynen bunu dedim.

"Sert kadınım benim." Saçlarımı savurup asansöre doğru ilerledim. A
Asansör açık olsa birşey mi olurdu? Al işte havam die.

Asansöre binince 4.kata bastım. Aras baştan aşşağıya beni süzüp, "Bacaklar-" sözünü keserek,   "O cümlenin devamını getirmek istemessin. İnan bana." dedim.

Bizim kata gelince asansörden çıkıp odaya doğru yürüdüm. Çalışan adam bavulları bırakıp hafifçe öksürmeye başladı. 'Ne var?' Gibisinden baktım. Aras cebine adanınca. Onu tutup cebime baktım. Hah.

Boğaz pastilini çıkarıp avcuna koydum. Öksürünce bunu göstermiyormuydu?

"Sevgilim-" Aras'ın sözünü havalı bir biçimde kestim. "Biliyorum bebeğim. Karın fazla perfect." Diyip içeriye girdim. Pardon kapı kapalı olduğu aklıma gelince kapıyı açıp içeriye girdim.

Aras ta içeriye girince "Başbaşa tatil ha. Bizimkiler yok kafam rahat. Hem. Belki bizim veletlere bir kardeş de yaparız ha? Ne dersin?"

Sapık değil de ne? Hadi tell me.

"Havuza gidelim mi?" diye bir soru yönelttim. Maksat konu değişikliği olsun. "Ha anladım. Sen bebeği havuzda yapmak-"

"Aras inan bana sana burdan bir uçarım. Hava yolları böyle uçma görmemiş olur."

Ağzına hayali bir fermuar çekince gülümseyip mayolarımı aldım. Birde elbise.

Hazırlanıp çantama güneş kremi ve telefonu attım. Güneş gözlüğünü başıma koyup arasın yanına gittim. Kapıda bekliyor saçmalamayın.

"Sen beni katil mi etmek istiyorsun? Bu elbisenin boyu ne lan?" İsdersen pantolon giyeyim Aras. Ha? Bu sıcakta..

"Şartlar." dedim ve göz kırptım.

Sinirle önden yürümeye başladı. Tabi bende arkasından koşup elini tuttum. Sahipsiz mi sansınlar?

"Cenksiz 3 gün. İnan kafam dinlenecek." bu dediğine kaşlarımı çattım. "Yavru kuşuma öyle deme aa!"

"Hemen koru sen oo malı."

Asansör gelince asansörden çıkıp yürümeye devam ettik. Tam konuşacaktım ki bir ses bunu engelledi.

"Nerde gız. Aha ordalar. Yavru tavşanım and Arasaşkım we are here. Ay bizi arıyorlar yerum."

Aras aniden durunca bende durmak zorunda kaldım.

"Lan. Bu kadar şom ağızlı olamam. Cenk yok dedik. Herkes burada lan."

"Biz sana gelmeyelim dedik askem." dedi Ada Cenk'e. "Niye geldiniz lan?" diyip hepsine baktı Aras.

Cenk. Ada. Batuhan. Ayça. Deniz. Kumsal. Cem. Samira.

"Ee sizi yanlız bırakmak istemedik." dedi ve gülümsedi pişkin pişkin Cenk.

Hah cidden harika. Allah sonumuzu Hayır etsin anam ne diyem.

❥