6.BÖLÜM: "Yaşanmaması Gereken Şeyler"

56K 2.3K 250
                                    


Çalışma saatlerinin tam olarak ne zaman sonlanacağını bilmediğim için Ekin Bey tarafından aksi bir şey söylenene dek odamda oturup önümdeki dosyalarla oyalanmayı tercih etmiştim. Saat akşamüzeri yediye vurduğunda şirketin yavaş yavaş sessizliğe büründüğünü, odamın kapısının dışından gelen konuşma seslerinin azaldığını fark ettim. Ekin Beyin odasının kapısının açıldığını duymamla başımı dosyadan kaldırıp kendi odamın kapısına baktım. Şans benden yana olmalıydı ki görüşmeleri beklediğimden çok daha kısa sürmüştü.

"Görüşürüz Ekinciğim."

Öykü'nün bu dediğini duyar duymaz gözlerimi devirmeden edemedim. Etrafındakilere karşı gereksiz yere laubali olmaktan oldukça hoşlanıyor olmalıydı. Odamın kapısı saniyeler içinde Ekin Bey tarafından açıldı. Gömleği en son gördüğümden daha kırışık olmakla birlikte, gömleğinin ilk iki düğmesi de açılmıştı. Ya günün yorgunluğundan bu hale gelmişti ya da Öykü yüzünden. Ancak çöken göz altlarından anladığım kadarıyla ilk seçenek daha muhtemeldi. "Şah," dedi bana bakarak. "çıkabilirsin," dedi, ve ardından ekledi: "Ben de birazdan çıkacağım. Aracın yoksa seni evine kadar bırakabilirim istersen."

Masadaki dosyaları toparlayıp kucağıma aldım ve çantamı omzuma geçirirken "aracım var ama en son evinizin oraya park etmiştim," dedim.

"Birlikte çıkalım o zaman." Onun ardından benim de çıkacağımı bildiğinden odamın kapısını kapatmadan kendi odasına girdi.

Odaya son bir bakış atarak gereken her şeyi aldığımdan emin oldum. Sonrasında odadan çıkıp kapıyı da kapattım. Onun odasına girdiğimde lacivert ceketini üzerine geçirdiğini gördüm. Birkaç dosyasını da masadan aldığı gibi dosya çantasına koydu. Odadan ilk çıkan ben oldum, ardımdan da o çıktı. Çoğu çalışan şirketten ayrılmış olmalıydı. Çünkü etraf öylesine sessizdi ki adım seslerimiz etrafta yankılanıyordu.

"Şirketteki şoförlerden birine arabanı her sabah evin önünden alıp buradaki otoparka park etmeleri için talimat vereceğim." Dediğine karşın başımı onaylar anlamda sallamakla yetindim.

Asansör bulunduğumuz kata geldi ve kapıları iki yana açıldı. Asansöre girmem için beni bekledikten sonra o da ardımdan girip otoparkın bulunduğu kat düğmesine bastı. Kapı kapandı ve asansör aşağı doğru inmeye başladı. Asansörün kapısındaki aynadan bakışlarım istemsizce ona kaydı. Koyu kahve gözleri ile kırışık gömleği dışında yorgunluğunu niteleyen hiçbir şey yoktu görünüşünde. Omurgası dimdik, omuzları ise gergindi. Ona dair bildiğim şeyler, araştırdıklarımdan, röportajlarında duyduklarımdan ve dosyasında okuduklarımdan ibaretti sadece. Bakışlarım omuzlarından yukarı çıkmasıyla göz göze geldik. Ne ben kaçırdım gözlerimi ne de o. Uzun kirpiklerinin çevrelediği gözlerinde duyguya dair bir şey yakalayamadım. Gizlemekte ustaydı; hem hissettiklerini hem de kendini.

Asansörün kapısı iki yana açıldığında göz temasımız istemsizce kesildi. Şirket neredeyse tamamiyle boşaldığından dolayı asansör çağrılmamış ve katlarda duraksamak durumunda kalmamıştı. Bu yüzden otoparka varmamız, normal şartlarda olması gerekenden daha kısa sürmüştü. Araca doğru yürürken otoparkta iki elin parmağını geçmeyecek kadar aracın bulunduğunu fark ettim. Birileri hâlâ işinin başındaydı belli ki. Uzun topuklu siyah ayakkabılarım, zemininde tok sesler bırakıyordu ve o sesler, sessizliğin karnına bıçak darbeleri saplıyordu. Yüksek güçteki led ışıkların aydınlattığı otoparkta geziniyordu bakışlarım ve aniden bir gölge yakalar gibi oldum. Gözlerimi kıstım ve ters ışığın vurduğu aracın ardındaki gölgeye baktım. Sonrasında bakışlarımı ışığa çevirip başka hangi tarafa ters vurduğunu kontrol ettim. Işığı takip eden gözlerim, başka bir aracın ardındaki gölgeyi yakaladı. Bir sonraki adımımda duraksadım ve "Ekin Bey," diye seslendim, hiçbir şey belli etmeksizin. Ona döndüğümde uzaktan kumandayla neredeyse yanına vardığımız aracının kilidini açtığını gördüm. Adını sesimden duyunca başını bana doğru çevirdi. "Siz aracınıza otoparktan çıkarın. Ben odamda bir dosya unuttum, onu alıp geleceğim. Yetişirim size."

MAVKA I & IIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin