Bölüm 26. Korkak

4.9K 268 15
                                    

Gözlerini buyutmuş kendine gelmeye çalışıyordu sanırım Ömer. On-onbeş dakikkadır karşımda dikiliyordu

"Dualarım kabulmu oldu?"

Kısık ses ile söylemişti ama ben duydum. Demek benim için dua etmişti. Utancımdan yanaklarımın kızardığını hissediyordum. Off gidin kızarıklar! Vakti değil

"Şey duymadın galiba?"

Ben utandım bari o utanmasın. Ömer'in yoksa yerin dibine gireceğinden eminim

"Sen İslamımı ögrenmek istiyorsun?"

Sevinçli yüzüne bakıp gözlerimi kaçırdım. Başımı sallayıp yere eğdim başımı

"Evet"

Başımı kaldırıp arkamda duran Ahu'ya baktım. Oda en az Ömer kadar şok geciriyordu. Çok garip birşey söylemişim gibi

"Ne?! Sen müslümanmı olacaksın!"

Yanıma yaklaşıp sımsıkı sarıldı. Ben sadece İslamı ögrenmek istediğimi söyledim. Müslüman olmayı değil

"Müslüman olacağım demedim"

"Rüyamda görmüştüm. Müslüman oluyordun! Ne kadar güzel'de yakışır sana"

Gözlerimi devirip Ömer'e baktım

"Sizin ne işiniz var burada?"

Bu soruyu ikinci kez soruyordu şuan

"Bizi içeri davet etmiyecekmisin?"

Dedim gülümsiyerek. Ömer aklına birşey gelmiş gibi yaptı ve bizi içeri minik evine davet etti. Arkamı dönüp Bahadır ve Ilgaz'a bir bakış attım. Bahadır başını 'tamam' anlamında salladıktan sonra içeri geçtim

Ayakkabılarımızı çıkarıp salonun olduğu düşündüğüm odaya girdik

"Geçin oturun. Bende size çay getireyim"

Ömer odadan çıktıktan sonra yerdeki minderlere oturduk. Ahu oturur oturmaz kolumu sıktı

"Kızım! Ne diyeceğiz şimdi? Anlatacakmısın her şeyi?"

"Bir kısmını anlatacağım. Ankaraya gideceğimizi söylemiyeceğiz"

Ahu'yu iyice tembihledikten sonra Ömer girdi odaya. Elindeki tepsiyi bize uzattı. Çayımı elime alıp onu izledim. Oda çayını tepsiden alıp bize en uzak mindere oturdu. Öyleydi o işte. Ulaşılmaz

"Evet kızlar? Sizi dinliyorum"

Çayından yudumunu alıp tedirgince nefesini dişarı verdi

"Biz yetimhanede kalmiyoruz daha. Dur ben sana herşeyi baştan anlatayım"

Çayımdan bir yudum alıp içimi ısıttım

"Bana bir mesaj gelmişti.."

"Ne mesajı?"

"İşte anlatıyorum... Babamın seni güya kaçırıldığı ve benim seni kurtarabilecek tek kişi olduğumu"

"Bu saçmalık! Ben kaçırılmadım bile? Senden ne istiyor bu adam!"

Sesini yükseltmişti. Çayını tepsiye koyup ellerini siyah saçlarının arasından geçirdi

"Bilmiyorum Ömer! Kesip durma beni!"

"Sonra amcam beni göndermedi oraya ve kendi adamlarıyla birlikte gitmiş. Ama sana dair en ufak birşey bulamamışlar ... Ertesi gün, o berbat gün. Hastaneye cağırıldık ve morg bölümüne gittik. Hemşire çarşafı üstünden çekince senin olmadığını gördüm. Kafayı yemiştim o ğün .. Dün işte Melek hanım "

Yetimhane Güzeli (ISLÂMI)Where stories live. Discover now