MELEZ KIZ 47.BÖLÜM

Start from the beginning
                                    

Alayla güldü."Senin canın yanmamış gibi konuşuyorsun."

Sözünü bitirdigi anda üzerine atılıp,yüzüne sert olmasını umduğum bir yumruk attım.Ancak hızla yere eğilip ayaklarıma tekme attığında dengemi kuramayıp yere düştüm.

Pekâlâ,bu öncekine göre daha az canımı yakmıştı.

Hızlı düşünerek,ayağa kalkmadan önce ben de onun dizine vurdum ve geriye yalpaladığı sırada çelme takıp yere düşmesini izledim.Madem bir şeyler yapmamı istiyordu,o zaman elime geçen her şansı,küçük de olsa kullanmam gerekiyordu.

Doğrulmasına izin vermeden hızla üzerine atılıp boynunu kavradım.Elleri,ellerimin üzerinden boynunu tutuyordu.Bedenini sürükleyerek görüş alanıma giren ilk ağacın yanına sertçe bıraktım.Zar zor doğrulup ağaca yaslanırken boynunu ovuyordu.

"Böyle devam mı ?"

Başını sallayıp güç bela ayağa kalktı.Çabasına karşılık gözlerimi devirip üzerine yürümeye başladım.Güç gösterisi yapmak istemiyordum,neden şansını zorluyordu ki ?

Birden programlanmış hareketlerle elini boynundan çekip,sırıttığında kaşlarımı çattım ve yürümeyi kestim.Bakışları o kadar boştu ki bir an onun Julia olduğundan şüphe etmiştim.Başını hafifçe yana eğip bana bakmaya devam etti.

Ne olmuştu birden ?

Kendimi toparladım.Onun bu dalgın görünen halini fırsat bilip yüzüne yumruk atmaya çalışınca bileğimi yakaladı ve anlık şaşkınlığımdan yararlanıp dizini karnıma geçirdi.İki büklüm bir halde geri çekildim.

"Her atağa yumruk atarak başlamaktan vazgeç artık."

Bakışları ile birlikte ses tonu da değişmişti.

Başımı sallayıp dirseğimi,sert bir şekilde boğazına vurdum.Nefesinin kesildiğini gördüğümde durmak yerine,arzu ettiğim gibi yüzüne yumruk atıp yere yığılmasını izledim.

Şimdi,ne olduğunu anlamıştım.Bakışlarının,ses tonunun ve psikopat sırıtışının sebebi çok barizdi oysaki.Öfkesi onu ele geçiriyordu.Bu da demek oluyordu ki,Norie benliği baş göstermeye başlamıştı.

Tereddütle geri adım attım.Bu haldeyken karşısında durmak istemiyordum.Etrafa kaçamak bakışlar atıp,kaçmak için en uygun zamanı aradım.Yerinden kalkmış,hiçbir şey olmamış gibi saçlarını düzeltiyordu.

Gözlerinin kahverengiden siyaha değiştiğine şahit oluyordum.Oysa tam olarak doğaüstü bile sayılmazdı.

Birkaç adım geriye yalpaladım.Ondan korkmam saçma geliyordu.Ancak biliyordum ki,dönüştüğü şeyden dolayı değil ona zarar vermekten korkuyordum.

Karşımda öylece durup alayla sırıttı.Bunu biliyor gibiydi.Ben arkadaşlarıma zarar veremezdim.

Ellerimi yana doğru savururken,tırnaklarımın uzamış olduğunu gördüm.O sırada dişlerim uzamış,gözlerim renk değiştirmişti.

"Senden korkmuyorum Julia."

"Korkmalısın Summer."

Sözünü bitirir bitirmez üzerine saldırdım.Onu biraz oyalayacak,sonra da arkama bakmadan uzaklaşacaktım buradan.

Bir şey yapmasını beklemeden omuzlarından tutup karnına dizimle sert bir darbe bıraktım.İstediğim kadar etki etmemişti.Geriye yalpalamasını fırsat bilip boynuna tekme atınca geriye savrulup,sert bir şekilde ağaca çarptı.

Bu onu oyalardı.Gücümü kullanıp hızımı arttırırken koşmaya başladım.Göle doğru koşuyordum.Karşıya geçecek ve Cody'i bulacaktım.

Göle henüz ulaşmıştım ki duyduğum çığlıkla önümdeki ağaca savruldum ve yere yığıldım.Julia'nın çığlığı olmalıydı.

Ağaca tutunarak ayağa kalkmaya çalıştım.Her seferinde tekrar yere düşüyordum.Kulaklarım çınlıyor,başım dönüyordu.Duyduğum çığlık epey afallatmıştı beni.

"Çok korkarsın.Şu haline bak,hiçbir şey yapamıyorsun."

