7.Bölüm

11.6K 900 220
                                    

"AİLE"

İsim aklımda saatlerce çalkalandı.

Ejder Atan.

Ejder Atan.

Gerçek ismi bu muydu? Büyük ihtimalle öyleydi, sonuçta başka başka bir adamla evli olma ihtimalim çok çok uzaktı.

Ejder Atan.

Aslında bayağı afilli duruyordu, bir o kadar da garip. Barlas'a alıştığım için bu  isim şu an bana çok yabancı gelmişti. Alışmam sanki mümkün değilmiş gibi. 

Odamdan çıkıp bir kez daha evi turladığımda kendimi Barlas'ın odasından oldukça uzak tutmaya çalışıyordum. Bütün çekmecelerini tek tek karıştırmak istemezdim. Gerçi... dolu bir çekmecesi olduğundan  şüpheliydim. Odaya belki uyumak için bile girmiyordu. 

Ardından zihnime gülle gibi bir cümle düştü. Ben Barlas'ın soyadını almamış mıydım? Kimliğim? Koşarak odama girdim ve hızlıca çantamdan cüzdanımı çıkarıp, kimliğime baktım. Hala Asminay Akman yazıyordu. Saçlarımı karıştırdığımda yaptığım aptallığı fark edip, iç çektim. Tabi ya, biz daha kimliklerimizi yeniletmemiştik. Şu an nüfuz cüzdanımda evli değildim. Yani elbette TC kimlik numaramdan sorgulansam sistemde evli gözükürdüm ama nüfus cüzdanımı yeniletmediğim için burada hala bekar yazıyordu.

Homurdanarak kimliğimi görünür bir yere koydum. Bunu bir an önce yeniletsem iyi olurdu. Yumruklarımı sıktım, umarım Barlas bunu bilerek göz ardı etmiyordur. Aksi halde epey sinirlerim bozulurdu.

Telefonumun zil sesini duyduğumda kendimi toparlamaya çalıştım ve telefonu açtım. Arayan Rümeysa'ydı.

"Selam Asmi! Özlettin kendini. Buraya hiç uğramayı düşünmüyor musun?"

"Selam. Bende özledim seni, şu anda mümkün gibi durmuyor," dedim mırıldanarak.

"Okula gelmemen kızları çok sinirlendirdi. Evlendi yuvasından kaçtı diyorlar sana," dedi gülerek. "Buralara bir uğrasan iyi olur. Biliyorsun, sadece telefonla konuşmak yetmiyor."

"Berra Ve Aybüke'ye de ki, onlar evlendiklerinde ilk iki ay bizi hatırlamışlar mı? Beni sorgulamaya cürret bile etmesinler," dedim eğlenerek. "Umarım uygun bir zaman olursa geleceğim. Sınavlar başladığında zaten oradayım. Aslında biraz beni özlemeniz fena olmaz."

"En çok ben özlüyorum seni. Ev çok boş. Ve artık Hüveyda beni evine kabul etmiyor."

Güldüm, "Üzülme. Geleceğim ben bir süre sonra. Şu olanlar bir rayına otursun tekrar birlikteyiz!" Değildik. Ama bunu söylemeye dilim varmamıştı.

"İyi, iyi bakalım. Senin şimdi akşam yemeği falan yapman gerekiyordur. Meşgul etmeyeyim ben seni. Sahi senin gibi cahil yemek nasıl yapıyor?"

"Ohoo," diye alaya aldım onu. "Bir sürü yemek tarifi öğrendim. Maşallah on parmağımda on marifet."

"Aman aman, buraya geldiğinde zaten göreceğiz seni. Hadi kapat, seni ev kızı."

"Evlendiğinde göreceğiz seni de," diye söylendim ve görüşürüz dedikten sonra telefonu kapattım.

Telefonu koyup, mutfağa geçeceğim sırada kapının açıldığını duyup yönümü değiştirerek kapıya yöneldim.

"Merhaba," diye içeri girdi Barlas. Gerçek ismiyle Ejder. Ceketini asıp yürümeye başladığında, "Merhaba," dedim. Ardından peşine takıldım, "Barlas, sana sormam gereken bir şey var."

"Acil mi?" diye mırıldandı.

"Sayılır," dedim.

Derin bir nefes alıp, bana doğru döndü, "Dinliyorum."

K--Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin