TAPINAKTA'Kİ 2 BÜYÜK EJDERHA

26.5K 1.8K 41
                                    


Ursula....

Ölüm ne garip değilmi!?
Sevdiklerimi bir daha asla görememek..
Üşümek. Korkmak... Karanlığa gömülmek!

Gözlerimi açmak istemiyordum. Bir ses duydum ve irkildim. Bir umutla Ağaç köklerine tutunarak zar zor ayağa kalktım etrafıma bakındım kimse yoktu ama fısıltı dolu sesler her yerdeydi enerjimin yükseldiğini hissettim.

Bize, Bize gel. Buradayız...

Yürümeye başladım her bir adımım da fısıltılar yükseliyordu korkmuyor değildim ama yaklaştıkça kendimi daha güçlü hissediyordum. Önümdeki geniş ağaç yaprağını itip arasından geçtim gördüğüm manzara karşısında şok olmuştum.

Tapınak! Buradaydı tam karşımda!

Ama tam bir harabeye dönmüştü .. . her taraf yosun tutmuştu. Sadece bu da değil yıkılmış heykeller, kırık çeşmeler, hatta çürümüş ne olduğu belli olmayan iskeletler bile vardı.

Yavaş ve korkak adımlarla tapınağın içine girdim. İçeride sadece tek bir tane büyük salon vardı salonun ortasında üçgen seklinde 3 büyük ejderha heykeli vardı. Salonun tam ortasına geçtim duvarlardan yankılanan bir fısıltı bana seslendi.

>Hoş geldin Ejder kızı seni bekliyorduk!

İrkilerek etrafımda döndüm. Hiç kimse yoktu.

-Hey! Neredesin! Neden seni göremiyorum!

>Bizi istersen görebilirsin ursula..

Tekrar etrafıma bakındım. Onların varlığını hissetmeye çalıştım .. Evet hissediyordum .. Onları hissediyordum..

Bir anda tüm salon ışık aldı tapınak kendiliğinden tamir olmaya eski halini almaya başlamıştı.

Gözlerimi kapadım ışık çok fazlaydı etrafıma bakmamı engelliyordu. Bir süre sonra ışık kayboldu gözlerimi açtığımda tam karşımda devasa büyüklükte iki tane ejderha vardı ejderhalar birbirine yapışık şekildeydi aynı vampir lisesinde ki çift başlı ejderler grubunun amblemi gibiydiler. Şaşkınlıktan dilimi yutmuştum resmen. Şuan tapınağın içinde ve yüce ejderhaların tam karşısındaydım.

>Bizi artık görüyorsun fazla zamanımız yok.

-Siz? Nasıl! Burası harabeyken nasıl böyle oldu?

>Geçmişi görmen için... Eskiden bu tapınak böyle idi .. Fakat daha sonra yıkıldı seninle konuşmalıyız ejder kızı

-Ben de sizi bulmak için geldim. Ne hakkında konuşacağız bilmiyorum.

>Sen boyutlar arası gelmiş olan son fairlinessin! Tüm boyutların son yüce perisi! güçlerin muazzam ve bunları senden almaya çalışacaklar. Geleceğini biliyoruz ejder kızı

-Kim alacak! Gelecek? Nasıl? Hiçbir şey anlamıyorum!

>Karanlığın içindeki şeytanı yenmelisin! O tüm boyutlara kötülük yaymadan durdurmalısın!

-Kimi!?

>Şeytani Karanlık lordu .. Unutma .. Sen bir ejder kızısın bütün ejderhaların kontrolcüsü ve lordu... Biz whitore ve orius bu gezegende ki bedenlerimizi terk ettik lâkin senin geleceğini biliyorduk bu yüzden 3' üncü olan euyeni adli ejderha senin yardımcın olması için onu buradan uzaklaştırdık onu bulmalısın ejderkızı! Seni uyarıyorum! Euyenin senden haberi var lakin kim olduğunu bilmiyor ve içi intikamla doludur tapınak yok olduğunda bize yardım etmeyen herkesi öldüreceğine soluduğu öfkeli ateşle yakmaya yemin etti büyücü milton kimseye zarar vermemesi için onu bir yere hapsetti onu oradan asla çıkarma o hala bedeninde yaşıyor ..

