3. Bölüm

13.2K 779 60
                                    


Eva;

''...Burada çoğu kişi Müslüman olduğumu unutuyor veya umursamıyor. Kurallarım var benim, Müslüman olmak sadece kadınlara bazı kurallar koymak değil erkeklere de kural koymaktır. Allah adaletlidir. Biliyorum burada her dinden insan var, okurken 'Neden bunu yazmış?' dediğinizi duyuyorum. Sadece Müslüman olanlar Müslümanlıklarını hatırlasın, diğerleri hoşgörülü olsun.

Not: Müslüman, Müslüman olduğunu hatırlarsa zaten herkese hoşgörülü olur.

İyi geceler...''

Okumayı bitirdiğimde Melisa kahvaltısına odaklanmıştı. Hira ise beni dinliyordu. İştahla kahvaltısını yapan Melisa'nın koluna vurdu. Melisa hızla ağzındakileri yutup bana baktı.

''Yani bu gizemli blog yazarının erkek olduğuna emin olduk.'' Derken gözleri parladı. Onlara da bu bloğu göstermiştim. Beğenmişlerdi ama benim gibi sıkı takipçisi değillerdi.

''Erkek olduğunu belirten üçüncü yazısı bu.'' Tepsinin üzerindeki peynir tabağından bir dilim peynir alıp ağzıma attım. ''Tövbe, Yarabbim hastane peyniri bile çirkin.'' Zorla peyniri yutarken homurdandım. Hastaneden çıkmam için öğlene kadar beklemem gerekiyormuş. Arkadaşlarım beni yalnız bırakmamak için hastanenin odasında yatağımın üzerinde kahvaltı yapıyorlardı.

''Sen peyniri boş ver eve gidince güzelini yersin. Kendiyle ilgili başka bir şey yazmamış mı?'' hira heyecanla atıldı.

''Hayır, bu aralar tuhaf şekilde yazı yazmaya odaklandı. Son iki haftadır blog ile ilgileniyor. Aylarca ortada yoktu. Tuhaf biri ama kibar olduğu kesin.'' Derken sırıtışıma engel olamadım.

''İnternette hiç görmediği adama aşık oldu! Kızım sen zenginsin hemde çok çocuğu iste bul.'' Melisa o iğrenç peyniri iştahla yedi. BU kızın kilo almaması Allah'ın mucizesiydi.

''Aşık olmadım. Sadece bir insanın bu kadar mükemmel olması çok güzel.''

''Eva, orası sanal ortam. Rol yaptığını bilemeyiz. Hem...'' Hira'nın cümlesi yarıda kesildi.

''Hem, ben gerçeğim.'' İçeri giren Adam ile herkes susup kapıya baktı. Hızla başımdaki örtüyü düzelttim. Kapıyı tıklayıp girerdi içeri insan.

''Sen bizi mi dinliyordun?'' Melisa'nın sorusuyla ben tek kaşımı kaldırıp arkadaşlarım gibi Adam'a baktım.

''evet.'' Dediğinde kimse bu cevabı beklemiyordu. ''Size tavsiye, hiçbir erkek mükemmel değildir. İstisnalar var, o da ben oluyorum. Yemek yemek isteyen olursa bu akşam müsaitim. Eva?'' sorusuyla içtiğim suyu bardağa geri tükürdüm. O iğrenç anı odadaki üç kişi gördü. Sinirle bardağı tepsiye vurduğumda sessiz odada yankılandı.

''Hayır.''

''Şansımı denemiştim.'' Arsızca elindeki not defteri ve kalemi cebine koydu. ''Blog yazarı da seninle yemeğe çıkmayacak unutma. Hayatın boyunca asla göremeyeceksin onu.'' İfadesizce bana bakarak söylemişti bunu. O bakışı o kadar soğuktu ki buz sarkıtları oluşmuş ve her cümlesiyle bana göndermişti. Bunu bilerek yapmıştı. Bunu hissedebiliyordum. Tek hissedemediğim neden yaptığıydı. İfadesizlikle bana bakmaya devam ederken. Dudağımın sağ tarafı hafifçe yukarı kıvrıldı.

''O senin düşüncen, ben Müslümanım ve benim düşüncem ne biliyor musun? Müslüman için imkansız diye bir şey yok.'' Tüm samimiyetim ile kurduğum cümle etkisini göstermişti. Kalemini kapatıp cebine yerleştirdi, çizelgeyi yatağın başına astı. Tek kelime etmeden odadan çıktı.

Eva; Gelecek UmutturHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin