Bölüm 30. Şükürsüz hayat haramdır!

3.4K 259 7
                                    

Bir hışımla ellerimi saçlarımın arasından geçirdim. Ayağa kalkıp sesimin çıktığı kadar bağırdım.

"Kâbus felan bitmedi! Herşeyi mahvettim. Herşey benim suçum! Herşeyin suçlusu benim!"

Sıraç ne yapacağını şaşırmış bir şekilde ayağa kalktı. Şaşkın bir şekilde bana bakmaya devam etti. Gözüm dönmüştü ama hiç birşey umurumda değildi! Hiçbirşey bitmemişti. Kâbuslar hiç son bulurlarmı, tabiki hayır!

"Neslişah sakin ol! Hiçbirşey senin sucun değil. Olaması gereken olur! O adam herşeyi hak etti!.."

"Sus! Öyle konuşma. Onları ben koruyabilirdim.."

Dengemi kaybedip yere düştüm. Ellerimle yüzümü kapattım. Herşey benim suçumdu işte! Babam benim yüzümden cezaevine girecekti. Neşeyi ben koruyabilirdim.

"Nasıl koruyacaktın!"

Sıraçın bağırmasıyla yerimden irkildim. Yüzüne bakıp daha çok ağladım. Benim ağlamam yüzümden daha çok sinirleniyordu. Ağaca tutunup ayağa kalktım. Gözyaşlarımı silip yürümeye çalıştım. Tekrar dengemi kaybedip yere düşüp sonsuz karanlığa bıraktım kendimi. En son duyduğum şey Sıraçın ismimi seslenmesiydi..

...

Yorgun olan gözlerimi açıp bulunduğum yere baktım. Ahu gözleri ağlamaktan şişmiş bir şekilde bana bakıyordu. Gözlerimi açtığımı görünce ayağa kalkıp doktoru çağırdı. Sıraç içeri dalıp yanıma geldi.

"Abicim? İyimisin? Kendini nasıl hissediyorsun? Eve gidelimmi? İstanbula dönelim istersen?"

Onun arkasından giren doktora baktım. Ahu sevinçli bir şekilde dua ediyordu. Gözlerimi beyaz örtüye diktim. En son bayıldığımı hatırliyorum. Sıraçın ağlamasınıda hatırliyorum.

"Hastayı yormiyalım lütfen"

Doktor ciddiyetini koruyarak kalemini eline aldı. Bana gülümseyip soru sormaya başladı.

"Bir ağrınız varmı Neslişah hanım?"

Bakışlarımı bir yere diktim. Nefesimi dişarı üfledim. Başımı sağ tara dönderdim. Arkasında huzur olan camdan dişarı baktım. Hiç birşey gözükmüyordu. Aklımda bir cümle yankılandı; Şükürsüz hayat haramdır. Nereden çıkmıştı bu şimdi? Başımı sol tarafa çevirip Ahu'yu yanıma çağırdım. Ahu bir kaç adım yanıma ilerledi.

"Şükürsüz hayat harammıdır?"

Ahu hiç birşey anlamamıştı. Gülümseyip elimi tuttu.

"Nasıl?"

Elimi geri çekip tekrar sağ tarafa dönderdim başımı.

"Doktor bey.."

"Rahat bırakalım. Sanırım hastamız yanlız kalmak istiyor."

Odanın kapısı kapandığında tuttuğum nefesi dişarı verdim. Gözlerimi bir anlığına kapatıp açtım. Ne yapacaktım şimdi ben? Asude ölmüştü. Babam.. Ah be babam. Neşede ölmüştü. Herkez sırf intikam diye ölmüştü. Ya Cihan? Cihan! Babam onu bana emanet etmişti. Ona benim bakmam gerekiyordu. Gerekirse gece gündüz çalışırdım. Hayallerimden vazgeçerdim, onun hayalleri için. Bunu gerçekten yaparım kardeşim için. Ne olursa olsun. Gözlerimi kapatıp kendimi uykunun kollarına bıraktım.
..
Kapı tıklatıldığında düşüncelerimi bir kenara bırakıp kapının arkadında duran kişiye baktım. Lacivert gözler beni izliyorlardı. Kapıyı arkasından kapatıp arkasında önce saklamış olduğu çiçek buketi suya koydu. Yanımdaki sandalyeye oturup önüne baktı.

Yetimhane Güzeli (ISLÂMI)Onde histórias criam vida. Descubra agora