-3. Ejderha hala yaşıyor mu!?

>Evet... Kaderin çoktan yazıldı ejder kızı... Euyeni bulacaksın.. Unutma sen ejderhalara hükmedebilirsin, gücünü keşfetmelisin. Öfke gücüne güç katar aynı zamanda ağır zarar verir daha öğrenmen bilmen gereken çok önemli şeyler var.

-Ne öğreneceğim?

>Onları söyleyecek varlık biz değiliz ve zamanı gelmedi... Yapman gereken son bir şey var ejder kızı.

-Ne yapmam gerek?

Ejderha salonun ortasına doğru döndü. Ufak bir gürültüyle heykellerin tam ortasında yuvarlak bir taşın üstünde kökler ile birbirine sarılmış beyaz bir kalp belirmişti. Yüzümü buruşturarak kalbe baktım.

>Ruhumuzu huzura kavuşturman..

Bunu duyduğumda ani bir şaşkınlık yaşadım. Ne demek istediğini anlamıştım. Salonun ortasında ki kalp onlara aitti. Lanetlenmiş kalpleri..

-Ben .. Ben bunu yapamam!

>Yapmalısın ejder kızı ruhumuz hala burada acı çekiyor.. Bizi huzura kavuşturacak tek kişi sensin ..

-Ben sizi yok edemem...

>Bizi yok etmeyeceksin... Ruhumuzu serbest bırakacaksın... Acı çekiyoruz ejder kızı... Kurtar bizi!

Ejderhanın gözlerinin içine baktım bana içten ve hüzünlü gözlerle bakıyordu.

Yüzüm yere eğikti her ne kadar bu ejderhaları şuan görsem bile bu benim canımı yakıyordu. Kendimi öldürüyormuş gibi hissediyordum.

>Baban gibisin. Ama ondan daha güçlüsün .. Bir şey daha .. Ejderhaların kanatları olduğu gibi senin de kanatların olacak ...Ahh.. Zaman daralıyor .. Söyleyecek söz kalmadı.. Kurtar bizi..

Babam gibi.. Sırtımdaki çantayı yere atıp kenarından hançeri aldım yavaşça kılıfından çıkardım. Hançerin sürtünme sesi kulağımda yankılanmıştı .. Yavaşça lanetli olan beyaz kalbe yaklaştım. Tam önünde durdum.

İki elimi hançerin sapına sardım ve havaya kaldırdım. Gözlerim dolu bir şekilde son defa ejderhaya baktım. Bana gülümsüyordu gözlerimi sımsıkı kapadım ve hançeri sapladım.

>Teşekkür ederiz ejder kızı artık özgürüz ...

Gözlerimi açtığımda her şey eski halindeydi yalnızca iki ejderhanın heykelinin ortası hafifçe çatlamıştı. Önümde duran kalp simsiyah olmuştu yere çöktüm canım yanmıştı hem de çok. Bir süre oturduktan sonra gözyaşlarımı sildim ayağa kalktım heykellere son kez baktım iki heykel çatlamıştı biri sapasağlam duruyordu sağlam heykelin önüne gelip

-Seni bulacağım euyeni

Deyip heykelin gövde kısmına dokundum arkamı dönüp çantamı alıp hızla kapıya doğru yürüdüm hançere asla bakmadım. Kapıdan çıktıktan sonra tapınak gözden kaybolmuştu.

Arkama bakmadan yürüdüm sadece yürüdüm ve düşündüm yapmam gereken çok şey vardı önceliğim hudoru bulmaktı ama nasıl yapacağımı bilmiyordum düştüğüm yokuşun önüne geldim yukarı baktım hala bir ses yoktu çantamı yere fırlattım.

(U)-Harika!

Ne yapacağımı bilmiyordum hudor olmadan buradan çıkamazdım.

Çalıların arasından bir çıtırtı sesi geldi hemen sesin geldiği yere döndüm çıtırtı sesi daha da yükseliyordu benim korkumda öyle ...











Merhaba! Bu bölümü telefondan yaziyorum yazim hataları varsa şimdiden özür dilerim okuduğunuz için teşekkür ederim :)



VAMPİR LİSESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin