MUTLU HABER

11.3K 583 134
                                    



URSULA.............................(10 gün sonra)

Her şeyin sona ermesinin ardından 10 gün geçmişti. Tüm tamiratlar tamamlanmış halkın eski huzuru ve rahatlığı tekrardan yerine oturmuştu. Annem yaralı olduğu için taht salonunda olan "halka kabul" gününü ben yönetiyordum.

Çeşitli kasabalardan gelmiş olan varlıklar bana olan sadakatlerini sunuyor çeşitli hediyeler bahşediyorlardı. Her gelen kişi beni daha da şaşkın bir şekilde bırakıp gidiyordu. Ahtapot adamlar, trotheler(kaplan desenli ve kuyruklu cüceler) ve bir sürü varlık.. Yüzümde yapmacık bir gülümsemeyle onlara karşılık veriyordum.

Annem ağır yaralıydı olaylardan bu yana asla uyanmamıştı. Onu öyle görmek içimi acıtıyordu. 10 gün! Her gün yanına gidip dua ettim. Hera' ya yalvardım fakat olmuyordu işte.. Rahibeler kötü bir habere karşı kendimi hazırlamam için uyarıda bile bulunmuşlardı. Bunu yapmak istemiyorum! Benim annem efsanevi güçlere sahip biri! O bir kraliçe! Asla yenilemez.

Alvin yumi ve jon vampir lisesine gitti tahminimce 2 gün için de döneceklerdir. Profesör milton eşliğinde albion sarayı için yeni güçlü koruyucular seçeceklerdi. Profesör özellikle alvin, jon ve yuminin gelmesini istemişti. Bana kalırsa ortada başka bir şey var bu yüzden de koruyucu seçme işi de bahane edildi. Geldiklerin de her şey ortaya çıkar zaten.

-kraliçem..

U-evet?

-bugünlük bu kadar yeterli isterseniz kapıları kapatalım?

U-olur.

General önümde diz çöküp reveranslar eşliğinde yanımdan ayrıldı. Taht salonunda sadece robb ve muhafızlar kalmıştı.

R-bu uzun sürdü!!

U-evet haklısın.. Ben annemi kontrol edeceğim. Ah bu arada emma nerelerde?

R-bilmiyorum. Bugün kendini iyi hissetmiyordu büyük ihtimalle odasındadır.

İyi hissetmiyor mu? Garip! Dün akşam oldukça iyi gibiydi. Sanırım onu da ziyaret etmem gerekecek.

U-anladım. Ona da uğrarım.

R-izninizle ben saray mutfağına gitmek istiyorum.

İstemsiz bir şekilde sırıttım.

U-hizmetçilere emredebilirsin?

R-onların hepsi çok cimri getirdikleri yemek beni doyurmuyor.

Gülerek yavaş adımlarla taht salonundan çıktım hemen arkamda beni takip eden muhafızlarım vardı. Uzun altın işlemeli sütunlarla desteklenmiş koridordan geçtim. Sütunların yerle birleştiği noktada yerin tamamını kaplayan serin su birikintileri vardı. Şifahaneye giden herkes bu suyun üzerinde yürümeliydi. Bu sayede şifahanede bulunan bulaşıcı ağır hastalık taşıyan kişilerden korunuyordu daha birçok bilmediğim özelliği vardı bu suyun. Albion rahibelerinin bu özelliği gerçekten hayranlık vericiydi. Aslında annemin kendi odasında kalmasında ısrarcıydım fakat yaraları nedeniyle burada kalması rahibelerin ve şifacıların dediğine göre daha akıllıcaydı.

Annemin bulunduğu odaya girdiğimde rahibeler çeşitli otlardan kaynattıkları dumanla odayı geziyordu kokusu rezaletti! Beni görünce hemen selamlama pozisyonu aldılar.

-hoş geldiniz kraliçem..

U-bu koku da ne! Hemen pencereleri açın! Kraliçenizi zehirlemek mi istiyorsunuz!

VAMPİR LİSESİWhere stories live. Discover now