death embryos

Mulai dari awal
                                    

Tanrı sizinle sizi konuşuyor: 'Hayır bu kadar kolay değil,ölüm bu kadar acısız ve net değil'...

Şu sıralar henüz o son aşamaya gelmesem bile bu, daha önce o raddeye düşmediğim anlamına gelmezdi.Bu yüzden o aşamaya gelmemek için,uykunun yatağımı erken terk etmesi üzerine kitaplığımın tam karşına geçip onlarca kitaptan birini değil birkaçını seçtikten sonra okumaya başlamıştım.Her ne kadar bazen hayatın içerisinden kaybolmak istesem de, çok hafif kırıntı kadar bir huzur tattığım andan itibaren yaşamın oksijen gibi şifa getirdiğini düşündüğüm oluyordu.Hoş, bu mutluluk mikrosaniye kadar sürüp,etkisi geçince tekrar eski Autumn oluyordum ama neyse.,.,.,boş verin.

Bu sabah diğerlerine nazaran daha dinç ve gramlık bir huzurla uyandığım ve yağmur beni bu müthiş kokusuyla karşıladığı için Franz Kafka'yı seçmiştim.Sylvia Plath da güzel bir seçenekti ama bu an için Kafka'dan lezizi düşünülemezdi.
Ayrıca son bir kaç gündür rahatsız edilmediğim için mutluydum.İlk defa hiç kimsenin inatla ördüğüm ve adını 'yalnızlık kozası' olarak koyduğum yörüngeme zarar vermemek suretiyle  beni kendi halime bırakıp kurcalamamaları hoşuma gitmişti.Evet birden fazla kez Jooyoung'tan nasıl olduğuma dair,annemden ise bana zaman tanıması adına bir süre eve gelmeyeceğini yazdığı mesajlar almıştım ama henüz hiçbiriyle yüz yüze görüşmemiştim.Bana tanıdıkları bu zamanın beni ne kadar iyileştireceklerini bildikleri için yalnız bıraktıklarının farkındaydım.

Garip bir şekilde, Baekhyun'dan da geçen haftadan beri herhangi bir belirti yoktu.Bazen terasa çıktığım da onu da görüyordum.Evlerimiz aynı mimari ve biçimde olduğu için, o da arada sırada terası kullanıyordu o kadar.Bir defasında yine terasta karşılaştık onunla,yalnız değildi.Kız arkadaşı ve tanımadığım birkaç kişi daha vardı.Bense her zaman ki gibi parmaklarımın arasındaki sigaranın tadıyla sevişiyordum.Normalde ve rutinsel olarak sadece karşımdaki canlı sandığım ama aslında ölü olan şehri izlediğim için,bir anda patlayan alkış seslerine kadar onların orda olduklarının farkında olamamıştım.Alkışların aniden çoğalmasıyla birden irkilmiş ve oraya doğru baktığım sırada Baekhyun'la karşılaşmıştım.Gülerken bakışlarına takılmıştım galiba.Çok anlamlı ve güzel bir tebessüm vardı suratında ya da benim görmek istediğim buydu.Beni görmesiyle gülümsemesi bölünmüştü.Günlerdir görüşmememize rağmen, daha önce yabancılık olarak tanımladığım bu durumun o an devasa bir kütleye dönüşmesi, birlikte geçirdiğimiz anıların canını yakmıştı...duyduğum göz yaşları onlara bile ait olabilirdi,bilmiyorum...

Baekhyun dudaklarından kaçan gülümsemenin izlerini toparladıktan daha sonra bana doğrulttuğu bakışlarını hissizce çevirip beni görmemezlikten gelmişti.Bütünüyle uygunsuz bir ithamla yargılanan bendim ama o beni görmemeyi tercih etmişti.Benden tamamıyla kaçmanın çözüm olacağını düşünüyordu ama ben zaten dünyanın içinde karşılaşılmak istenecek kadar belirgin biri değildim.

Daha fazla düşünmemek için kucağımdaki kitabı masaya bıraktıktan sonra geriye yaslanmıştım.Yaslanlamamla birlikte sallanan sandalyemin  beşiğinde usul usul hareket eden bir  bebek gibi keyifle sallanmaya başladım.Bu sandalyeyi ve onu camın en dibine taşımayı,yatağımdan daha çok seviyordum.Bu seçim, düşüncelerimin kafasını karıştırmak yerine onlara yön vermemi kolaylaştırıyordu. Vücudumu örten pikeyi omuzlarıma kadar çekip dünyayı görmemezlikten gelmeye çalıştım. Aynı zamanda gözlerimi yummuş ve amaçsızca sallanmaya devam ediyorum,ta ki aralıklarla çalınan kapı, ısrarını sürdürene kadar...
Merdivenlerden hızla inerek kapıya koştum.Zilin sesi yakından daha fazla kulak tırmalıyordu.Parmak uçlarımda yükselip gözlerimi merceğe yaklaştırdım.Yalnızlık kolonlarımın bu kadar kısa sürede yıkılması acılarımı rahatsız etmişti,çünkü bu saatte kimseyi beklemiyordum.Zil tekrar çaldığında ne kadar merceğin içine girecek kadar yaklaşsam da karanlıktan başka bir şey göremiyordum.Açmamak daha iyi diye düşünürken,bu fikri kenara sallayıp birden
"Kim o?" diye soludum.

monacrómachTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang