İKİ DELİ

44❥"Seni çok, böyle aşırı seviyorum."❥

🎶Redd-Beni Sevdi Benden Çok🎶

❥

Çok heyecanlıyıııığm dostlaaaağğr, heyecanlııığğ heyecanlıııığğ! Beğğn-

"Dur bakayım size şöyle! Ay ağlayacağım! Kızlarım büyümüşte mezuniyet balolarına mı gidiyor? Kaç hafta kaldı şurda diplama töreninede." dedi annem ve hüzünle bize baktı. "Aynen Serenciğim aynen! Şu güzelliklere bak!" dedi Ada'nın anneside.

"Ya anne! Abartmayın!" dedi Ada utanarak. N'oldu kız utandın mı sen? Kıyamam sana! "Seren Teyzeciğim o zaman biz çıkalım. Geç kalmayalım." dedi Kumsal gülerek. Annem kafasını salladı yavaşça.

"Durun bir önce fotoğraf çekeyim sizi." dedi ve masaya koyduğu telefonunu eline aldı. Bende bir kolumu Ayça'ya diğer kolumuda Kumsal'ın beline sardım. Kumsal'ın yanındada Ada duruyordu. Gülümsedik ve fotoğrafımızı çekti annem.

"Harika oldu! Kemal! Kemal!" diye cırladı annem. Gülerek kafamı iki yana salladım. Gelin olmuş gitmiyorum ana, sakin. "Ne? Ne bağırıyorsun? Hazırlar mı?" annem bize kafasıyla işaret etti onu takip etmemiz için.

Bizi babam bırakmak istemişti. Şöförümüzünde bırakmasını istememişti. Aras, 'Ben alırım kızları' demişti. Yok babam ille kendi bırakacaktı.

Birlikte odamdan çıktık ve aşağıya indik. "Seren? Cevap verecek misin? Kızlar-." babamın gözleri beni bulunca sözü yarıda kesildi. Ben bir güzel oldum bir güzel ki. İki parça abiye. Altı uzun siyah, balık modeliydi. Üstü ise ince askılı hafif simli, siyahtı.

"N'oldu Kemal? Bir durdun? Kızın büyüdü büyüdü! Yarın o bir gün evlenme teklifi aldım diye gelecek eve!" annemin dediğiyle gülümsemem dondu. Babamda bir ciddileşti tabi. Boğazını temizledi babam. "Ben kızları en iyisi bırakayım." dedi.

Mantıklı.

❥

Arabadan indik. Babama dönerek gülümsedim. "Biteceği zaman sana haber veririm baba!" babam gülümsedi. "Tamam güzelim, öpüyorum sizi. İyi eğlenceler." babama gülerek öpücük attım. Sonrada gazı bastı ve gitti zaten.

Kızlara döndüm ve gülümsedim. "Artık girelim içeriye!" kızlarda gülüşerek onayladı. Hep beraber içeriye doğru yürümeye başladık. Balo beş yıldızlı bir otelin en üst katında yapılacaktı. Döner kapıdan içeriye girdik ve resepsiyondakilere kafamızla selam verdik.

Olabildiğince hızlı adımlarla asansöre bindik ve en üst kata çıktık. En üst kata gelince asansörün kapıları açıldı ve bizimkilerle karşılaştık. "Oha!" diye mırıldandı Batuhan. Asansörden çıktık. Batuhan'ın bunu demesiyle Aras, Deniz ve Cem de bize döndü.

Cenk zaten hayran hayran Ada'ya bakıyordu. O ayrı.

"Kumsal," dedi Deniz gülümseyerek ve Kumsal'ın tam karşısında durdu. "Çok güzelsin." Kumsal kocaman gülümsedi. Gözlerimi onlardan çekip Aras'a doğrulttum. Siyah bir takım elbise giymişti. Kocaman gülümseyerek bana bakıyordu.

Elini bana doğru uzattı ve, "Çok güzel olmuşsun." dedi. Gülerek uzattığı elini tuttum. "Sende." bunu dememle daha çok güldü. Panikle, "Yani sende yakışıklı olmuşsun! Güzel değil. Tabi smokinin güzel o ayrıda. Sen-." sözümü yarıda kesip bizimkilere döndüm.