•14•

26 2 0
                                    

     Sa. Okumalar için çok teşekkürrler^^

Ben kaçarken o inatla peşimden geliyordu. Eh, yani birazıcık haklıydı, sonuçta kafasına düşmüş ve kaçmıştım. Ama sonuçta bu tam olarak benim suçum sayılmazdı ki?

 Ben fastr'ı daha fazla güç tüketerek kullanırken, o da aynı şekilde güç harcamasını arttırıyordu. 

Sonunda bir yere saklanıp oyundan çıkma kararı almıştım ki, uçurumdan düştüm. Evet bu oyuna bi uçurum koymuşlar, düşersen denize düşüyon. Yalnız bu oyunun uçurumundan denizine düşmek de ayrı bi his. Bazen burdaki göllerden birine girsem Nieyes'ım ıslancak falan diye tedirginlendiğim olmuyo değil. 

  Ya ben uçurumdan düşüyorum ve nedense bunları düşünüyorum. Lannn..! Aşağıda Dragonballfish'ler var! Ben şimdi bide bu kadar enerji tüketmişken onlarla mı uğraşçam? Off, düşmek istemiyom ben.

 Dileğim kabul oldu!

Havada asılı kaldım.

Haheaheha(o nasıl bir gülüş olduysa..) düşmedim!.. Bi dakka ben niye düşmedim?

 Hay ben benim şansıma! Beni tutan Kao'ymuş. Tam düşecekken beni tutmuş ve şimdi de yukarıya çekiyor. Ben ise 'Yukarı gelmektense DBF(dragonballfish)'lere yem olurum' kafasıyla çırpınıyordum. Ama bi yanım düşmek istemiyor, 'Bide DBF'leri mi gebertecem, hiç uğraşamam.' kafasıyla çırpınma gücümü azaltıyordu. Ben o yanıma küfür ederken Kao beni çoktan yukarıya çekmişti bile. Aslına bakılırsa o beni beş saniyede çekti ve ben bunları o kadar sürede düşünmüşüm. 

''Sen kafayı mı yedin Kurin? Fastr'ı kullanırken niye önüne bakmıyorsun? Ayrıca niye benden kaçıyorsun? Ve kafama düşmeni de henüz affetmedim haberin ola. ''

''Vay canına.. Bi erkek de bu kadar çok konuşabiliyor muymuş? Kulaklarıma mı inanmayayım, yoksa bunlar zaten kafadan kurgu muydu?''

''Ne? Çok değişik cümlelerin var Kurin. Ama gerçekten ben bile bu kadar konuştuğuma şaşırdım. Kesin senden bulaştı. ''

''Ben çok konuşmuyorum bir kere! Sen kendine bak be!''

''Atarlanma, gidiyorum zaten by. ''

''Defol git be gıcık! ''

 Ben bunu derken gidiyordu ve.. şimdi gözden kayboldu. 

Bende bi skill kullanıp enerjimi fulledeim ve kendimi uçurumdan atıp DBF'leri öldürmeye başladım.

Ben böyle takılırken işte arkamdan birinin daha suya atladığını duydum. Bilin bakalım kim? Kim benim kadar manyak ki suya atlasın? Tabii ki gametwin'im.

 O da baltasını boyunlarına geçiriyordu, bazılarını ise yumrukluyor, ya da eliyle kenara atıyordu. La bunun gametwin'im olduğunu bilmesem kardeşim sanırdım.

 Sonra Mirae beni fark edip bu tarafa geldi ve,

''Ooo, ikiz de burdaymış! Naber ikiz?''

Aaa, o da biliyormuş, zaten ne beklenirdi ki benim gametwin'imden. Benim kadar akıllı olmasaydı şaşardım. O da beni araştırtmış. 

''İyi işte, sanırım sende beni araştırtmışsın Mirae?''

  Mirae'nin yüzünde onaylarcasına bir sırıtış belirdi ve,

''Beni ne sanıyordun? Arkadaşım olayı hemen anlayıp seni araştırdı ve bilgilerini bana verdi. Sende öyle yapmış olduğuna ve buraya atlayacak kadar manyak olduğuna göre kesin bi kan bağı vardır bizde.''

Bu söylediğinin ardından kahkaha attım ve,

''İyide sen benim burdan atladığımı nerden biliyorsun?''

 dedim.

  O da yine sırıttı ve,

''Seni sinirle atlarken gördüm manyak ikiz.''

dedi.

Sonra ikimizde gülmeye başladık. Bi süre böyle kıkırdadıktan sonra Mirae

''Ben şimdilik gidiyorum ikiz. Ama merak etme, senin gibi eğlenceli bir ikiz bulduktan sonra bir daha gelmeyecek değilim. ''

''Peki, görüşürüz Mirae. Bence de çok iyi ikiz olduk.''

  Sonra gülümseyip gitti.

Ben ise burdaki bitmiş DBF'lerin anca bir saat sonra yeniden doğacağını bildiğim için başka bir yere gitmeye karar verdim. Ama çok sıkılmıştım. Ben de oyundan çıkmaya karar verdim.

×××××××××××××

Oyundan çıktım. Hiç halim yoktu, bende kendimi yatağa ve uykuya attım. Günün sonunda yorulmuş ve mutlu bir halde uyudum. Her zaman mutlu olamıyordum ve şimdi mutlu olmuşken uyuyodum. Eh, en azından biraz da rüyamda DBF öldürürüm mutluluğumu oraya yansıtıp!

Online•Where stories live. Discover now