"Bölüm 5 - Salman Khan'ın setine gidiyoruz."

1K 73 20
                                    

"Görsel de beyaz araba Range Rover ♥ Salman Khan'ın arabası ♥ "

"Oy ve Yorumlarınızı eksik etmeyin. ♥ "

------------------------



Başımı kaldırmaya cesaretim yoktu. Çok kötü göründüğüme emindim. Şimdi gitseydi eğer kimden yardım isteyebilirdim? Yine ona muhtaçtım. Biliyorum, mecburdum.

Ciğerlerime derin bir nefes çektim ve saçlarımı geriye doğru aldım. Gözlerimi kapatıp başımı hafifçe kaldırdım. Kalbim deli gibi atıyordu. Yok, ben bunu yapamazdım.

Sessizce beni mi izliyordu yoksa gitmiş miydi? Merak ediyordum. Sağ gözümü hafifçe aralayıp sol gözümü iyice sıktığımda bisikletinin üzerinde durmuş, sessizce beni izlediğini fark etmiştim ve kalp atışlarım hızını aynı anda artırmıştı.

Başımı eğip gözlerimi açıp nefesimi düzenlemeye çalıştım ve bir cesaret tekrar başımı kaldırdım.

"İ-İy-İyi-yim. İyiyim."

Bravo sana Nazlı!

Kekeleme rekoru kırmıştım. Bisikletinden inip yanıma gelmeye başladığında kalbim durmak üzereydi. Tam önüme gelip durduğunda başımı oturduğum yerden kaldırmış yüzüne bakıyordum.

"İyi misin? Bana hiç iyiymişsin gibi gelmedi."

"İyi.İyiyim."

Kollarını göğsünde birleştirip 'Öyle mi?' dercesine bakıyordu. Sırtımı ağaca yaslayıp ağaçtan destek alarak ayağa kalktığımda dizlerim titriyordu. Ben mi aşırı tepki veriyordum yoksa bu normal miydi?

"Gerçekten iyiyim."

"Teninin rengi sapsarı olmuş ve bence iyi değilsin. Üstüne üstlük otobanda ne arıyorsun tek başına?"

Yalan söylemeli miydim?

"Şey. Açıkçası kendimi iyi hissetmediğim anda otobüsten indim ve otobüste durmadı, gitti. Kız arkadaşım yanımdaydı ama inemedi. Yani yolun ortasında kalmış haldeyim. Sarı olduğuma emin misin?"

Derin nefes alıp başını onaylarcasına ve anlamışçasına sallamıştı.

"Kusura bakma şu otobüs meselesinde bazen böyle şeyler olabiliyor. Bak eğer yardıma ihtiyacın varsa ki var bence bunu söylemelisin."

"Tamam, açıkçası yardıma ihtiyacım var. Buralı değilim. Aslında turistim ve kaybolmak istemiyorum."

"Oooow. Turistsin ve böylece kaldın. Bu açıkça sana yapılan bir haksızlık ve terbiyesizlik. Sanırım sövmem lazım ama bana yakışmaz. Hadi gel seni istediğin yere kadar bırakayım."

Başımı 'Olur.' anlamında salladığımda gülümseyerek yanıtlamıştı beni. İçimden Dua ediyordum yürüyebilmek ve kendimi daha da rezil etmemek için. Arkasını dönüp yürümeye başladığında başımı hızlıca iki yana sallayıp derin nefes aldım ve adımımı atıp yavaştan yürümeye başladım. Şükür ki gerçekten daha iyi hissediyordum. Şükür ki Dua'm kabul olmuştu.

Hintçe olarak adamlarına emir vermiş hemen arkasında beyaz bir arabanın kapısı açılmıştı.

"Buyurun ve Ülkemize hoş geldiniz."

Devamında yüzündeki gülümseme ile öylece bakakalmıştım.

"Teşekkürler."

Hızlıca başımı çevirip yutkundum. Arabaya doğru ilerleyip arka koltuğa yerleştim. Kapım şoför tarafından kapatılmış ve şoför yerine geçmişti. Salman bisikletine binmişti. Ah hadi ama beni yalnız mı bırakıyordu? Sanırım seçim şansım yoktu. Salman bisikletini sürmeye başlarken ağır aksak arabayla onu takip ediyorduk. Salman'ın arkasında birkaç bisikletli daha Salman'ı takip ediyordu.

Yolculuğumun Sırrı Aşk (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin