Bölüm 4.Bir gün içinde

10.6K 515 12
                                    


Hangi baba verirdi kızını yetimhaneye? Acısı tazeyken hemde? Ben Neslişah Aksoy. Kos koca Türkiyenin zengin iş adamlarından birinin kızı Neslişah! Bu yanına kalmiyacak baba! Hayatını cehenneme cevireceğim. Tekrar çekiştiriliyordum. Gözlerimi yetimhaneden alamiyordum. İnanmak istemiyordum.

''Yuru hadi!''

Kolumu çekiştiren adama engel olamiyordum. Kolumun ağrısından ağliyabilirdim her an. Artık bu hayatta tek bir amacım vardı! Intikam. Benim hayatımı zehir edecek olan babamdan alacağım intikamımı. Kardeşimi öldüren Asudeden alacağım intikamımı! Bu dünyayı onlara dar edeceğim! Ne var ne yok alacağım ellerinden! Buna yemin ederim! Kardeşimin mezarını bulmam gerekecekti. Asude'nin yaptıklarını ıspatlamam gerekecekti. Neşenin söyledikleri geldi aklıma ambulansda ; ''Marmara otel''

Adam beni peşinden sürüklüyordu. Herkes bana acıyarak bakıyordu. Gözyaşlarımı silip ileride bizi bekleyen kadına ve genç oğlana bakiyordum. Adam beni önlerine hayvanmışım gibi attıktan sonra çekip gitti. Elim kaniyordu. Başımı kaldırıp kadına ve oğlana baktım. Kadın beni ayağa kaldırıp gözyaşlarımı sildi. Oğlan adamın peşinden gitti. Umarım kafasına bir tane geçirirde ona olan sinirim gider. Ama geri geldiğini gördüğümde, düşündüklerim uçup gitmişti bile.

"Gel kızım gel"

Kadının gözlerine baktığımda güvende olduğumu hissettim. Yanındaki lacivert gözlü genç adam bana acıyarak baktı. Ona sinirlenip;

"Bana öyle bakma!."

Dedim ağlamamı bastırarak. Ben İnanamiyordum. Beni babam yetimhaneye vermişti. Ben yetim değildim bile.. Babam beni hayatından çıkarmıştı. Asudenin hapishaneye girmesine müsade etmezdi. Babam istediğini yapardı. Yaptı zaten. İçeri geçip sandalyeye oturdum. Kadın karşıma çöktü. Gülümseyip elini uzattı. Kirlenmiş elime bakıp başımı salladım. Kadın onaylayıp ayağa kalktı. Odadan çıktı. Karşımdaki genç oğlan ise sırıtıyordu.

"Ne? Neden gülüyorsun? Çokmu komik? Gerizekalı!"

Lacivert gözleri adeta ben buradayım diyordu. Fakat sırıtması çok garibime gitmişti.

"Neslişah Aksoy?"

Yüzümü başka tarafa çevirdim. İsmimi nereden biliyordu? Ben bu isimi daha fazla taşımak istemiyordum. Ellerimle yüzümü kapattım. Omuzumda bir el hissetiğimde başımı kaldırdım.

"Hey! Korkma. Sadece şaka yapiyorum"

Kimsenin umurunda değil Neslişah senin ne halde olduğun! Herkes çok mutlu. Ben hariç.

"Çokmu komik görünüyorum oradan?"

Başını iki yana salladı.

"Özür dilerim. Ben sadece seni güldürmek istemiştim.."

"Ömer! Uğraşma kızla. Görmüyormusun ne halde?"

İsminin Ömer olduğunu öğrendiğim genç adam kapıdan çıkarken bana son kez baktı.

"Hoşgeldin yetimhane güzeli."

Gözlerimi devirip kadının bana uzatmış olduğu bardağı elime aldım. Bardaktan bir yudum su aldım. Boğazım kurumuştu.

''Benim adım Melek"

''Neslişah" Elimi saks elbisemin üzerine sildim. Dün ne sevinçle giyinmiştim bu elbiseyi. Ayağa kalkıp uzattığı elini tuttum. İçeri yürüdük. Kadın bana baktı. Hazır değilim. Gitmek istemiyorum. Ayaklarım bana itaat etmek yerine içeri girdi. Herkes bana bakiyordu. Ömer benim geldiğimi gördüğünde bakışlarını yere indirdi. Sanki az önce bana şaka yapan o değilmiş gibi. Siyah saçları gözleriyle uyum sağliyordu. Garibime giden birşey vardı. Burası kız yetiştirme yurduydu. Ozaman bu oğlanın ne işi var burada?

Yetimhane Güzeli (ISLÂMI)Where stories live. Discover now