54. Bölüm

5.3K 391 30
                                    

Athan; 

Karşımdaki acıklı tabloyu izlerken ağlamam gerektiğini biliyordum fakat ağlamıyordum. Rosalinda ameliyatın girişinde babasının elini sıkıca tutuyordu. Micheal Greenwood'un onun elini okşamasına bakıyordum. 

''Seni burada bekleyeceğim.'' dedi bay Greenwood.

''Seni seviyorum baba.'' Rosalinda'nın bu son sözü üzerine eğilip alnından öptü kızını ve ellerini ayırdılar. Bay Greenwod'un Rosalinda'nın kulağına fısıldadığı şeyi duyamamıştım. Göğsümde kavuşturduğum ellerimi çözüp Ameliyathaneye sokulan Rosalinda'nın peşinden gittim. İkinci kapıdan gerçek ameliyathaneye girmeden yakalamıştım. ''Kahraman doktor geldi.'' 

''Doktor olmak zaten kahraman kelimesinin eş anlamlısıdır. Tüm hayatımızı başkalarının hayatı için feda ediyoruz gönüllü olarak.'' dediğimde sırıttı.

''Uzun süre sonra gerçek Athan'ı görmek mükemmel.'' Rosalinda'nın gülmesiyle hafifçe sırıttım. O an üzerimden kalkan yükü hissettim. Farklı bir ben olduğumu suratıma vurması Rosalinda'nın gerçeği anlamamı sağladı. Stres gidince rahatladım. 

''İçeride bol şans.'' dediğimde gözlerini devirdi.

''Şans dileme bana dua et. Bakarsın Tanrın dualarını kabul eder.'' dediğinde başımı tamam anlamında salladım. Oluşan sessizlikte birbirimize baktık. Sonra son kez sırıtıp arkamı döndüm. Tam ameliyathaneden çıkarken Rosalinda'nın sesini duydum. ''Biliyorum beni bekleyeceksin.'' demişti. Arkamı dönmedim. Bir kez daha bakmadım Rosalinda'ya. Koridora geri çıktığımda Bay Greenwood ayakta bekliyordu. Duvarın kenarında bir tane koruması vardı. Dev gibi bir adamdı. 

''Genç adam kahve içmek ister misin?'' sorusuyla önce şaşırdım. Sonra Bay Greenwood'un cevap beklediğini görünce  başımı olumlu anlamda salladım. Arkasını dönüp ilerlemesini izledim sonra peşine takıldım.

-

Karşımda zarif şekilde kahvesini yudumlayan adama baktım. Sıcak kahveyi bir dakika içerisinde bitirmek gibi gereksiz bir yeteneğe sahip olduğum için utanmıştım. Bakışlarımı zorla Bay Greenwood'un üzerinden çektim. 

''Bay Greenwood...'' diye söze başladım. Amacım özür dilemekti. Fakat Bay Greenwood fincanını fincan altlığına bırakıp bana baktığında sustum. Bunu istiyordu. Tek kelime etmeden susmamı sağladı. 

''Lütfen bana Micheal diyebilirsin. Sizli konuşmamıza gerek yok. Sen artık ailemizden sayılırsın Athan. Kızım için yaptıkların paha biçilemez. Beni aradığın için özür dilemek istiyorsan aklından çıkar o düşünceyi. Benim sana teşekkür etmem gerekir.'' dediğinde ağzım hafifçe aralandı. O mükemmel İngiliz aksanı değil ne diyeceğimi tahmin etmesi beni bu kadar şaşırtmıştı. Kafamı sadece sallayıp onu onaylamakla yetindim. Bu adamda insanı hipnotize eden bir durum vardı. Bir süre daha konuşmadık. Bu sefer sessizliği Micheal bozdu. ''Athan, yakışıklı ve başarılı bir genç adam olmuşsun. Başarılı olacağını seni ilk gördüğümde anlamıştım. Yakışıklı olacağın konusu ise biraz karışıktı.'' dediğinde güldüm. Ortamdaki gergin havayı dağıtmak için bu espriyi yaptığını biliyordum.

''Teşekkür ederim. Bu fırsatı yüz yüze yakalayabileceğim aklıma gelmezdi ama fırsat gelmişken teşekkür ederim. Her şey için teşekkür ederim. Greenwood vakfı olarak eğitim hayatım, kişisel gelişimim için hep arkamdaydınız çok teşekkür ederim.'' dediğimde gülerek başıyla teşekkürü kabul ettiğini belli etti. 

''Senin gibi gençlerin eğitimi her zaman bizim için önemli, bu dünya üzerinde gördüğün her bir eser yok olmaya mahkumdur. Sadece iyi eğitilmiş insan yok olmaz. İyi eğitilmiş bir insan kitap yazar, resim çizer, beste yapar, okur, doğaya saygı duyar ve sayılabilecek bir sürü özelliği vardır. İçlerinden en önemlisi nedir biliyor musun?'' sorusuyla direkt gözlerime baktı. Durdu. Düşünmem için fırsat verdi. Çekinerek konuşma cesareti bulmam birkaç dakikamı almıştı.

Eva; Gelecek UmutturHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin