Bölüm 12.Üstü kapalı sözler

6.1K 353 14
                                    

"Kes sesini Ilgaz'' dedi Ömer sesini yükselterek. Birbirlerine nasıl baktıklarından anlaşılıyordu bu düşmanlık.

''Neler olduğunu birisi açıkliyacakmı? Siz nereden tanışıyorsunuz?'' dedim. Ömer bu soruyu beklemiyordu. Bana sinirli bakığ,

''Sen onu bunu bırakta, kendini nasıl koruyacağını düşün Neslişah!'' dedi Ömer. Tabii ya birde o vardı.

''Yürü!'' dedi ve beni kolumdan çekti. Neredeyse burun burunaydık. Tek fark benden biraz daha uzun olmasaydı. Bir adım geriye attım.

''Gelmiyorum'' dedim ve Ilgazın durduğu tarafa geçtim. Ömer yanıma yürüdüğü sırada Ilgaz onu arkaya ittirdi.

''Duymadınmı? Gelmek istemediğini söyledi'' Herşeyi uzaktan izliyordum. Sanki konunun benimle alakası yokmuş gibi. Ömer şansını zorlayarak yine yanıma gelmeye çalıştı. Önümde duran Ilgaz buna sürekli engel oluyordu.

''Çekil önümden'' Bu sefer Ömer Ilgazı ittiren kişi olmuştu. Şuan tam önümde duruyordu lacivert gözlü.

''Ömer lütfen'' dedim sessizce. Ömer bana aldırmayarak kolumdan tuttuğu gibi yürümeye başladı. Bir an kolumun kopacağını sandım.

''Kolumu bırakırmısın? Canim acıyor'' dedim ve kolumu geri çekmeyi denedim ama olmadı. Sokaktan çıktığımızı gördüm. Saatime bakmaya çalıştım fakat karanlıkta gözükmüyordu.

''Saat kaç?" sordum. Nihayet durmuştu.

''Saat gecenin dördü ve senin kız başına orada ne işin var" dedi ve ceplerimi kontol etmeye başladı.

''Napiyorsun sen be!'' dedim ve bir adım arkaya attım. Görmemesi gerekiyordu. Uyuşturucuyu görürdü yoksa.

''Dökül!'' Kükremesi gözlerimi yummama sebep olmuştu.

''Of sanane ! Rahat bırak beni!'' dedim ve yürümeye başladım.

''Beni buna zorlama! Dökül! Yoksa ben bakacağım!'' dedi, ona ''bakarmısın gerçekten'' bakışı attığımda,

''Yaparım" dedi tek kaşını havaya kaldırarak. Lanet olsun! Elimi cebime attım ve birşey çıkarıyormuşum gibi yaptım. Bir.. İki.. Üç.. Koş Neslişah! Arkamdan koşmaya basladığını gördüm. Benden hızlı koşuyordu. Sonunda yetişti ve beni ittirdi. Yine ve yine yere düşmüştüm.

''Kaldırmaya niyetin yok galiba'' dedim ve ayağa kalktım. Ellerim toprak olmıştu hep. Üstüme sirkeledim ellerimi.

''Hadi!'' dedi ve bu sefer gerçekten bir başka şansım olmadığı aklıma dank etti.

''Peki Neslişah. Sen bilirsin'' dedi ceplerime bakarak. Hirkamın cebine koymuştum! Eli hırkamın cebine gittiğinde kalbim hızlı hızlı atıyordu. Buldu, cebimden paketi çıkarıp güldü.

''Bu ne!'' dedi. Sağ sola bakıp cebine koydu paketi.

''Ver onu!'' dedim kolunu çekiştirerek.

''Neden yaptın bunu?'' diye sordu bana. Ne diyecektim simdi? Bittim! Kesin, bu sefer işim bitti.

''Bu seferdemi yanlış bir sokaktan geçtin?" Başımı sağ sola salladım.

''Konuşsana!'' diye kükredi. Lanet olsun!

''Umrumda değilsiniz"dedim. Gözlerimi gözlerimi dikmişti.

''Bak, bundan kimseye bahsetmiyeceğim. Neden yaptığını anlat'' dedi sakince fakat bu sakinliğin arkasında öfke fırtınası olduğundan adımın Neslişah olduğu kadar eminim.

''Zorlama beni. Anlatmak istemiyorum. Lütfen."dedim ve ilerideki banklardan birine oturdum. Ömer sessizce yanıma oturdu. Içimi dökmeye hiç niyetim yoktu.

Yetimhane Güzeli (ISLÂMI)Where stories live. Discover now