Ağaçların arasında görünen belli belirsiz silueti ile yerde sürünerek göle ilerlemeye başladım.

"Seni melez yapan tek ırkın vampir olmadığını ne zaman kavrayacaksın ?"

Tam karşımdaydı şimdi."Sen Julia değilsin."

Simsiyah gözleri bana odaklandı birden.Hiçbir şey demeden öylece baktı bir süre.Soğuk bir ses tonuyla "Ben Julia'yım.Sadece bu halim,saklanan tarafımın küçük,küçücük bir kısmı.Aslında ne olduğumuzu görmek dahi istemezsin." dediğinde dişlerimi sıktım."Ben asla senin gibi olmam."

Sinirle hırlayıp üzerime atladı.Çarpmanın etkisiyle,göle dik uzanan kumlarda geriye savrulurken başımın arkasında derin bir acı hissettim.

Göl kenarına indiğimiz anda ayağa kalktı ve benden uzaklaştı.Elimi başımın arkasına değdirip,gözümün önüne getirdim,kanıyordu.Bir taşa çarpmış olmalıydım.

Elimi yerdeki kumlara sürtüp ayağa kalktım.Beni bu kadar ezmesine izin verdiğime inanamıyordum.İçimdeki güç patlamalarını hissederken duyduğum zevk ile gözlerimi kapattım.

Kemiklerim kırılıyor,ayakta durmam zorlaşıyordu.Dönüşümü kolaylaştırmak adına birkaç metre koşup havaya zıpladım.Her şey o sırada olup bitmişti zaten.Kollarım dönüştüğüm hayvanın ön ayakları olmuş,görüşüm keskinleşmişti.

Ve kurt formumda yere indim.

Julia'nın yüz ifadesini görebiliyordum.Ona doğru birkaç adım atıp olan gücümle kükrediğimde,göz renginin eskiye döndüğüne şahit oldum.Benden korkmuştu ve bu beni inanılmaz tatmin etmişti.

Kendine yeni gelmiş gibi etrafa bakındı o sırada.Sanki olan biteni yeni yeni kavrıyordu.Saniyelik zaman diliminde,insan olmayı istememin sonucu olarak normal bir şekilde ayakta dikiliyordum.

Bunu kullanmayı iyice öğrenmem gerekiyordu sanırım.

"S-Sen..."

"Summer !"

Onun sözünü kesen Cody olmasaydı,büyük ihtimalle ne diyeceğini merak eder dururdum.Ancak Cody'nin karşı kıyıdan bize doğru koştuğunu görünce,o kadar da umrumda olmayacağını farkettim.

Yanımıza ulaşması birkaç saniyesini almıştı.Gelir gelmez kollarını belime sardığında,ona itiraz etmedim.Saniyeler sonra geri çekilip dudaklarıma küçük bir öpücük bıraktı.

"Ölüyordun.Öleceğini söyledi."

Tekrar öptüğünde geri çekilmeyi epey sonra getirebilmiştim aklıma.

"Kim ? Kim öleceğimi söyledi ? Cody ne oluyor ?"

Nefes nefese "Lucy." diye mırıldandı."Geleceği görüyor."

'Öleceğini söyledi...Geleceği görüyor.'

Sözlerini bitirip yüzümü inceledi iyice.Ne tepki vereceğime bakıyordu sanki.Zoraki bir derin nefes alıp bakışlarımı kaçırdım.Ne diyebilirdim ki ? Lucy'nin böyle bir yeteneği olduğunu tahmin ediyordum zaten.Ancak bu şekilde emin olmak...Ne olacaktı şimdi ? Bir geleceğim olmayacaktı,bir aile kurma şansım bile olmayacaktı belki de.Bu nasıl bir haberdi sabah sabah ?

"Yani,ilerde öleceğim." diye özetledim aklımdakileri.Bu sefer o tepkisiz kaldı.Kolları teselli vermek ister gibi tekrar bedenime sarılırken,ağlamamak için dudaklarımı dişledim.

Kollarımı boynuna sarıp buruk bir tebessüm ile "İyiymiş." diye mırıldandım.

Burnunu saçlarıma gömmeden önce "Lucy'nin yanına gitmek ister misin ?" diye önerdi."Bizim evde."

Yavaşça başımı sallayıp,geri çekildim.Lucy'i görmem ve ayrıntısını dinlemem lazımdı.Gerçi...Ne değişecekti ki ?

Ellerimizi kenetleyip kumlarda yürümeye başladığımızda,Julia'nın hiçbir şey olmamış gibi ağaçların arasına daldığını farkettim.En azından gitmesi gerektiğini anlamıştı.

Cody elimi çekiştirince arkama bakmayı kesip önüme döndüm ve başımı omzuna yasladım.

Sahi,ne yapacaktım ben ?

MELEZ KIZ On viuen les histories. Descobreix ara